♧1♧

664 22 44
                                    

1. BÖLÜM

"NOT"

Lavinya Korkmaz.
İsmi gibi çiçek kokan, sessiz ve canlandırıcı bir güzelliği olduğunu iddia ettikleri mutsuz bir kızdım ben. Bu mutsuzluğun ardında yatan şey şımarıklık değildi. Kalbimin kırılmaya açık olması da beni mutsuz yapmıyordu.

Öncelikle zengin bir ailem yoktu. Ölen dedemin mirası benim iyi okullara gitmem için harcanmıştı. Modacı ablamın ellerinden çıkan kıyafetlerle etrafta gezer, çakma ürünler satın alıp kullanmaya doyamazdım. Gözüm hiçbir zaman lüks şeylerde olmamıştı. Okulumdaki çoğu kişinin aksine.

Son sınıfa gelmiş olmanın verdiği mutluluğun yanı sıra gelecek endişesi de sürekli kapımı yoklarken babamın aniden ortaya çıkan hastalığından dolayı hayallerime bir süreliğine veda etmek zorunda kalmıştım. Böyle olmasını hiç istemezdim. Babam da istemezdi. Yine de onu acı bir kanser sürecinden sağ sağlim çıkaramamıştık ve ben ailemin destekçisi olmalıydım.

Para kaynağımız babam ve ablamdı. Ablam, babamın ölümü üzerine yeni bir başlangıç yapmak üzere bizi terk etmişti. Onu, bunun için asla affetmeyecektim. Annem ise neredeyse tüm gününü evde oturup duvarları izleyerek geçiriyordu. Yaptığı hiçbir şey yoktu. Hareket bile etmek istemiyordu.

Bu sebeple üzerimdeki yük her geçen gün daha da artıyordu ve nihayetinde her şeyin farkına varan halam orta çıkıp bu duruma 'yeter' diyebilmişti.

O gün eve geldiğinde bir bağırış çağırış kopmuştu ve ben endişeyle yanlarına gittiğimde halam Annemle benim sözde geleceğim için kavga ediyordu.

"Bu kızın da bir gelecek hakkı var!"
Diye bağırmıştı anneme. Annem de bunu biliyordu. Annemin de içi gidiyordu.

"Ona engel olmayacaksın daha fazla!" Halamın da acısı çok büyüktü. Yine de hayran olduğum o güçlü karakteri her şeyin üstesinden gelebiliyordu.

Annem ağlamaya başlamıştı. Her gün defalarca aynı süreci yaşardık onunla. Bu duruma ben alışmıştım ancak halam dayanamıyordu.

"Benimle Ankara'ya geleceksin. Orada yanı başımda tedavi göreceksin." Demişti.

Onun bu sözlerine ben bile hazır değildim. Annemi öncesinde ben ikna edememiştim ama bu sefer gözlerinde o parıltıyı görebiliyordum. Kabul etmek istiyordu çünkü bana engel olduğunu biliyordu.

"Ve bu kız okulunu bitirecek. Üniversiteye gidecek!"

İşte o gün hayatıma yeni bir sayfa açmış olmalıydım. Önümde daha uzun ve zorlu bir yol vardı ve herkes kendi seçimini yapmıştı.

Önümdeki pastayı izledim bir süre. Mumları yavaş yavaş eriyordu ve biraz daha beklersem, güzelim pastayı batıracaktı. Gözlerimi kapattım. İçimden aceleyle bir dilek diledim ve tüm mumları tek seferde üfledim.

Lezzetli duruyordu.

Uzanıp bıçağı elime aldım ancak sonra kimsenin benimle olmadığı aklıma geldi. Bu pastadan pay alacak biri bulunmadığına göre, kesmeme gerek de yoktu.

THEMISWhere stories live. Discover now