Gözlerimi büyüterek Yu Jin'e baktım ve,

"Şimdi ne tarafa gideceğiz ?"

dedim.

Yu Jin ise sorumu şöyle yanıtladı,

"Sağdan devam edeceğiz bir şey kalmadı zaten varmak üzereyiz."

dedi.

Dediği tarafa doğru yürümeye devam ederken Zack bizi biraz geçip önden yürümeye başladı.

O sırada Yu Jin ile yan yana yürüyorduk merakla,

"Diğer yollar..onlar nereye çıkıyor?"

dedim.

Yu Jin bir nefes verdi ve cevapladı,

"Burası kasabanın altında ki tüneller gibi. Hepsi kasabanın altından farklı noktalara gidiyor."

Yanıtı üzerine Yu Jin'e,

"Peki bu yollardan kasabadan çıkmayı denediniz mi ? İşe yarayabilir."

diye ekledim.

Sorum üzerine Yu Jin gülümsedi ve,

"Denediğimiz şeyleri bir bilsen Arya. Çıkmanın yolu yok maalesef en azından bu tünellerin içinden."

dedi.

Anlaşılan Brunch Mix'e bizi her kim tıkmışsa her şeyi iyi ölçüp biçmişti. Kasabadan çıkmamamız için elinden geleni yapmıştı.

Başka bir şey demedim yürümeye devam ettik. Çok sürmeden sarı sürgüleri olan demir bir kapıya doğru yaklaşmaya başladık.

Burası anladığım kadarıyla son duraktı. Zack kapıya doğru biraz hızlı hareket etti ve demir kapıları yerinden oynatarak ittirdi.

Kapılar yana doğru sürgü üzerinde giderken gıcırdadı ve büyük bir ses yankılandı.

Kapıya doğru yaklaştığımız da heyecanım da iyiden iyiye artmıştı. Ne görecektim ? Neler olacaktı ? Birazdan bu sorularımın yanıtlarını alacaktım.

Kapının önüne geldim Zack çoktan içeriye girmişti. Yu Jin ile aynı anda içeriye girdik. Geldiğimiz yol aydınlık olmasına rağmen burası kapkaranlıktı.

Göz gözü görmüyordu. Yu Jin çok geçmeden Zack'e seslendi ve,

"Zack şarteli kaldır."

dedi.

Zack ise,

"Hallediyorum."

diyerek yanıtladı.

Çok sürmeden etraf aydınlanmış bulunduğumuz yeri görmeye başlamıştım.

Burası çok büyük bir yerdi. Yuvarlak oval bir salon gibiydi. Ortada oval masa, masaların üzerinde bilgisayarlar ve hemen diplerinde sandalyeler bulunuyordu.

MAHFİ BAŞLANGIÇOnde histórias criam vida. Descubra agora