%20

277 48 23
                                    

Birkaç saat önce olsa, Dan Howell, Phil Lester'ın yanında uyumaktan mutludan çok daha fazlası olurdu.

Ama şimdi, bu muhtemelen Dan'in başına gelen en tuhaf şeydi.

İkisi de sıkışıyordu ve Dan Phil'in rahatsız olduğunu anlayabiliyordu.

O kadar yakınlardı ki, Dan, Phil'in kalp atışlarını ve hafif nefes alışını duyabiliyordu.

Phil, o kadar rahatsız olmasına rağmen kısa sürede uykuya dalmıştı. Ama Dan? O gözlerini bile kapatamıyordu.

Zihni 'neredeyse öpücük' tarafından işgal edilmişti. Gerçekten bir şey ifade etmiyordu, ama Dan düşünceleri beyninden atamıyordu.

Huzurlu görünen Phil'e baktı. Uyurken bile bir melek gibi görünmeyi başarabiliyordu.

Phil, Dan'e çok yakındı. Çok yakın. Neredeyse oradaydı - ama ulaşılamazdı.

Dan elini Phil'in yüzünde gezdirdi, gözlerini kapayan perçemleri iktirdi.

Parmakları dudaklarına değdi -son derece yumuşak ve soğuklardı.

Dan gözlerini kapadı ve geriye yaslandı.

"AAAAAAAAAAAAAAAAAARGHHHHHHHHHHHH!"

Dan doğrulurken, Phil koltuktan düştü.

Phil, "Ne- ne oluyor?"diye sordu sersemlemiş halde.

"Adrian," diye homurdadı Dan. Çoktan ayağa kalkmıştı, koşarsk yukarı çıktı, Phil de hemen arkasındaydı.

Adrian'ın odasına daldılar ve çocuğu yatağının üstünde, elleriyle yüzünü kapatırken buldular.

Adrian onlara baktı, yüzü terlemişti. Ağlıyor ve sarsılmış görünüyordu.

Adrian, "Ü-üzgünüm - Tekrar bana zarar vermeye geldi sandım - Bir daha bana dokunmasını istemiyorum-" diye hıçkırdı, sözleri uyanmaya başlayan Dan ve Phil'de darbe etkisi yaratırken.

Dan yumruğunu sıktı ve Phil Adrian'ı kucaklarken o da ağlamaya başladı.

"Bir daha kimse seni incitemeyecek."

Ecstasy; phan (TÜRKÇE)Where stories live. Discover now