Acı Tecrübe

140 14 1
                                    

Ebru ve Emre ürkek bakışlarla bize doğru geliyordu. Bu ürkek bakışların sebebi tabi ki Selim'in öfkesiydi.

Bu gerginliği yok etmem gerekiyordu. "Aa! Hoşgeldiniz. Sizin geleceğinizden haberim yoktu."

Ebru gözünü Selim'den ayıramıyordu. "Şey.. biz Emre'yle.. kapıda karşılaştık." derken sesi o kadar kısık çıkmıştı ki.

Selim'in koluna girdim. "Bizimkiler gelene kadar yemek mi yesek?"

"Aç değilim ben.."

"Ya Selim.. ben açım ama."

"O zaman siz üçünüz gidip yiyin."

Off nasıl sakinleştireceğim ben bunu!

"Sen yemezsen ben de yemem." diyerek kollarımı bağladım. Ama bu da işe yaramamıştı. Selim ters ters bakıyordu.

"Ebru, Emre siz şurada oturup bekleyin biz geliyoruz." diyerek onları uzaklaştırdım.

Onları yalnız gönderdiğim için Selim bu kez öfke dolu gözlerini bana çevirmişti. "Şebnem! Ne yapıyorsun sen? Oldu olacak başbaşa sinemaya gönderseydin.!"

Ellerimi belime koydum. "Bu tavırlar ne ya! Geri kafalı maço bi abi misin sen? Bak Emre çok düzgün, efendi bir çocuk. Serseri olsaydı ben de Ebru'yla görüşmesine izin vermezdim. Ama..."

"Aması falan yok Şebnem. Kim olursa olsun, ne kadar iyi birisi olursa olsun benim kardeşimin yanına yaklaşamaz."

"Böyle düşünebildiğine gerçekten inanmıyorum ya!"

Bizimkilerin sesini duyunca Selim'in konuşmasına izin vermeden arkamı döndüm.

"Çok beklettik mi?"

"Yok canım biz de yeni geldik sayılır."

Hepsi Selim'in sinirini farketmişti. Can "Hayırdır Selim.. moralin mi bozuk?" diye sordu.

Selim ifadesizce "Aynı ortamda bulunmak istemediğim şahıslar.." deyince hepsi şaşkınlıkla bana döndü. Ne demek istediğini hiçbiri anlamamıştı.

Bir kahkaha attım. "Ay canım Selim'in şakaları işte hadi bizimkilerin yanına gidelim."

"Bizimkiler mi?"

"Ebru ve Emre."

Kainat birden elini başına koydu. "Ayy nasıl unuttum ben Emre de gelecekti, buluşuruz demiştim."

Selim kısık sesle "O buluşacak birini bulmuş zaten." dedi ama Kainat duymuştu. "Bu ne demek Selim?"

Hemen araya girdim. "Emre'yle Ebru kapıda karşılaşmış da biz de buluşup geldiler sanmıştık."

"Hmm şimdi anladım. Aynı ortamda bulunmak istemediğin kişi de Emre'ydi yani öyle mi Selim? Ne zararı dokundu benim kardeşimin sana."

Kainat'ın kolundan tuttum. "Kainat yanlış anla..."

"Ben anladım anlayacağımı ama kardeşimi görmek istemiyor madem o zaman benim de burada işim yok."

Kainat hızla Emre'nin yanına gitti. Emre'ye bir şeyler söyledi ve Can'la birlikte Emre'yi de alıp gittiler.

"Bravo Selim!" diye sahte bir alkış yaptığımda Ebru da öfkeyle çantasını alıp çıkışa yöneldi.

"Ebru bekle!" Ebru'nun peşinden koştum. Birden boynuma sarılıp ağlayınca Selim'e olan öfkem iyice artmıştı. Selim'in nasıl böyle bir insan olduğuna bir anlam verememiştim.

Ebru'yu sakinleştirmek için sahile götürdüm. Ebru başını omzuma koydu ve ikimiz de bir süre hiç konuşmadan denizi izledik. Sakinleştiğini düşündüğümde "daha iyi misin canım?" diyerek saçlarını okşadım.

3 Kız 3 ErkekWhere stories live. Discover now