BÖLÜM 13

29.7K 1.7K 80
                                    

Karan...

Kişiliğinin kendine has renkleri vardı. Her bir rengi birbirine karıştırmadan sıralamıştı.

Bir renkten diğerine geçişi bazen çok kolay olabiliyordu. Bazen de onu anlamak için renk takipi yaparken herşeyi karıştırabiliyordum.

Mesela kırmızı ve mavi karışınca olan renk mor ise onda yan yana gelen renklerin adı henüz bulunamamıştı.

En değişik en farklı tonlar onun tenleriydi. Ve o kadar mükemmeldi ki renkleriyle, uyumuyla güzel bir tablodan farksızdı.

Karşısında saatlerce durup izleyebilirdim. Kendimde keşfetmediğim çoğu duyguyu bana yaşatıyordu.

Alya isminin altında yatan o tını haftalar öncesine kadar unutmak zorunda olduğum bir olguydu.

Onu unutmaya zorlayan nedenleri kenara itip bana kendini hatırlatmayı başarmıştı.

Ona karşı oluşan çekimi inkar edebilecek bir durum yoktu fakat öfkem bir nebze olsun dinmiyordu.

Sürekli öfke nöbeti tarafındaydım. Belki de bugün bile birlikte olmamızı engelleyen nedenlerin var oluşundandı.

Havaalanında ilk gördüğüm anda başlamıştı unuttuğum hislerin tazelenmesi...

Adını ağzına aldığım ilk an. Sanırım bende kapanan defterin etkisinin geçmediğini kanıtlamıştı.

Başı olan ama sonunu bilmediğim duygu geçişleri yaşayıp dururken şiddetli krizler yaşamaya başladım.

O beynimde yeni tespit edilen bir tümör gibiydi ve gün geçtikçe yayılıp daha fazla genişliyordu.

Arat abinin tatile gidişi ve Arden'nin beni çok sevmesi olayı ile kafamı dağıtmak amaçlı Arden'le vakit geçirmeye karar verdim.

Bütün gün eğlenip bol bol gezdik. Günü bitirip akşam eve bırakmak istediğimde kabul etmedi.

Beni çok sevdiği için yanımda kalmak istedi. Bende ufak bir çocuğu kırmamak adına alıp evime getirdim.

Birlikte buz devri filminin serisini izleyip eğlenceli vakit geçirdik. Sonrasında ise çalışanım olan Filiz'i aradım.

Bugün işe gidemediğim için yarım kalan işlerim hakkında birkaç verdiğim direktifle telefon konuşmasını kısa kesip kapattım.

Bir saat kadar sonra çalan kapımda gördüğüm kişi kesinlikle beklediğim biri değildi.

Arsızlığının yanına sarhoş sıfatını da eklemiş bulunmakta beni haliyle de sinir etmiş durumdaydı.

Çalışanlarına yüz veren bir patron olmama rağmen bu kızın özgüveni benim sınırlarımı zorluyordu.

İlk bakışta ne yapmaya çalıştığı anlaşılan Filiz'i ne kadar evime almak istemesem de bir şekilde kendini acındırıp içeri girmeyi başarmıştı.

Arden içerde uyuyor olmasaydı onu sert bir dille uyarıp geri gönderirdim. Fakat olay çıkarmaya var olan meyili beni bundan alıkoymaya yetip de artmıştı.

İçeri geçen kıza bir kahve yaptım. Ama sakar kız elimden alırken düşürüp hem kendi üstüne hemde benim üstüme dökmüştü.

Odamdan gidip sessizce aldığım tişört ve eşofman altını ona verip misafir odasına yönlendirdim.

Kendimde ortak banyoya gidip sadece tişörtüme bulaşan kahveden kurtulmak adına çıkarıp kirliye attım.

Vaziyet bu haldeyken bir anda zil çaldı. Üstüme giyecek bir şey bulamadım.

SIRR-I KADER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin