◼️◼️8

1K 27 7
                                    

Bir oyun oynamak isterdin sonrada bu oyunu oynamaya başlardın her zaman böyle olmaz mıydı?

Neden şimdi böyle oluyordu neden duygularım o oyunu mahvetmek amacıyla beni zehirliyorlardı. Saatlerdir kendime bu soruyu soruyordum. "Ediz neden bir cinayet işlesin bunun için bir sebebi olması gerekir."Şaşkınkığımdan dolayı saçma bir cevap vermiştim karşımdaki çocuk ise sadece bir kaç saniye alayla beni süzdü.

O da mı bir yalancıydı yada doğruyu mu söylüyordu? Kafam karışıyordu ... kafayı sıyırmak üzeriydim.

"Bana inanıp inanamamak sana kalmışsın bir şey ama ona karşı dikkatli ol belkide kız kardeşinin katiliyle sevgilisindir."dedi alaycı bir sesle.

"bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var kardeşimi sürekli takip eden bir sapığa neden güveneyim ki."bu cümleleri sıradan bir sesle söylemeye çalıştığımda yüzüm gerilmişti.

"kendini kurtlar sofrasına yemin ediyorsun."O derin koyu mavisi gözleriyle bana baktı oldukçada endişeli görünüyordu.

"bunun farkındayım ama henüz yeni tanıdığım birine güvenmekte aptallık olur."umutsuzca içimden bir hıçkırığın yükseldiğini hissettim.

"sen bana inanmaya bilirsin ama dediklerim doğru çıktığında bana inanamama gibi bir şansızım olmayacak."

Göğüsümdeki titremeyi hissetmiş olmalı ki istediğini elden etmişcesine üst dudağı kıvrıldı.

"ben artık gideyim sen düşüncelerinle yalnız kal."diyerek makyaj aynama bakış atarak odadan arkasından şaşkınca bakan bir ben bırakarak çıktı. Çocuğun evimi bulmuş olması beni fazlasıyla ürkütüyordu. Masanın üzerinden telefonumu alıp Ediz'in numarasını tuşladım.

"Efendim." Sesini duyduğumda karnımda garip bir his olmuştu her ne kadar ona oyun amaçlı yaklaşsam da o bana bağımlılık yapıyordu. Ediz bağımlılık yapıcı bir maddeydi bense ona muhtaç olan bir keş gibiydim her şey böyleydi o yakandı bense yanan ya bu işin sonunda onun gibi yakan olup her şey kül ve duman olana kadar yakacaktım yada her zamanki gibi yanan olup mağlup olacaktım.

"Eve gelme annem evde" dediğimde derin bir nefes alıp verdiğini duydum.

"Çocuk musun sen?" Alaycı sorusuna karşılık yarım bir kahkaha döküldü dudaklarımın arkasından bu çocuk resmen benimle dalga geçiyordu o ve onun gibiler zaten beni hep çocuksu bulurlardı.

"Ediz ben çocuk değilim bana öyle davranmandan bıktım." dedim sertçe.

"Sen çocuk değilsin annenin mükemmel bebeğisin." dediğinde gözlerimi devirdim. "pisliksin!" Diye fısıldadım. O

"beni gerçekten seviyor musun yoksa hepsi bir oyun mu?"diye sorduğunda tepkisizce kalmıştım. hayır demek için ağzımı açtığımda ekranımda Edizden görüntülü arama belirdi çok harikaydı görüntülü arayarak beni sorgulayacaktı.

Görüntülü aramayı onayladığımda karşımda duştan yeni çıkmış ıslak saçlarıyla ve altındaki gri eşofmanıyla anlatılamayacak kadar erkeksi gözüken Ediz Bakırcıoğlu beni karşılamıştı istemsizce dudaklarımı dişlediğimde Ediz gülümsedi. Onun bakışlarındaki parlaklığı gördüğümde utanıp bakışlarımı yere kaydırdım." utanıyorsun. "dedi ve hoşuna gidermişcesine kıkırdadı.

"Seni özledim." dedi. Gözümün önüne gelen saçımı kulaklarımın arkasına ittim."Nereye gittin benden sonra gerçekten hastane de miydin?"dediğimde kaşları çatıldı.

Masumiyet - GerilimWhere stories live. Discover now