"Bu paket sana." Diye bir ses duydu Alin ve olduğu yerde kaldı. Sesin kaynağını bulmak için bir süre daha bekledi ve sonunda dikkatli adımlarla merdivenin altındaki odanın aralık kapısını yakalayabildi.

İki tane çocuk vardı içerde. İkisi de birbirinden tehlikeli bir görünüme sahip, birbirinden erkeksiydi. Henüz genç olmaları, Alin için bir avantajdı. Onları daha kolay ikna edebilirdi istediğine kavuşmak için.
Kaşlarını çatarak odaya girdiğinde ikisi de merakla ona dönmüştü. Suç üstü yakalanmanın verdiği panikle ellerindeki poşetleri bir kenara fırlatırken Alin alaycı bir şekilde gülümsedi.

"Var mı, fazladan?"

Çocuklar duydukları şeyle gülmeye başladılar. Az önceki panik halleri uçup gitmişti. Karşılarında duran küçük kız, boyundan büyük bir işe kalkışıyordu. Yine de mallarını paylaşmaya pek hevesli değillerdi. Hele ki onunla.

"Senin gibi kızlar için yok."

"Nedenmiş?" Diye sordu Alin. İlk uyuşturucu deneyimi olmayacaktı ve bu karşısında dikilen genç adamların bilmediği bir detaydı. Kayra sayesinde bulaşmıştı bu illete ama şimdilik kendine bağımlı diyemiyordu. Yakında olacağını bilse de bu konuda kendine karşı oldukça ısrarcıydı. Her kullanıcı gibi, kendini kandırıyordu.

"Başımıza bela açma. Kaybol."

Ancak Alin denileni yapmamıştı. Yapmayı da düşünmüyordu. Atik bir hareketle eğilip yerdeki pakedi eline geçirdiğinde çocuklar birbirlerine endişeyle baktılar.

"Bu sandığın gibi hafif bir şey değil! Sakın!" Diye uyardı içlerinden biri. Ancak genç kız onu duymazdan gelerek ağzına attı zehri.

Az sonra dünya değişecekti. Her şey tersine dönecekti. Alin kendini bu muhteşem ötesi hissin kollarına atmak için sabırla bekledi. Nihayet çocuklar da emin olmuştu ki karşılarında duran kız, tecrübeliydi.

"Adın ne?" Diye sorduklarında Alin elindeki boş poşeti bir kenara fırlattı ve yaşadığı zevkle sırtını duvara dayarak gözlerini kapattı.

"Lavinya."
Gözlerini tekrar açtığında yüzünden yaşadığı tarifsiz keyif yansıyordu.
"Lavinya Sözeri."

"Seni bu hale getiren kişiyi merak ettim doğrusu."
Çocuğun lafı biter bitmez, "Kayra Yaldıran!" Diye bağırdı Alin. Dudaklarından dökülen isim ona acı veriyormuş gibi buruşturmuştu güzel yüzünü.

"Kayra mı?" Dedi içlerinden biri. Ses tonundaki hayret, Alin'i uyandırdı. Şüpheyle döndü ona.

"Tanıyor musun?"

"Tahmininden öte."

"Ondan nefret ediyorum."

Çocuk keyifle gülümsedi.

"Ortak bir noktamızı bulmuş olmalıyım,"
Çocuğun uzattığı elini bekletmeden havada yakaladı Alin.

"Ferzan Kaya."

Alin da gülümsemesine ortak olmuştu. Vakit kaybetmeden diğerine de elini uzattı.
"Bende Furkan." Birbirlerinin ellerini uzun uzun sıktılar.

"Furkan Aclan."

O gün, bir kıyamet günü sayılabilirdi. Alin kendi kalemiyle, kendi işleyeceği bir cinayetinin başlığını atmıştı

Hikayesi ise yazılmayı bekliyordu.

11. BÖLÜM

"FURKAN ACLAN"

THEMISWhere stories live. Discover now