Bu odanın enerjisi çok başkaydı sanki çok huzurlu bir ortama basmış ve mutlu olmuştum.

Yu Jin'in burada kalabilmesinin sebeplerini bu kütüphane açıklıyordu. Neticede kitaplarla olan bir bağı ve gücü bulunuyordu. Kitapsız kalması ona zarar verebilirdi.

Odaya girişimle tamamiyle unuttuğum Zack aklıma gelince irkildim. Yu Jin duvarda asılı duran ilk yardım dolabını işaret edip,

"Arya hadi !"

demese sanırım düşüncelerinden sıyrılmam daha uzun sürecekti.

Kütüphanenin güzelliğinden fark etmediğim minik ilk yardım dolabını açıp içeridekileri kontrol ettim.

Yanık kremi yazan büyük puntolu kutuyu görünce hemen kavradım ve Yu Jin'in yanına vardım.

Onlar ise masanın hemen dibinde ki sandalyelerde oturmuşlardı.

Kremi uzatır uzatmaz Yu Jin kutusundan çıkartıp Zack'in eline sürmeye başladı.

Zack acıyla hafif  inildedi.

Onun tepkisinden sonra Yu Jin sorgulayıcı bir ifadeyle,

"Neler oldu böyle ?"

demişti.

Konuşmam gerektiğini hissetmiş ve,

"İstemeden Zack'i yaktım."

diyerek tünellerde yaşadıklarımızı Yu Jin'e tek tek anlatmıştım.

O ise konuşmamı tamamlamamı beklemiş o sırada Zack'in elini kremlemeyi bitirmişti.

Ardından ise,

"Bir kaza olmuş anlaşılan Brunch Mix gittikçe bizi daha da kötü etkiliyor."

diyerek bana gözlerini odaklamıştı.

Bense bir şey söylemeden Zack ile Yu Jin tam karşısında ki sandalyelerden birine oturarak masada ki yerimi almıştım.

Zack uzunca sessizliğinin ardından,

"Sen bir şeyler bulabildin mi ?"

diyerek Yu Jin'e gözlerini çevirmişti.

Yu Jin ise nefeslendikten sonra,

"Pek bir şey denemez."

diyerek masadan kalkıp kütüphane raflarında elini gezdirdi. Bir tane kalın cilti bir kitabı alarak masaya getirdi ve bir sayfasını açarak bir noktayı işaret etti.

Gösterdiği noktada "Mahfi"  yazıyordu.

Çok geçmedense sessini toparlayarak,

"Mahfi, kelime anlamı olarak gizli saklı anlamlarına gelir çoğul olarak gizlenmiş veya saklanmış olarakta bilinir."

demişti.

Mahfi denince yine tüm gözler bana çevrilmişti. Bense yeni duyduklarımı idrak etmeye çalışıyor ve beynimde oluşan yüzlerce yapboz parçasıyla birleştirmeye çalışıyordum.

Bu çabam ise bir boşluktan ibaretti çünkü bu gizem de oturtamadığım ve çözemediğim soru işaretlerinden başkası değildi.

Kafası karışık bir surat ifadesiyle,

"Bu kelime ne demek ve bana neden söylendi hala anlayamıyorum bu kasaba beni çıldırtıyor."

demiştim.

Yüzümde ki hayal kırıklığı ve umutsuzluğu Yu Jin görmüş olmalı ki masada elimin birini avuçlarının içine alarak,

"Çözeceğiz canım bu kasabadan çıkmanın yolunu bütün soru işaretlerini çözeceğiz."

MAHFİ BAŞLANGIÇWhere stories live. Discover now