BÖLÜM_6

47 7 0
                                    

Busenin ağzından

Ahh jin beni seviyomu sevmiyomu hiç bir fikrim yok. Hiç bir şey belli etmiyo. Ama bugün benimle spor' a gidecek. Vuhuhuh.

Aşağı indim ve jinle göz göze gelip gülümsedim. Yürümeye başladık. Ben mal gibi yolun ortasından gidiyordum. Bir anda gelen arabayı fark etmedim veeee jin beni kendine doğru elimden tutarak çekti. Bana" sen napıyosun manyak mısın acaba korkudan ölüyodum. Bak kalbime" diyerek elimi kalbinin üstüne koydu. Ohaaa kalbi çok güzel atıyooo. YERİM...
Bir süre öyle bekledik ve o bana " hadi artık gidelim" dedi. Spor salonuna girdiğimizde jin üstündeki hırkayı çıkararak spora başladı. Askılı bir atlet giymişti. Ve ben onun kaslarının çok fazla olduğunu ilk defa görüyordum. Ben bazı hareketleri yapamıyordum. Bu yüzden spor hocasından yardım alıyordum. Bu arada jin bana ölümcül bakışlar atıyor. Beni sevdiğini burdan anlayabiiriz. Hoca karnımı tutarak spor hareketlerini uygularken bir anda benim kıskanç bebem hocayı yumrukladı ve dışarıya atıldıkkkkk.
Jin'e" odun gibisin kalas" dedim. Bir şeyi yeni farkediyordum. Jin benim elimi tutuyordu.

Yurdun bahçesine girdiğimizde myung soo ve ada yı gördük. Çardakta oturmuş fotoğraf çekiniyorlar. Yalnız jin hala elimi tutuyor. Onların yanına gittiğimizde onlar elimize bakıp birbirlerine gülümsediler. Bizde anında elimizi bıraktık. Jinle başka bir çardağa oturduk ve bana dediki" biz neyiz" bense anlamamış tarzında " nasıl biz neyiz" dedim ve bir anda üstüme doğru eğilince refleks olarak çekildim ve o bana nasıl ya bakışı attı. Ben " buna hazır değilim daha biz bir hiçiz jin hayır"dedim. Ve kalkıp yurda girdim. Ada bunu görmüş olacakki benim peşimden koşarak geldi. Bense "ben naptım" diyerek kafama vurmaktan başka hiçbirşey yapmadım.

Ertesi gün

Jin okulda çantasını yanımdan alarak minhyuk un yanına oturdu. Ben ona neden böyle yapıyorsun diye soramıyordum. Nedeni apaçık ortadaydı. Evet öpmeye çalışması iyi bir şey değildi. Ama biz bir hiçiz nedir yaa. Allah beni kahretmesin. Jin derste hiç gülmedi konuşmadı. Arkasını bile dönmedi. Zil çalar çalmazda hemen jimin myung soo ve minhyuk ile dışarı çıktı. Minhyuk ile kanka gibi gözüküyorlar. İyi anlaşıyorlar gibi. Neyse çok üzgünüm. Depresyona gircem yaaaa. Yani anlayacağınız jin gün boyu benimle konuşmadı. Acıların çocuğuyum.

Myung soo ve adayı kıskanmaya başladım. Ne kadar şeker şeker gözüküyorlar. Bakın bugün onlarda gördüğüm ve çok kıskandığım bişey anlatcam. Bahçedeydik. Sonra bir anda yağmur yağmaya başladı. Myung soo nun üzerinde ceket vardı. Çıkarıp adanın üzerine geçirdi. Ada" oppa(sevgilim)hayır sen üşüyeceksin" dedi ve üzerinden çıkararak myung soo nun üzerine geri attı. Centilmen myung soo ise üzerinden çıkararak " tamam o zaman ikimizde giymeyelim " dedi. Ve yağmurun altında iki aşık sırıl sıklam oldular.
Bende çok kıskandım. Ben neden böyle bir aşk yaşayamıyorummm.........

Ertesi gün
Uyandığımda masanın üzerinde bir demet papatya vardı. Jinden geldi ümidiyle koşarak gittim masanın yanına üzerinde kokulu bir not vardı. Notu okudum. Notda şöyle yazıyordu;

" geçen yaşananlar için çok üzgünüm"
                                                            Minhyuk"

Bu mektupu okuduktan sonra yıkıldım. Bir yanım sevinirken bir yanım kan ağlıyor. Ahhh jinnn seni seviyorum. Bugün okula gitmeyeceğim. Depresyondayım. Kendimi çikolataya gömücem sonrada battaniyenin altına gömülcem.

Biraz sonra ben salya sümük ağlarken içeriye ebrar girdi. Çiçekleri görünce " bana mı?" diye  sordu. Bense ağlayarak" yok ebeme"dedim. Ebrar bana bakarak" oyy kuzum sen niye ağlıyon kıyamam" diyerk yanıma geldi. Ebrarın boynuna kafamı gömerek ağlamaya başladım. O da" hadi kalk gidelim" dedi.  Ben " ben gelmiyeceğim" diyerek battaniyeyi kafamın üstüne çektim. Ebrar biraz daha ısrar ettikten sonra çiçeklerinide alarak okula gitti. O gittikten sonra höykürerek ağlamaya başladım. Yerler peçeteyle dolmuştu. Bir anda kapı açıldı. Ve gerizekalı ben ebrar zannederek yastık fırlattım. Ama gelenin jin olduğunu görünce ağlamayı keserek sustum. Şişmiş gözlerimi jinden kaçırdım. Jin bana yaklaştı. Yatağımın kenarına oturdu. Normalde erkeklerin kızlar yurduna girmesi yasaktı. Ben jine baktım. O bana bir anda gülümseyince içimde kelebekler uçuştu. Jin" geçen olanlar yüzünden mi böylesin" dedi. Ben jinin yüzüne bakmadan " hayır sadece hastayım" dedim. Jin çenemden tutarak yüzüne bakarak konuşmamı istedi. Ben bir anda onun yüzüne bakar bakmaz ağlamaya başladım. O bana ilk güldü sonra " gel buraya şapşal " diyerek bana sarıldı. Ben ona " özür dilerim bende seni seviyorummmm"dedim. Jin" bunu zaten biliyorum. O gün öyle yapman sana karşı hissettiğim hiç bir şeyi değiştirmedi." dedi. Ve bana "hadi üstünü değiştir okula gidiyoruz" dedi. O dışarıya bahçeye çıktıktan sonra bende formamı giydim. Ve onun yanına indim. Jinle el ele okula gittik. Ebrar bizi görünce yüzündeki tebessümü gizleyemedi. Bense elindeki çiçeği görünce acaba okudumu diye merak ettim........

Ve jin' le gün boyu birbirimize bakarak güldük.....

HIGH SCHOOL MADDLYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin