Go

1K 113 59
                                    

Adada ikinci gün, Sunny-go'nun biraz ötesi, ormanın girişi. Atlanılmış bir sahne

"Hah"ladı kadın belli belirsiz bir alayla. "Tanrıçaymış, her dileği gerçekleştirebilmekmiş! Insanların bu saçmalığa inandıklarına hala inanamıyorum."

Mika buna karşılık kendini beğenmiş bir gülümseme takındı. "Benim sayemde! Eğer o hikayeleri, dedikoduları yaymasam, etrafta sözde Dilek Tanrıçası ile ilgili bilgi satıp, bazen de bu bilgileri dosyalayıp kütüphanelere yollamasam buraya kadar gelebilir miydik sanıyorsun?"

Sözde tanrıça Epith Mika'nın takındığı kendini beğenmiş ifadeyi çekip koparıp kendi yüzüne de yansıttı. "Sen öyle san çekirge! Bunların hepsi benim mükemmel tekniğim sayesinde! Insanların kalplerindeki umutsuzluk? Gerçek arzu? Yediğim şeytan meyvesinin verdiği insanların içini okuyabilme yeteneği olmasaydı burada olmazdık. Hepsi benim sayemde." Biraz durdu, aklına bir şey gelmiş gibi "Ama fena sayılmazsın sen de. O hikaye çok kurnazcaydı."

Mika gülüp, kafasını inanamıyormuşcasına salladı. "Sen kurnazsın Ema. Bu yetenek her ne kadar dilekleri olan insanları bulmanı sağlasa da imkansız bir şey istediklerinde bir işe yaramıyor. Bu yüzden eğer dilenen dilek gerçekleştiremeyeceğin bir şeyse gerçek arzun bu değil diyor, ortadan kayboluyorsun. Inanılmaz!" Muzip muzip sırıtan arkadaşına baktı ve ekledi "Ve gerçekten iyi birisin. Gerçekleştirebileceğin bir şeyse elinden geleni yapıyorsun.
Şu birbirlerine yanık ama itiraf edemeyen çocuklar için çok uğraştın. Güzel bir şekilde sonuçlanacağını bilmiyordun bile."

Tanrıça gülümsedi. "Biliyordum." dedi. "Adaya geldikleri ilk gün ilk Sanji'ye gösterdim kendimi. Biliyorsun, mükemmel yeteneğim sayesinde onları gördüğüm zaman ilk Sanji'yle konuşmam gerektiğini anlamıştım. O diğerine göre daha kendinden emindi. Gerçek arzusunu hemen söylemişti. 'Onunla birlikte olmak istiyorum.' diye. Tek yapması gerekenin onu öpmesi olduğunu ve böylece dileğinin gerçekleşeceğini söyledim. Fakat bunu ilk etapta yapamayacağını biliyordum. O gün kayalıkta Zoro'yla karşılaştığında kendini çok zorlanmış olmalı.
Ben de bu yüzden Zoro'ya gittim. O zorluydu. Ama bir şekilde üstesinden geldim. Ona Sanji'ye dediğimden farklı olarak Sanji'yi öpmesini, zaten dileğinin gerçekleşmiş olduğunu söyledim.
Zoro hislerini açığa vurmak konusunda zorluydu, evet. Fakat şansıma onu biri farklı bir adım atmak konusunda cesaretlendirmişti.
Tam olarak planladığım gibi bitmedi tabii. Zoro'nun öpmesini beklemiştim ama bir şey Sanji'yi ateşlendirmiş olmalı! Eh, aramızda kalsın ama foyamı ortaya çıkardı sanırım. O gün Zoro ve beni az çok dinlemiş.
Sonuçta fazla bir şey yapmadım. Kendi arzularını kendileri gerçekleştirdiler. Ben dokunmasam da bir gün patlarlardı zaten!"

Mika ona "Alçakgönüllülük yapma şimdi, demin egolu egolu konuşuyordun!" diyerek sataştı, fakat o da, tebessüm ediyordu.

"Ahh! Kes sesini çekirge." dedi Epith. Sonra öylece sustu. Nedense hüzünlenmişti aniden.

Birlikte gün batımına doğru bakarlarken oluşan sessizliği bölen, Mika oldu.

"Bir kazancımız yok Emma. Ben neden hala bunu yaptığımızı bilmiyorum." demişti.

Epith ona baktıktan sonra gözlerini manzaraya tekrar çevirdi ve koca bir iç çekti. "Ben de, Mika. Ben de."

Mika ve Emma -Epith- adanın diğer sessiz tarafındaki, gemilerine doğru gidiyorlardı. Mika aklına mühim bir şey gelmiş gibi heyecanlandı birden.
"Sahi şimdi senin mükemmel yeteneğin, iki kişinin daha onları ilk gördüğün anda birbirlerini sevdiğini anlaman için yeterli mi cidden? Yoksa sen gerçekten Tanrıça'mısın?"

Emma ona kötü kötü baktı.

"Saçmalama istersen Mika." diye cevap verdi genç kadın. Siyah, uzun saçlarını bir güzel savurup, kendini beğenmiş edasına büründü. "İnsanlardan çok, çok iyi anlıyorum o kadar."

Attığı kahkaha tüm adayı inletmişti adeta.

Veee mutlu son.
Sanırım her şey açıklığa kavuştu. Bence güzel bir finaldi, bu kadar yeter.
Şimdi, hiç türkçe hikayesi olmayan başka çiftlere el atacağım. Eğer sizin de istediğiniz bir çift varsa seve seve yazarım ^•^ O zamaan başka bir hikayede görüşmek üzere!

Hitotsu no Yume//zosanOù les histoires vivent. Découvrez maintenant