×.20

2.4K 264 21
                                    

(Yine bir The NBHD ile karşınızdayım vote yorumlarınızı da bekliyorum iyi okumalar..)

Seokjin, Ga Yeon'a mesaj atmadan önce Namjoon ile kavga etmiş ve ardından da telefonunu alıp odasına çıkmıştı.

Şimdi ise Ga Yeon'un da ondan hoşlandığını öğrendiğinde hiç düşünmeden evden çıktığında ve beyni tekrar düşünme işlevini gerçekleştirmeye başladığında çoktan Ga Yeon'un yurt kapısını çalmıştı.

Seokjin panikle ne yapması gerektiğini düşünürken kapı açılmış ve Ga Yeon üzerindeki bol seeatshirtü ve ev şortu gibi gözüken şortuyla ortaya çıkmıştı.

"Selam?" Diyerek soran gözlerle Seokjin'e bakan Ga Yeon sıcakladığını hissetmeye başlamıştı.

"Şey, selam." Seokjin elini sallayarak cevap verdi ardından da ikisinin arasında anlamsız bir sessizlik oluşmasına izin verdi.

"İçeri girmek ister misin?" Ga Yeon bu sessizliği bozmak için aklına gelen ilk şeyi söylemişti ama odanın dağınık olup olmadığını bile hatırlamıyordu ki etrafı toplamayı sevmediğini düşünürse içerisi yüzde doksan sekiz dağınıktı.

"Aslında iyi olur." Dediğinde Seokjin, Ga Yeon içeri girmesi için önünden çekildi.

İkisi içeri girdiğinde Ga Yeon hızlıca odayı gözleriyle taradı ve dağınık olmadığına kanaat getirip derin bir nefes aldı.

"Aslında buraya geldiğimi kapıyı çaldığım ana kadar fark etmemiştim. Gariptir ki bir anda heyecanlandım ve kendimi kaybettim sanırım. Ama madem buraya geldim, benden hoşlandığını söyledin değil mi? O zaman çıkalım. Uzun ve romantik bir konuşma yapmak isterdim ama beynimin o işlere bakan kısmını uzun zamandır kullanmıyorum." Gerginlikten oturduğu dönen koltukta bacaklarını sallarken konuşmasını bitirdi.

Ga Yeon her ne kadar gülmek istese de heyecanı buna izin vermedi. Aynı şekilde aynı heyecan ona cevap verme yetisinide kaybettirmişti.

"Eğer biraz daha cevap vermezsen kendi kendimi imha edeceğim, lütfen cevap ver."

Ga Yeon cevap vermek yerine başını salladı.

"Bu evet demek mi oluyor?"

Ga Yeon, Seokjin'in aptal ama sevimli haline gülerek tekrar başını salladı.

Seokjin aptal gibi gülerek oturduğu yerden kalktı ve Ga Yeon'un yanına oturup sıkıca kıza sarıldı.
Ga Yeon kollarını Seokjin'in beline dolayıp o da aptal gibi sırıtmaya başladı.

"Şuan seni her ne kadar öpmek istesemde içimden bir ses bunları yapmak için fazlaca zamanımız olacağını söylüyor. Yani şimdilik sadece sarılalım."

○○○

"Namjoon'dan özür dilemen gerek, biliyorsun değil mi?" Dedi Ga Yeon, Seokjin'in yanında sırtını duvara yaslayarak yatarken.

Resmi olarak çıkmalarının üzerinden yarım saat geçmişti ve bu yarım saatte Seokjin ona Namjoon ile kavga ettiğini anlatmış ve Ga Yeon'un parmaklarıyla oynayıp durmuştu. O Namjoon ya da diğer arkadaşları gibi ilk randevuda öpüşmeyi sevmezdi onun göre bu iki taraf içinde özel bir şey olduğu için özel bir anı hak etmeliydi.

"Evet, biliyorum ve bunu en kısa zamanda halledeceğim."

Günün geri kalanını ise yurda yemek sipariş edilemediği için Starlight'a gidip yemek yiyerek ve konuşarak geçirdiler.

The Boy Who Loves Animals .KSJ. 3Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum