2 Tane 50 Kuruş... (Düzenleniyor)

çakma sevgilim

Utku :
Dudaklarımdan dökülen o kelimeler
"Seni seviyorum " dan ibaretti ama bunu kendime itiraf etmiş olmamda bir şeydi bence. Onu uyandırmak hiç içimden gelmiyordu ama göstermem gereken küçük bir süprizim vardı.

Yıldızlar onun için değerlidi bense onun için yıldızları yere indirdim ve bunu görmesi gerekiyordu kesinlikle çok mutlu olurdu yani bence mutlu olmalıydı uyandırmaya bir türlü kıyamıyordum hafifçe " rüzgar " diye fısıldadım bir kaç küçük mırıltı çıkarttı ve kendi kendine " ned...en ut..ku " diye mırıltılar çıkarttı ne düşünüyordu acaba gerçekten ne yapmıştım da ona bunu düşünüyordu.

Daha fazla düşüncelerime dalmamak için rüzgara uyansın diye biraz daha sesli bir şekilde "rüzgar " dedim gözlerini açıp hafifçe yatakta doğrularak "aaa ne ol..." diye bağırırken son anda kimseyi uyandırmasın diye ağzını kapattım ve "sesiz ol Aşşağıda uyuyorlar ya hani " hıhı gibisinden bir ses çıkarınca ağzını yavaş yavaş açtım. Tam tekrar bağıracak derken kısık bir sesle " ne var bu saatte niye uyandırıyorsun peki niye odamdasın ya " diye sinirli sinirli kızgın bir yüz ifadesiyle bana bakmaya devam etti bense sadece "benimle gel " dedim. Ne olduğunu anlamaya çalıştı bir süre " uykuda falanmıyım ben bi cimcik atsana " dedi bende ne yapayım kolunu cimcimkledim sonra "aaaa " diye bağırırken yine tutum ağzını "şşşşş" dedim

"Geliyorum banane senden uykum var benim senden daha değerli hem hadi git yat " dedi tam kafasını koyacakken " ama süprizim vardı yinede sen bilirsin" dedim "kimi kandırıyorsun ya hadi kapıyı da kapat " dedi kafasını yatağa koydu gözlerini de kapattı ben dururmuyum yoo durmam geri döndüm önce ağzını kapattım ne oluyo bile diyemeden de sırtıma attım ve aşağı doğru indim "ağzını hafifçe açıcağım eğer ses çıkarırsan önce seni yere atar sonrada tekrar alır Bahçedeki havuza geceliklerinle bırakır geri yatmaya giderim " kafasını salladı

Hafifçe ağzını açtım sırtıma vurdu "yere indirseydin bari ya " diye söylendi kendi kendine kapıyı yavaşça açıp dışarıya çıktık arka bahçeye doğru yürüdüm yavaşça sırtımdan rüzgarı indirdim ve " sen seviyosun diye senin için yıldızları yere indirdim " dedim alamamış gibi suratıma bakınca arkasını işaret ettim o da yavaşça arkasını döndürdü yüzündeki şaşkınlık ve mutluluk her şeye bedeldi...

-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-,-

Rüzgar'dan :

Uykumdan uyandırılmak en nefret ettiğim şeydir ama süprizim var deyince ne yapayım bir merak sardı içimi ama sırtında aşağıya indirmeseydi iyiydi bence. Arka bahçeyi hangi ara fark etmişti alamamıştım beni sırtından indirdi ve " sen seviyosun diye senin için yıldızları yere indirdim " dedi

Ne demek istediğini anlayamamıstım yıldızlara bayılırdım ama nasıl yere indirdi gibi bir sürü gerekli gereksiz sorular aklımdan teker teker geçti ve anlamadığımı anlayınca arka tarafa dönmemi işaret etti merakla arkamı döndüm. Acayip çok şaşırmıştım ağaçlar yerler rengarenk ve beyaz ağırlıklı ışıklarla doluydu hepsi birer yıldız gibi parlıyo ve ben ne yapacağıma karar veremiyordum

Hiç düşünmeden arkamı dönüp utkuya sarıldım önce şoka girmişti sanırım ama sonra o da bana sarıldı ben " ne...neden bu kadar çok zahmet ettin benim için ne gerek vardı a..ama ben teşekkür ederim hemde çok " dedim ve dahada sıkı sarıldım o ise " sana o kadar şey yaşattım ve çoğunu bilmiyorsun bile bu yüzden ssni kendime affetirmek için diyelim hem sen bana sarılmak yerine oturup o en sevdiğin şeyi senin yıldızlarını izlesen olmaz mı " dedi

Allahım ya ilk defa hayatımda bu kadar mutlu olduğumu hissediyordum ne yapacağımı bilemeden utkuya sarılmayı bırakıp yavaşça arkama döndüm ve çimenlerin üzerine yavaşça oturdum utkuda hemen yanıma oturdu ve " bunlar senin yıldızların sen bunları izle bende gökyüzündekileri " dedi ve geriye doğru yattı

Ben de " olmaz öyle şey her şey sana ait olsun ama gökyüzü bana ait " dedim ve bende geriye doğru uzandım uykum gelmişti ve farkına bile varmadan uyumuşum...

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-

Arda dan:

Sabah bi kalktım baktım utku odada yok daha önceden kalkıp mutfağa gitmiştir dedim kalkıp bir bardak su içmek için mutfağa yöneldim eylüllerde uyanmış kahvaltıyı hazırlıyorlardı "utku nerde ? " diye sordum "bilmiyoruz ki rüzgar da yok ortalıklarda " dedi

"Bahçeye bakınız mı " dedim eylül ordan "yok hayır bakmadık dedi " kapıya doğru yönelip " hadi gel bi bakalım "dedim "geliyorum " dedi kapıyı açtım o sırada da eylül de geldi çıktık bahçeye baktık havuzun orada falanda kimse yoktu eylül " şurda bi yol daha var büyük ihtimalle arka bahçe falandır orayada bakalım "dedi tamam anlamında başımı salladım

Arka bahçeye geldiğimizde birbirine sarılarak uyuyan rüzgar ve utkuyu görünce ikimiz de çok şaşırdık ben eylül sesizce " eylül sesiz ol da fotoğraflarını çekelim " dedim tamam anlamında başını salladı sabah evden çıkmadan önce cebime attığım telefonu çıkarttım ve birkaç tane fotoğraflarını çektim

Utkuya şantaj yapmak çok zevkli olacak derken eylül ordan sesli bir şekilde "uyanın çifte kumrular sabah oldu " diyerek gülmeye başladı rüzgar huzursuzca kıpırdandı utku gözlerini zar zor açmaya çalıştı bende " biz sizi rahatsız etmeyelim işinizi halledince gelirsiniz " dedim utku yavaş yavaş kendine gelmişti rüzgar da bu hale nasıl geldiklerini düşünüyordu kesin yani bi zahmet düşünsün de yani

Rüzgar olayı kavrayınca hemen utkudan kendini ayırmaya çalıştı ama utku izin vermedi ve "siz gitsenize ya bizi yanlız bırakın sevgilimle " dedi rüzgara dönüp çapkınca gülümsedi ve göz kırptı rüzgar tam itiraz edecek derken eylül " aynen aynen bizde gidiyoruz " dedi ve beni tutuğu gibi eve doğru sürüklemeye başladı bende konuşmaya başladım " acaba dün ne oldu utku sevgiliyiz diye kesin attı yüz ifadesinden belliydi " dedim

Eylül se " rüzgar da zaten itiraz etmeye hazırlık yapıyordu yani kesin sevgili işi yalan " dedi

<><><><><><><><><><><><><><>

Rüzgar'dan :

" sen ne yaptığını zannediyorsun ya anlamıyorum ne sevgilisi ne şeyi niye yalan söylüyorsun" diye bir hışımla çıkıştım. Utku ise sadece sırıttı ve "bana sarılan sensin elin kaslarımı rahatsız ediyor elini çeker misin çakma sevgilim " dedi bende bunun şokuyla "bıraksana belimi kalkıcam n
Be " dedim çirkefleşerek o ise sadece güldü ve dahada sarıldı

"Bırakırsam gidersin elini çeksen yeter " dedi ben mi yanlış duyuyorum yoksa bu mu saçma sapan konuşuyor yok ya yanlış falan duymuyorum elimi yumruk yaptım havaya kaldırdım ve utkunun kas dediği o göbeğe vurdum vurdum da ne oldu ben "aaaaaahhh hayvan gibisin ya " derken o kahkaha atıyordu. " sana ellerini kaslarımdan çek demiştim " dedi bilmiş ifadesini takınarak

Güldüğü için gevşeyen kolundan kurtulmak için büyük bir hamle yaptım ve kurtuldumda utku nasıl kurtulduğumun şokunu yaşar ikene ben ayağa kalkıp dil çıkardım ve " çimenlere doyunca gelirsin içeriye ha üstünü de çırpmadan gelme çakma sevgilim " dedim sonundaki çakma Sevgilimi alaycı bir tonla söylemiştim ve de kahkaha atarak eve doğru yöneldim

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Evet canım okurlarım umarım beyenirsiniz sieri çok seviyorum yorumlarınızı bekliyorum ve bir kaç sorum var sizce :

1- bölümler daha kısa sürelerle mi gelmeli

2- bölümler kısa mı

3- rüzgar ve utku nun arasında bir şeyler olmalımı

Yorumlarınızı bekliyorum MR.BLUE