7.Bölüm Ben kimim

26 1 0
                                    


Düşündüm düşündüm düşündüm...Aslında düşünmenin yanlış olduğu düşünenin dışlandığı bir ülkede düşündüm.Bedeli neyse katlandım ve düşündüm.Yaftalanmanın haddini aştığı, herkesin kutuplaştığı zamanlar; bir ordansın dediler bir burdansın dediler.Hep bir kalıfa sokmak istediler,hep bir yerden gibi görmek istediler.Yetmedi eleştirdiler,saldırdılar,küfrettiler,iftira ettiler. Ama ben yine de düşündüm.Düşünmeliydim düşünmeyenlere inat, düşünmeliydim düşünmeden konusanlara inat.Ve en önemlisi: Düşünmeliydim kim olduğumu hergün fütursuzca yüzüme söyleyen gözlerime inat..Hep sormalıydım ’Ben kimim?’ diye ve düşünmeliydim kim olduğumu..Acımasızca yüzüme haykırılanların gerçekliğini sınamalıydım yüreğimde..Günlerce gecelerce düşündüm,düşündüm ve düşündüm..Şimdi anlıyorum ben kimim.. Şimdi söyleyebiliyorum korkusuzca en büyük gerçeğimi..Vicdanımı rahatlatıyorum seçilmiş cümlelerle..Korkmuyorum artık kaybetmekten ve korkmuyorum yenilmekten..Tek korkum sevememekten.Sevemezsem diyedir titreyişleri yüreğimin; sevemezsem diyedir soğuk terleri bedenimin.Çünkü sevemezsem bulamam ’Ben kimim.?’.Heba olur yıllarım, uğruna mücadele verdiğim herşey.Tüm korkularımı yendim ben, yüreğümde biriken tortuları temizledm, deldim ışık demetleri ile yüreğimi kaplayan karanlığı.Şimdi korkmadan söylüyorum artık kim olduğumu; içim rahat ve huzurlu...Evet ben bir sevgi insanıyım, evet ben bir Elif sevdalısıyım, evet ben sevginin mücadelesinde bir neferim.Ben oralı veya buralı değilim, ben samimiyetin olduğu her yerdeyim.Herşeyden önce, ben bir İNSAN’ım..Tüm bedellerini sevgi için ödemiş hep genç kalacak bir yüreğim.İnsanların yarattığı gelişmelerin evrendeki var olan gizemlerin işleyişini çözmekle sağlandığını hepimiz biliyoruz. Buradan hareketle kuyrukları kopan kertenkelelerin yeniden kuyruklarını oluşturabilme maharetindeki işlevleri yeteri kadar anlayarak, deforme olmuş, bozulmuş, ya da kopmuş organlarımızı yeniden üretmeyi de belki başarabileceğiz. Böylelikle bozulan kalbimizi, nikotinle çürüttüğümüz ciğerlerimizi vb yenileme olanağına da kavuşabileceğiz belki. Ama yine de bu bizlere bahş edilen mevcut olanakların işlevlerinde değişiklik yaratmakla olacaktır. Sonuçta olmayan bir geni üretmemiz söz konusu olmayacak, yaratılmış genlere doğada başka canlıların unutmadığı bir eylemi hatırlatacağız veya yapmayı öğretmiş olacağız o kadar.

Hayat…düşe kalka yürüdüğümüz …zaman zaman birilerinin  bize eşlik ettiği, günü geldiğinde ise yalnız adımlarımız …kimi zaman düzlüklerinde, kimi zaman yokuşlarında ; koşar adım gittiğimiz yada  bir ağacın  sırtına yaslanarak nefeslendiğimiz…bazen dakikaları saat, bazen saatleri dakika …
Kırgınlıklarımız… içimize attıklarımız, dilimizin ucuna gelenler, öfkeden kelimeleri bir sıraya getiremediğimiz zamanlar, sonradan aklımıza gelenlerle sabaha kadar alıp alıp veremedigimiz…yürümeye değer  Arnavut kaldırımlarımız..
Dostluklarımız…buzlu bir yolda yürümek …incelik, dikkat, tecrübe, sabır…yanındaki kaydığında kendi düşebilme ihtimalini göze alarak onu kavrayacak özveri ,merhamet…sayısı; kişinin yaşıyla, yaşadıklarıyla ters orantılı…azı kıymetli…
Mutluklarımız…yürüdüğünüz yolun oksijeni…derin nefesimiz…bakmayı bile-me-yenler, beklentisi çok olanların hep sislerin ardında bakabildiği ya da hiç göremediği…
Ben…yerle gök arasında bir yerde…kimi zaman siyaha, kimi zaman beyaza meftun…git gellerden yorulmuş…”kalbine tünemiş 
Ve bende birgun kim olduğumu öğreneceğim....
Bölüm geç geldi ama devam edin sınavlara hazırlanıyorum

SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin