Eski Bir Dostla Yeniden Karşılaşma

59 11 3
                                    


Dünyadaki hiçbir ayna,

Gözünüzün görmek istediğinden fazlasını göstermez.

Dünyadaki hiçbir göz,

Ayna kadar doğru söylemez.

Aynanın karşısına geçin

Ve bakın gözlerinize

Gözlerini ilk kaçıran,

Oyunu kaybetmiş demektir.


Ona çok yakın olduğumuz halde, bazen onu unuturuz. O hep yanımızdadır ama biz onu görmezden geliriz. Çözümü hep başka yerde arar ve onu ihmal ederiz. O ise sessizce bekler bizi. Bir gün gelip, emirlerimizi dinleyeceği anı sabırsızlıkla bekler...

Bilinçaltınız üretme fabrikasıdır. Fikir üretir, duygu üretir, düşünce üretir ve gerçek üretir.

Düşüncelerinizi alır ve size muhteşem gerçeklikler verir. Onunla konuşmalısınız. Ondan istediğiniz şeyleri ona söylemelisiniz. Eğer ne istediğinizi söylemezseniz, bilinçaltınız nereden bilsin sizin ne istediğinizi.

Bu gücü, dev bir fabrikaya benzetebiliriz. Fabrikadaki işçiler, sizin istediğiniz ürünleri elde etmek için çalışırlar. Ama onlara ne üreteceklerini, yönetici olarak sizin söylemeniz gerekir. Yoksa makineler ve işçiler boş yere çalışacaktır. Bilinçaltınızda, dünyanın en çalışkan işçileri ve dünyanın en modern fabrikası bulunmaktadır.

Bütün insanların bilinçaltı uyurken de kusursuz bir şekilde nefes alıp vermemizi sağlayacak şekilde programlanmıştır. Ancak hiçbirimizin bilinçaltı, daha henüz doğduğumuz anda başarıya ve mutluluğa programlanmış değildir. Zihinsel kısım, daha sonra bizim yapacağımız seçimlerle ve düşüncelerimizle programlanacaktır.

İşte bu noktada şunu bilmek çok önemlidir. Bizler tesadüfen yaşamıyoruz. Bizim hayatımız tamamen yaptığımız seçimlerin kontrolünde ilerliyor. Bilinçaltımız her an yapım halinde olan bir zihinsel programla çalışıyor ve bu da bizim karşımıza, adına "hayat" dediğimiz şeyi çıkarıyor.

İlerleyen sayfalarda, bilinçaltınızla konuşup, ondan dileğiniz mucizeyi vermesini sağlamayı öğreneceksiniz.

Kitabın buraya kadar ki kısmı, bilinçaltı hakkında bazı temelleri vermekle ilgiliydi. Çünkü bu kitap, iletişimle ve doğru insanı seçmekle ilgili klasik yöntemlerden farklı bir tarza sahiptir. Bilinçaltınızın çekme gücünü kullanarak doğru insanı, doğru olayları ya da istediğiniz bir durumu ya da bir şeyi, kendinize çekip onu gerçekleştirebileceksiniz.

Mutlu bir beraberlik hayal ediyorsanız, bilinçaltınıza yeni düşüncelerinizi kabul ettirene kadar zorlamalısınız.

Özellikle evlilikle ilgili ve genel olarak da beraberliklerin çoğunda yaygın olan bir sorun vardır. Eşler kendilerini mutlak sona o kadar sıkı sıkıya programlamışlardır ki, bilinçaltı da bu programın sonucu olarak eşleri birbirinden ayırır.

İlişkinin zamanla monotonlaşacağı düşüncesi, sevginin sahiplenme ile beraber yok olacağı düşüncesi, bütün erkeklerin ya da kadınların şöyle ya da böyle olacağı düşüncesi...

Hepsi üst üste bindiğinde, bilinçaltı mekanizması da gereken sonu eşler için hazırlayacaktır elbette.

Aldatma konusunu tartıştığımız bir televizyon programında, değerli aktör Ediz Hun' da konuk olarak bulunuyordu. Ben aşkın iki yıl sürdüğü iddiasının tamamen bir zihinsel sınırlama olduğunu söyledim. Programı Saba Tümer ve Pakize Suda sunuyordu. Pakize Hanım, "hiçbir erkekle asla bir ömür geçmez" dedi. Bunun üzerine Ediz Hun, "Ben otuz yıldır evliyim ve eşime hala aşığım" dedi. Onlar için böyle bir kural yoktu. Ama koçluk yaptığım bir bayan, eşiyle evlendikten bir hafta sonra aşkın tamamen bittiğini söylemişti.

Bazı insanlar bir haftada birbirinden bıkarken, diğer taraftan bazıları otuz yıldır beraber olabiliyor ve hala ilk gün ki gibi birbirlerini sevebiliyorlardı.

Mutluluk nerede sizce? Çok mu uzakta? Mutluluğun dünya üzerinde tek bir adresi var: O hep olduğu yerde... ve sonsuza dek, orada kalacak...


Acaba Kiminle Evlensem? (Raflarda)Where stories live. Discover now