MAHFİ BAŞLANGIÇ

24.BÖLÜM

diyerek beni rahatlatıp sakinleştirmeye çalışıyordu.

Aniden oluşan sallantıyla irkilmemiz bir olmuştu. Kasaba duvarları tekrardan harekete geçmeye başlamış olmalıydı.

Herkes masada gergin bir şekilde birbirine bakıyordu. Sallantı kısa sürmüştü fakat ben korkuyla masadan sıçrayarak uzaklaşmıştım.

Tekrardan birilerini yakmak istemiyordum.

Yu Jin masadan elini kaldıracak oldu ki gördüklerimiz yeni bir şaşkınlığa daha sebebiyet vermişti.

Elini kaldıran Yu Jin kütüphane raflarından fırlayan bir kitabı tutmasıyla kalakalmıştı.

Anlamsız ama şaşkın bir ifadeyle donup kalan Yu Jin,

"Bu da neydi şimdi ?"

diyerek korku dolu bir ses tonuyla konuşmuştu.

Çok geçmedense yeni bir olay daha kendini gün yüzüne çıkardı.

Masada oturan Zack aniden kalkarak elini silkeliyor ve debeleniyordu.

Elinde siyah siyah bir şeyler görsekte bunun ne olduğunu anlamamız uzun sürmemişti.

Zack'in eli karıncalarla kaplanmıştı ve o elini salladıkça bütün karıncalar yere düşmüştü.

Karıncalar yere düşüp kaybolunca ve Zack'in elini görünce olanlar ise tam bir şaşkınlık yaratmıştı. Demin eli yanık olan Zack'in eli iyileşmişti.

Şaşkınlıktan herkesin gözleri büyürken bense acaba bana şuan bir şey olacak mı kaygıysıyla gerilmiştim.

Zack ise çok geçmeden söze girmiş,

"Neler oluyor bizlere ?"

diyerek bir bana bir Yu Jin'e bakıyordu.

Yu Jin elinde ki kitabı masaya bırakarak oturmuştu. Ve biraz bekledikten sonra çok ciddi bir ses tonuyla söze girmişti,

"Çok belli değil mi ? Başta sallantılar bizi etkiliyor derken bunun Arya ile ilgili olduğunu düşünmüştüm. Ama yanıldık bu sallantılar hepimizi etkiliyor."

Yu Jin' in sözleri üzerine Zack atıldı ve,

"Ne yani Arya gibi senin ve benimde mi yeteneklerim var yani ? Neyim ben karınca adam mı ?"

diyerek konu hakkında yine bir espiri yapmıştı.

Yu Jin konu hakkında sessizleşmişti. Onun yeteneklerini Zack'ten saklamasına anlam veremiyordum. Ona açıklama yapmak mı istemiyordu ? Yoksa başka bir sebebi mi vardı.

Sallantının bitişinin ardından bende bir tepkime olmayınca masaya geri oturmuştum. Zack ise bir şey demeden masada ki yerini almıştı.

Tekrardan söze girerek,

"Bana neden bu sefer bir şey olmadı ?"

demiştim.

Yu Jin ise sözlerim üzerine şaşkın bir yüz ifadesiyle,

"Bilmiyorum karışık bir durum ama bence duvarların içeri çekilmesiyle birlikte bizlerde etkileniyoruz."

diyerek masada korku dolu gözlerle Zack ile bana bakıyordu.

Bense endişe ile tekrardan söze girdim ve,

"Kasabadan çıkmanın yolunu bulmalıyız. Her zaman şansımız yaver gitmeyebilir ya içimde ki gücü bir gün kontrol edemezsem ? Ya size bir gün çok büyük zarar verirsem yada bir birimize istemeden  zarar verirsek ?"

sözlerim üzerine Yu Jin ve Zack kafalarını sallamak ile yetinmişti. Zack ise aniden parlak bir fikirle atılarak,

"Belkide kontrol etmeyi öğrenmemiz gerekiyordur ?"

diyerek masada gözlerini Yu Jin ile bana odaklamıştı.

Zack'in cümleleri haksızda sayılmazdı bunca zaman bu güçlerle geziyordum. Ama tam olarak kontrol etmeyi bilmiyordum bile. Belki kasabadan çıkmamız için bu güçleri öğrenmeliydik ?

Kafam karışmıştı bir şey demeden sessizleşmiştim. Yu Jin ise sesini topladı ve,

"İyi ama nasıl kontrol edeceğiz ? Kendimizin bile bilmediği bir şeyi nasıl kontrol edebiliriz ki ?"

diyerek gözlerini Zack'e odakladı.

Zack ise çok geçmeden,

"Bilmiyorum denemek zorundayız."

demiş ve çaresizce bakmıştı.

Konuşmalar ardından çok yorgun olduğu mu ve tükendiği mi fark etmiştim. Sabahın erken saatlerinde Zack ile tünel gezintisine çıkmıştım doğru dürüst dinlenememiştim bile.

Sakin bir ses tonuyla Zack ve Yu Jin'e döndüm ve,

"Çok yoğun bir gün oldu çok fazla dinlenemedim ve aklım çok karışık. Öğle yemeğine kadar biraz dinlenelim derim sonra oturup konu hakkında tartışabiliriz."

dedim.

Sözlerim üzerine herkesin kafası karıştığından kimse beni üsteleme gereksinimi duymamıştı.

Kimse bir şey demediğinden masadan kalkıp odama doğru çıktım. Kapıdan içeri girip kapıyı kapattım.

Kendimi yatağıma doğru bıraktığımda gözlerimin önünden bu kasabada bu zamana kadar yaşadıklarım geldi. Gerçekten buradan bir çıkış var mıydı ? Bizim için bir kurtuluş olacak mıydı ?

Sorular zinciri kafamı kurcalarken uyuya kaldım ve kendimi büyük bir huzura bıraktım.

***

Sesler duyarak irkilmiştim. Gözleri mi açtığımda kendi mi kasaba merkezinde bulmuştum.

Neler oluyordu ? Ben tünellerde ki odadamda değil miydim ? Nasıl olmuştu da buraya gelebilmiştim ?

Yerde yatar bir haldeydim ayağa kalktım. Etrafa anlamsızca bakıyordum. Kimse yoktu ortalık  çok sakindi.

Kasaba merkezinde biraz yürüdüm şaşkın ve korkmuştum. Biraz ilerledikten sonra mavi bir parlaklık uzaklardan gözüme takıldı.

İleriye doğru yürüdüm, anlam veremediğim mavi simli ama parlak bir şey vardı.

Biraz daha ilerlediğimdeyse gördüklerim beni şaşkınlığa uğratmıştı. Havada asılı duran bir yırtık vardı. Çizgi gibi ufak olan bu yırtık arkadan bakıldığında şeffaflaşıyordu.

Yırtığın içindense mavi simli bir sıvı akıyordu. Sıvı o kadar yoğundu ki bu şeyi daha önce görmediğime emindim.

Sıvıya dokunmak için elimi götürecek oldum ki bir ses duydum. Sanki yırtılma sesi gibi yüzlerce ses duyuluyordu.

Arkamı döndüğümde ise gördüklerim beni korkutmaya yetmişti. Kasaba merkezinin bir çok noktasında yüzlerce havada asılı duran bu yırtık bulunuyordu ve hepsinden yine bu garip sıvı akıyordu.

Sızıntıya benzeyen bu şeyler tam olarak neydi ? Elimi önümde duran yırtığın sıvısına tekrardan götürecek oldum ki her şey karardı.

***

Gözlerimi açtığımda terlemiş ve korku içindeydim. Kendimi odamda bulunca bir kaç saniye afalladım. Rüya.. rüya görmüş olmalıydım. O gördüklerim neydi ? Kasabada meydana gelen bu yırtıklar o kadar çok gerçekçiydi ki sanki rüya değildide gerçekti.

Yataktan hızla doğrulup ayağa kalktım tahmini dört saattir uyuyor olmalıydım.

Kapımın kolunu aşağı indirdim ve odamdan dışarıya çıktım.

Merdivenlerden aşağı indiğimdeyse gördüklerim büyük bir çığlık atmama ve ağlamama yetmişti.

Rüyamda görmüş olduğum yırtıklardan bir tanesi tam karşımda duruyor ve yine o garip sızıntıyla akıyordu.

.............

TELİF BELGELERİ   -   SAHİPLEN.COM üzerinden alınmıştır. (Bknz 1.Bölüm Sonu)