***

Açil düşüncelerinden sıyrılıp Valerie'yi uyuttu. Ne yaparsa yapsın kızını ihmal edemezdi. Dario'dan alacağı intikamda kızı huzurlu kalmalıydı ne olursa olsun.

***

Dario uyandığında evde bir hareketlilik olduğunu görünce bir anlam veremedi. Anna'ya "Neler oluyor?" diye sordu. Genç kız bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki Açil'in sesi duyuldu. "Bu akşam geri dönüşüm için balo var." 

Dario inanamaz bir şekilde Açil'e bakıyordu. Aralarında çözülmeyi bekleyen o kadar sorun varken balo mu vardı? Bu ne demekti? "Bunu hemen iptal ediyoruz." dediği sırada Açil kaşlarını kaldırıp Dario'ya baktı. Bakışlarıyla meydan okuyordu kocasına.

"Çok geç kaldın. Kraliçeyi çağırdım ve olumlu yanıt aldım bile."

Dario sinirle Açil'e bakarken "Şimdi bunun sırası mı sence?" diye sordu.

Açil umursamaz bir şekilde omuz silkti. "Sence bunu ne kadar umursuyorum?" dedikten sonra işlerine geri döndü. Dario ise sakinleşmek için derin derin nefesler almak zorunda kaldı.

Açil tüm gece Dario'yu sinirlendirecek şeyleri düşünmüştü. Sonunda balo düzenlemek aklına gelmişti. Bu balo Dario'nun düşündüğünden çok daha farklı olacaktı.

Balo saati yaklaştığında Cassandra gelince Açil gülümsedi. İçinden gelir mi gelmez mi diye düşünüp duruyordu. Bugünkü balodan sonra aralarının bozulabileceğini biliyordu ama bunu düşünecek durumda değildi. Bu evden kızını da alıp çıkacaktı. Zafer kazanmış olarak.

Cassandra'ya sarıldıktan sonra "Hoş geldin." dedi.

"Neler oluyor Açil, abimle barıştınız mı?" diye sordu heyecanla. Ve her zamanki sabırsızlığıyla konuya direkt girerek. Açil Cassandra'nın kocasına bakıp gülümsedikten sonra "Hiç değişmeyecek değil mi?" diye sordu.

"Hiç değişmesin, ben Dario'ya bakıyorum." diyerek giderken Açil Cassandra'yı kıskanmadan edemedi. Ne olursa olsun her zaman arkasında olan bir kocası olmamıştı. O yüzden güzel ilişkileri olan herkes canını yakıyordu.

Cassandra'nın cevap bekleyen bakışlarını gördüğünde Açil gözlerini kaçırdı. Derdi olmayan insanların derdi olanlara böyle heyecanla sorular sorması haksızlıktı. İnsanlar mutluyken mutsuz insanları görmezden gelmeyi tercih ediyorlardı.

"Yok öyle bir şey." 

Cassandra anlamamış bir şekilde baktı Açil'e. "Ama pusulada eve dönüş balosu yazıyordu."

Açil kaşlarını kaldırıp karşısındaki kadına baktı. "Barışmamızla ilgili bir şey yazmadığına eminim."

"Ama..."

Açil yanan gözlerle bakınca Cassandra susma gereği duydu birden. Açil yapmacık olduğu fazlasıyla belli olan bir gülümsemeyle "Bu gece ben eğleneceğim." dedi.

***

Balo için gelenler arttıkça Cassandra tedirgin bir şekilde abisini arıyordu. Açil'in gözlerinden hiç de iyi şeyler planlamadığı öyle belliydi ki... Müzik sesleri gelmeye başladığında zamanın daraldığını hissediyordu. Evin tüm odalarına baktıktan sonra sinirden ağlamak üzere bir şekilde Anna'nın kolundan tuttu.

"Abim nerede?"

"Eşinizle ahıra doğru gidiyorlardı." 

Cassandra başını sallayarak ahıra koştu. Bu gece ne olacaksa engelleyebilecek tek kişi abisiydi. Ahıra geldiğinde nefes nefeseydi. Hamile haliyle bu kadar koşmamalıydı. Bunu daha sonra kendine hatırlatacaktı. "Abi." diye haykırdı. Ayak seslerini duyduğunda rahatlayarak ona doğru gelen iki adama baktı. Hayatında önemli yere sahip iki adama.

"Ne oluyor?" dedi Dario buz gibi bir sesle.

"Doğum mu?" diye sordu kocası. Cassandra başını iki yana salladı.

"Açil, Açil bu gece gerçekten kötü şeyler yapacak."

Dario sinirle elini saçlarının arasından geçirdikten sonra "Bilmiyor muyum sanıyorsun?" dedi sıkıntılı bir şekilde.

Cassandra başını iki yana salladı hızla. "Bu öyle değil. Onu vazgeçirmen lazım. Bu... kesinlikle küçük bir şey değil." diye sıraladı cümlelerini.

"Eğer Açil bir şey yapmak istiyorsa ona engel olabilmek çok zor."

"Denemek zorundasın." diye tısladı Cassandra. "Kral ve kraliçeden güç alacak."

Dario sonunda kardeşinin haklı olduğunu düşünerek başını salladı. Ahırdan hızlı adımlarla çıkarken bu kadını sevmenin en büyük belası olduğunu düşünüyordu. Yaptığı tüm günahların bedeliydi onu böyle büyük bir sevgiyle sevmesi. Ne yaparsa yapsın sonsuz bir bağışlama isteği bulunduruyordu ona karşı. Hoş canının nasıl yandığını da biliyordu ya. O yüzden de dili bir şey demeye varmıyordu.

Eve geldiğinde Açil'in kahkahasını duydu. Kim olduğunu bilmediği bir kadınla gülüşüyordu. "Açil." diyerek yanlarına geldiğinde Açil alaycı bir gülümseme takınmıştı.

"Efendim." derken sanki kendini zorlamıştı. Dario hafifçe kolundan tutup "Konuşabilir miyiz?" diye sordu.

"Konuşuyoruz ya." dedi Açil meydan okuyarak. Ne demeye çalıştığını biliyordu ama bunu umursamadığını açıkça belli ediyordu.

"Yukarda konuşsak iyi olacak." dedi Dario inatla.

Açil omuz silktikten sonra arkadaşına "Görüşürüz sonra." dedi ve hızla kolunu Dario'nun elinden kurtardı. Açil önden Dario arkadan yürüdüler. Merdivenleri çıktıklarında Açil "Ne var?" dedi kollarını göğsünde kavuşturarak.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?" Sesinin sakin çıkmasına özen göstermişti Dario.

"Ne yapmaya çalışıyor olabilirim?" derken Açil'in eğlendiği gözlerinden açıkça belli oluyordu.

Dario sabrı taşmış bir şekilde Açil'i duvara ittikten sonra kaçmasına izin vermemek için önünde dikildi. Bir elini de duvara koymuştu. Şimdi Açil Dario'nun bedeni ve kolu arasında sıkışmıştı.

"Ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum." dedi Dario masalsı sesiyle. "Açil..." dedi sonra Açil'in ta yüreğine giden bir sesle. Öyle ki yangın yeri oldu kadının yüreği. "Lütfen bizi bitirecek bir şey yapma." diye fısıldadı. "Seni çok üzmüş olabilirim ama ne olur bizi bitirme."

30.09.2019

Başkasına Aitsin -Tamamlandı-Where stories live. Discover now