♧4♧

184 11 2
                                    

4.BÖLÜM

"HAVUZ"

Eski evimizdeydim.

Babam tam karşımda duruyordu.
Donuk bir ifadeyle gözlerimin içine bakarken ona uzattığım elimin kanla kaplı olduğunu fark ettim. Beni duyması için bağırıyordum ancak onun yüzünde tek bir mimik bile oynamıyordu.

"Beni özlemedin mi?" Diye haykırdım kırık kalbimi susturmaya çalışarak. Ancak o sadece arkasını döndü ve aniden gözden kayboldu.

Kendimi boşlukta hissediyordum. Ne kadar bağırsam da, arkasından  koşup onu yakalamaya çalışsam da nafileydi. Olmuyordu ve olmayacaktı. Ona asla ulaşamayacaktım.
O, beni duymuyordu.

Titreyerek gözlerimi açtığımda Zehra abla yanı başımda durmuş bana endişeli bir şekilde bakıyordu. Uyanır uyanmaz onunla karşılaşmak beni şaşırtmıştı. Yattığım yerde doğrulup oturur pozisyona geçtim. O ise elini alnıma götürüp ateşimi kontrol etti. Bu onunla ilk karşılaşmamız oluyordu. Yeterince kötü görünüyor olmalıydım. Gördüğüm rüyanın etkisinden henüz çıkamamıştım çünkü.

"Sen iyi misin kızım?"

Ne diyeceğimi bilemeyerek kafamı aşağı yukarı salladım. Yatağımın köşesine bıraktığı havluyu alıp banyoya götürdü ve tekrar yanıma geldi. Odama bu şekilde rahat girip çıkmaları beni rahatsız etmişti doğrusu.

"Kabus görüyor olmalıydın." Dedi hoş bir tebessümle. Ona sadece kafamı salladım. O ise beklemediğim bir şekilde yanıma gelip oturdu. Bir eli kolumun üzerinde beni rahatlatmak istercesine hafif hafif baskı uyguluyordu.

"Anlat hadi." Dedi.

Alin'in hizmetçilerle arasının bu kadar samimi olmadığını düşünüyordum. Ama Zehra ablanın içtenliği bu düşüncemi yanıltmıştı. Belki de Alin o kadar da soğuk bir insan olmayabilirdi. En azından Zehra ablaya karşı.

"Kan..." dedim gözlerimi kısıp bir noktaya odaklanırken. "Ellerim kanla kaplıydı."

"Tövbeler olsun!" Diye bağırdığında yerimden sıçramıştım. O ise heyecanlı heyecanlı bir şeyler söyledi.
"Kan hiç hayra alamet değildir!"

Tamamıyla rüyam hiç hayra alamet değildi.

"Niye?" Diye sordum ona bakarak.

"Kan, kötülüktür. Başarısızlıktır. Olumsuzluğu çağırır. Seni düşürmek isteyecekler."

Gözlerindeki samimi endişeyi görebiliyordum. Bende duyduğum şeylere üzülüp yüzümü astım. Babamla alakalı kötü bir şey mi olacaktı? Çünkü beni hiç umursamadan arkasını dönüp gitmişti ve bir şeye kırgınmış gibi görünüyordu.

"Peki sevdiğin biri, seni dinlemiyorsa ve öylece çekip gidiyorsa? O zaman ne olacak?" Diye sordum merakla. Kendimi kötü hissetmeye başlamıştım tekrar. Yeni hayatımın ilk günü de böyle güzel bir sürprizle başlamıştı işte.

"O zaman," dedi ve gülümsedi. "Okulunda başarılı olacaksın demektir! Ama fazlasıyla yorulacaksın."

Bu haber yüreğime biraz şu serpmişti işte. Gülümseyerek ona baktım. Minnettardım. Iyi bir kadın olduğu çok belliydi. Ona daha fazla yakın olasım gelmişti ama Alin'in bunu nasıl karşılayacağını bilemiyordum.

THEMISWhere stories live. Discover now