Bölüm 3

1.2K 68 69
                                    

Bu bölüm fesat isteyenlere eheh (Mediayı ben yaptım)

Adrian, kendisine verilen küçük fakat bir o kadar ferah odada, sadece tavanı izleyerek sahibi Marinette'i düşünüyordu. O sıcacık mavi gözleri, simsiyah saçları ve dolgun dudakları... Vücudunun her bir karesi özenle yaratılmış gibiydi. Adrian onu her saniye görmek istiyordu. Fakat sahibi, ona verilen bu küçük odada durmasını ve asla ve asla dışarı adımını atmamasını söylemişti. Adrian ona karşı gelmek istemiyordu fakat, onun nereye gittiğini merak ediyordu.

Marinette ise en yakın arkadaşı Alya'nın yanına gitmişti. Marinette ünlü bir tasarım firmasında tasarımcı olarak çalışıyordu ve geliri de yüksek seviyedeydi. Bir kaç yıl bu şekilde devam ederek, ihtiyacı olduğu parayı biriktirerek kendi firmasını açmayı düşünüyordu. Bu yüzden Alya'nın yanına gidip, Alya ile beraber yaptığı çalışmalara devam edecekti. Alya Marinette için kurulum dersleri veriyordu. Çünkü Marinette kendine özel bir tasarım sayfası açarak, oradan gelen siparişleri yapacaktı.

İş meseleleri, uzun süre boyunca konuşuldu ve Marinette Adrian'ı hatırlayarak bileğinde duran saatine baktı. Saat 17:45 olmuştu, Adiran muhtemelen sıkılmış ve acıkmıştı. Adiran'ın kaçma olasılığı ise... Marinette hızla kalkarak "Açım! Gitmeliyim!" Dedi ve arında ona şaşkın şaşkın bakan Alya'yı bıraktı. "Ama daha az önce 2 kutu kruvasan bitirdin..."

Marinette'den

Hızla çantamdaki anahtarı çıkardım ve kapı kilidini açarak Adrian'ın olduğu odaya girdim. Yoktu... Büyük ihtimalle kaçmıştı. Fakat inanmak istemiyordum, hayır, o tek başına dünyada ne yapardı! İnsanlar onun bir ucube olduğunu düşüneceklerdi.

Hızla odadan çıkarak kendi odama girdim ve kendimi yatağa atarak ofladım. Muhtemelen ben çıktıktan sonra gitmiş olmalıydı. Ayağa kalktım ve biraz su içmek için mutfağa gittim.

Yazar'ın bakış açısı

Adrian, Marinette bir türlü gelmeyince  karnının acıktığını hissetti ve mecburen odasından çıkarak yemeklerin olduğu yeri araştırmaya başladı. Sonunda bir kaç eşyayı devirerek mutfağı bulmuş, ve kokusu hoşuna giden bir yemeği (Balık) seçmişti ve iştahla yemişti. Bir poşet yiyeceği bitirdiğinde, Susadığını hissetti ve su aramaya başladı.

Saydam bir sıvı bulduğunda, dilini dışarı çıkararak dudaklarını yaladı ve ona doğru ilerlemeye başladı. Yavaşça yaklaşıp tam içecekken, kapı seslerini duydu ve sahibinin ona kızacağını düşünerek mutfak masasının altına saklandı. Çoktan uykuya dalan kedi, sahibinin kendisini aradığının farkında bile değildi.

O sırada sahibi mutfağa girmiş ve yerde duran balık kılçıklarını görmüştü. Marinette kaşlarını abartılı bir şekilde çatarak "Balık..." diyerek fısıldadı. Muhtemelen bu balıkları Adrian yemişti. Tekrar bir umut son gücüyle "Kedi!" Diyerek bağırdı ve masanın altından bir gürültü geldi.

Marinette hızla masanın yere değen örtüsünü kaldırdı, ve Adrian'ı gördü. Adrian sahibine masum bakışlar atıyordu. Başını hafif öne eğerek "Ben acıkmıştım, sahip..." dedi ve omuzlarında hissettiği baskıyla gözleri hızla açıldı.

Marinette, sahibi, ona sarılıyordu. Adrian kollarını onun sırtına götürdü ve tişörtünü sıktı.

Marinette ise Adrian'ın omzunda, gözleri kızarmış bir şekilde Adrian'ın kokusunu çekiyordu. Aniden geriye çekilerek, "Bir daha sakın gözden kaybolma!" Dedi ve burnunu çekti. Adrian başını tamam anlamında salladı ve Marinette'in mavi gözlerine daldı.

*

Marinette, Adrian'ın dağıttığı ortalığı topladı ve Adrian'ı karşısına aldı. Ona ev hakkında bazı kuralları öğretmesi gerekiyordu.

SahipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin