1K Özel

595 48 9
                                    

Uçağa doğru bavullarla ilerlerken, bay Gabriel'a Adrian'ı getirdiğimi nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Tanrım, Adrian dünden beri tatile gideceğimiz için yapacağı şeyleri sıralarken koltukta uyuya kalmıştım ve sabah kalktığımda her yerim tutulmuştu.

Japonya, Tokyo 10 dakika içinde kalkıyor. Yolcu kalmasın

Adımlarımı hızlandırarak nerdeyse kimse olmayan bilet sırasına girdim ve Adrian ile benim Gabriel Agreste şirketinden geldiğimi söyledim ve bize verilen kuponu kasadaki bayana verdim.

Uçağın girişine doğru Adrian ile beraber yürüdük ve bana verilen koltuk numarasına doğru yürümeye başladık.

Uçak koltukları iki kişilikti ve uçağın yarısı Gabriel şirketinin çalışanlarıyla doluydu, koltukların kırmızı-mavi olmasından bunu anlayabiliyordunuz.

Bana verilen koltuğa oturduğumda, yanıma Adrian'da oturmuştu. Yanımda kim oturacaktı bilmiyordum ama bu onun için bir sorun olacaktı.

Camdan baktığımda, hararetli hararetli telefonda konuşan bay Gabriel'i gördüm. P sırada aklıma muhteşem bir fikir geldi. Ah, acilen tuvalete gitmem gerek.

"Adrian, benimle tuvalete gel. Kısaca beni takip et."

Adrian ile uçağın tuvaletine girdiğimde aklıma gelen planı uygulamaya karar verdim.

"Keşke... Keşke bir kedi olsan."

Gözlerimi kapatıp olacaklarını bekledim, ve gözüme gelen yeşil ışıklarla gözlerimi kısarak açtım.

Tanrım! Evet, olmuştu! Adrian tekrar bir kediydi ve etrafa şaşkın bakışlar atarak miyalıyordu. Onu kucağıma aldım ve göz hizama getirdim.

"Adrian, çok üzgünüm ama bu yolculuğa bir insan olarak gelemezsin. Bu şekilde gelmen daha iyi."

Tuvaletten, kucağımda Adrian ile beraber çıktım ve koltuğuma döndüm.

Kalkış için geri sayım. 10, 9, 8,

Yanıma oturacak olan kişi -ki öyle tahmin ediyorum-, buraya yaklaşırken tahmin ettiğim gibi geldi ve yanıma oturdu.

Sarı, at kuyruklu ve gözlüklü bir kızdı. Açıkçası iyi birine benziyordu.

"Merhaba, ben Marinette."

Kız okuduğu kitaptan gözlerini kaldırdı ve bana baktı. Gülümseyerek "Memnun oldum, bende Chloe." dedi.

Bende ona gülümsedim ve lazım olur diye getirdiğim kedi kafesindeki Adrian'ı çıkardım ve kucağıma koydum.

"Bu da Adrian."

"Ah, bu çok tatlı!"

"İnsan haline geldiğinde bir gör..." diye fısıldadım. Neyse ki duymamıştı, çünkü kitabına geri dönmüştü.

Uçak yolculuğumuz boyunca uyumaya karar verdim ve Adrian'ı kafesine koyarak  kulaklıklarımı kulağıma takarak yavaş yavaş uykuya daldım.

~

Herkese merhaba. Özel sebeplerden dolayı telefonuma 1 ay el konuldu. Bu yüzden sizlere 1 ay yetebilecek bölüm yayınlayacağım ve 1 ay sonra wattpad'e geri döneceğim.

(1 ayda çıkan cuma sayısı 4-5 arasıdır. Ben 4 tane yayınlayacağım çünkü zamanım çok az.)

Sizi seviyorum, hoşçakalın!





SahipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin