♧9♧

133 9 3
                                    


9.BÖLÜM

"YABANCI"

Tek bir nefes.

Tek bir nefes yıkmıştı bütün hayatımı.

Kendimi kaybetmişçesine ağlarken, ne yapacağımı bilemeyerek bir oraya bir buraya koşuyordum. Çaresizdim.

Onu kendi evinde öldürmüştüm.

Kayra Yaldıran ölmüştü.

Onu ben öldürmüştüm.

Hemde nasıl olduğunu bile anlamadan...

Olayın ne zaman olduğunu bilecekler miydi?

Muhtemelen.

Peki kimin öldürdüğünü?

Kesinlikle.

Bu durumda nerede olmam gerektiği, yeterince ortadaydı.

Suçumdan kaçıp tekrar o şahşahalı hayata dönemezdim. Kendimi tekrar o çukura atamazdım. Ne yazık ki, o kadar da yürekli değildim. Üzerimde yeterince çamurla çıktığım bataklığa tekrar giremezdim.

Akıllı ol, dedim kendi kendime. Sakin ol, sakince düşün. Bir plan yap.

Ellerim, elbisem ve vücudumun geri kalan birçok yeri kan ve şarap karışımına bulanmış, garip bir görüntü ortaya çıkarmıştı. Yetmezmiş gibi ayağıma batmış olan camların sızısını duyuyordum.

Bana en yakın yere, mutfağa doğru gittim. Evin içindeki koşuşturmalarım yerdeki kanlı ayak izlerime yansıyordu. Ellerimi hızlıca yıkadıktan sonra buz gibi suyu direk yüzüme çarptım. Kendime gelmek için bunu yaklaşık beş kere tekrarlamıştım. Elim, ayağım sanki maraton koşmuşum gibi titriyordu.

Aklımı yitirmek üzere olduğum anlardaydık.

Girişin oradaki vestiyeri açıp uzun bir palto çıkardıktan sonra hızlıca üzerime geçirdim ve çıplak ayaklarımı umursamadan evden çıkıp ana yola ulaştım.

Şans eseri giydiğim paltonun cebinde birkaç yüzlük bulunuyordu. Bana fazlasıyla yetecek bu parayı taksiye binmek için harcayabilirdim.

Biraz gerimde benim yaşlarımda bir çocuğun taksi durdurduğunu gördüğümde, aceleyle o tarafa koştum. Beni bu şekilde kabul edip etmeyeceklerini bilmiyordum ama şansımı sonuna kadar zorlayacaktım. Bir an önce boka dönmüş bu hayattan kurtulmalıydım.

Henüz yeni araca binmiş olan çocuk benim onlara doğru koştuğumu gördüğünde kaşlarını çattı. Onun yaşadığı şaşkınlığı es geçip arabanın kapısına yanaştım. Şoförün camı açması için kapısını neredeyse yumrukluyordum.

Adam öfkeyle camı indirdi.

"Ne yapıyorsunuz hanımefendi!?"

"Lütfen!" Diye bağırdım. Son şansım buymuş gibi hissediyordum. "Lütfen beni de alın. Size istediğiniz kadar para veririm!"

THEMISWhere stories live. Discover now