Olanaksız/8

2.9K 239 71
                                    

İrayna karşısında ki adama o kadar sessiz ve gergin davranıyordu ki Ege her hareketinin bir sonraki görüşmede hatırlanacağını biliyordu. İrayna her zaman diken üzerinde bir kadın olmuştu ve Ege o dikenleri tek tek kıracağına inanıyordu.

Fakat geçirdikleri zamanla genç adamın umudu her gün biraz olsa da tükeniyordu. Azar azar,o dikenlere yenileri ekleniyordu.

"Konuşuyor yani? "

Yarım saattir olan sinir bozucu sessizliği birden bozdu genç adam. Yavaşça yemeğini yiyen kadına döndü ve elinde ki kırmızı şarap dolu bardağı masaya bıraktı.

" Tam olarak değil, kekeliyor sanırım.Daha sadece bir kelimesini duydum. "

" Boşuna uğraşma. Dünyada bir sürü kekeme insan var. "

Ege elinde ki çatalı yerine bırakıp ağzında ki yemeği yuttu ve karşısında ki kadına baktı. Genç kadının onu şimdi öldürme olasılığı çok yüksekti. İrayna'nın yine bağıracağını bildiğinden onu bu konu hakkında üstelemedi. Kadın ne yaparsa yapsın burnunun dikine gidiyordu. Onu genç adama iten konuda asıl buydu,kapalı bir kutuydu ve asla başkasının dediğine gitmezdi.

" Seni ilgilendirmez."

İrayna neden hala burada olduğunu bilmiyordu. Sadece nazik bir yemek teklifini kabul etmişti.Sonrasında ise Ege ve büyük restoranda baş başa kalmıştı,ve vereceği umudu asla yanlış anlamasını istemiyordu ki Ege bunu çoktan kullanmaya başlamıştı. Yüzünde ki büyük sırıtıştan belli oluyordu. Buradan çıkıp doğruca ait olduğu yere gitmek istiyordu. Elinde ki kaşıktan kendi yansımasına baktı.

Dağılmış haldeydi.

Dış görünüşünün ardında çok güzel bir kadın vardı,ama içinde ki tarifsiz yıkıntıda yağmurdan kaçan bir kız çocuğu vardı.Onun peşinden koşan bir sürü kötü anıyla beraber hiç bir şey olamamış gibi yaşayamayacaktı.

Sadece kendisinin göreceği kadar yorgundu. İçinde ki her zerre onu daha beter yapıyordu. Artık amacı kalmamış gibi ilerlemek zorundaydı. Sadece nefes alacak ve etrafa sahte gülüşler sergileyecekti.

Ya da erkenden pes edecekti. Kendini asma tavandan aşağıya dandik bir iple bırakacaktı.

"Şakasına diyorum. Diğer hastaların nasıl?"

"İyiler desem bu konu kapanacak mı?"

"İyi değiller sanırım."

"Ben bir deli doktoruyum. Her gün kendini kesen biçen insanlarla beraberim benden pozitif olmamı bekleme."

"Pekala deli doktoru. Öyle olsun."

İrayna zoraki gülümserken bitmiş tabağına koydu elinde ki kaşığı.Önünde ki dev bardağa uzandı. Çilekli sodasını yavaşça içerken masada ,daha doğrusu restoranda olan müthiş sessizlikten sadece o rahatsızdı. Ortada ki sessizliği bölen şey koca salonda Ege'nin konuşmasından sonra ,yankılanan telefon sesi olmuştu. İrayna çalan telefonuna biraz telaş ve biraz utanma ile ulaşsa da sonunda telefonu susturup kulağına dayamıştı.

"Efendim?"

"Buraya gelecek kadar müsait misin?"

İrayna karşıda ki kadını daha fazla dinlemeyerek telefonu kapattı. Mavi elbisesinin göğüs kısmını düzeltip ayağa kalktı. Ege'nin ona değilde telefonuna olan bakışını yakalayınca hemen toparlanmaya koyuldu.

"Beni de çağırıyor."

" Önemli bir şey olması lazım." İrayna yavaşça ceketini omuzuna taktı. Kapıya doğru arkasında ki adamı beklemeden yola koyuldu. Saat gece yarısını biraz geçmişti ve beraber hastane çıkışında Ege'nin bitmek bilmeyen ısrarları sonucu yemeğe gelmişlerdi.

Olanaksız |Lanet Serisi 1|  #Wattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin