for the sake of fame ; muke

9

Şu iki haftalık hikayeye bölüm ekleyemediğim süreçte bu hikayeyi seven o kadar çok insanın farkına vardım ki... Hele bazıları yüzünden hikayeyi o dakika çevirip eklemek istedim ama şartlar el vermedi ne yazık ki. Hepinize sabırla beklediğiniz, hikayeyi sevdiğiniz ve en önemlisi beni sıkmadan, boğmadan nazik bir dille yeni bölümün ne zaman paylaşılacağı hakkında sorular sorduğunuz için hepinize çok teşekkür ediyorum.

Bazen her çevirmen/yazar gibi bende her şeyi salıvermek, boşvermek istiyorum ama sizin yorumlarınız beni o kararlarımdan geri çeviriyor. İyi ki benimle birliktesiniz, sizi seviyorum :)

Uyarı: İngilizcede, bildiğiniz gibi, "o/onun" kız ve erkek olarak ayrı ayrı hitap şekilleri vardır. Luke konuşmada bir yerde "her(kız için onun)" değilde "him(erkek için onun)" kullanıyor. Bu yüzden neden "erkek zamiri kullandın" gibi bir soru geçiyor. Ben onun yerine çocuğun ve kızın kullanacağım, bilginiz olsun.

'

Luke ve Michael sahilde olanlardan sonra gerçekten takılmadılar. Michael'ın bir sürü solo fotoğraf çekimleri vardı ve Luke yazmayla ve yeni albümünün kayıtıyla meşguldu.

Luke gerçekten bu kayıt içine tüm ruhunu koyuyordu, bu şimdiye kadarki en sevdiği olacağına çoktan emindi. Ne zaman onun canı amma sıkılıp çok fazla bir şey yazmaya çalışsa aklına Michael yığılıyordu. Her şeyi yırtıp atmadan önce yeşil gözleri, kırmızı dudakları, gülüşü ve gülümsemesi hakkında yazmaya başladı.

Bir şey onun yaratıcı sürecine engel olduğu zaman bundan hoşlanmamıştı.

Şimdi Halsey'in evinde ikiside kıyafetleriyle birlikte küvetteydiler (inan bana bu kocaman bir küvetti). Su Halsey'in saçı yüzünden maviye dönüyordu ama onun gerçekten umurunda değildi.

Bazı güzel sözleri indirmek için her şeyi yapardı ve Halsey bunun ona ilham verdiğini söylemişti, Luke yargılamak için kimdi ki?

"Bekle nasıl oldu? Kemiklerim kırılıyorlar, göğsüm titriyor...?"

"Kalbim çok hızlı atıyor."

"Ah doğru."

Luke dilini ısırarak sözleri yazdı, sıcak su bacaklarından aşağı dolaşırken defterinin ıslanmasını önlemeye çalışıyordu.

"Ve şimdi o çocuğun yüzünden her şey hiç gibi hissettiriyor." Luke her şeyi yazarken söyledi.

"Bekle, neden çocuk?" 

Sarışın önündeki kızın onu sorgulayan görünümünü görmek için baktı.

"Erkek zamiri kullandın: Ve şimdi o çocuğun yüzünden..."

Luke büyük bir davranış yapmamaya çalışarak omuz silkti.

"Sadece kaydırdım herhalde."

Luke şarkı sözlerini yazarken Ashley kendi kendine gülümsedi.

"Neden gülümsüyo-"

"Oğlum, bu siki istiyorsun."

Luke hayal kırıklığı ile bir inilti çıkardı.

"Herkes neden hep böyle sanıyor?"

Ashley hoparlörleri kapatarak omuz silkti ve Luke'un yakınana kaydı.

"Belki çünkü açıkçası Michael ile ilgileniyorsun."

"Hayır ilgilenmiyorum. Ona tahammül edemiyorum."

"Halbuki dilini hiç tereddüt etmeden boğazına kadar ittin."

Luke ona gözlerini devirdi ve iç çekti.

"O fotoğraf çekimi içindi, ne yapmam gerekiyordu? Onu geri öpmemem ve bir embesil gibi gözükmem mi?"

Mavi saçlı kız başını salladı ve saçını topuz gibi koyarak ona sırıttı.

"Sahilde olanlardan bahsediyorum."

"Sen nasıl-"

"Michael Chiara'ya söyledi, o Lu'ya, o da bana söyledi."

Luke iç çekti, bu istediği en son şeydi. Bu sadece yok gibi davranmak istedi, ve insanların kesinlikle bu saçmalığı yayması işe yaramıyordu.

"Düzgün düşünemiyordum."

"Belki çünkü sen düz değilsin."

"Şu anda ciddiyim, Michael için bir şey hissetmiyorum. Sanırım tüm bu cinselliğim hakkında meraklı bir şekilde yapılan "hadi herkesi Luke'un gay olduğunu düşündürelim" şeyi, ve bazı şeyler yapmış olabilirim Michael'a yapmış olabilirim ve siz çocuklar onunla olduğumu düşünüyor. Öyle değil, sadece merak ettim."

Ashley yenilgiyle ellerini kaldırdı ve defterini geri aldı.

"Ve şimdi o kızın yüzünden her şey hiç gibi hissettiriyor?"

Luke defterinde ki 'çocuğun' kelimesine bakıp arkadaşına başını sallamadan önce tereddüt etti.