Acaba Kiminle Evlensem? (Raflarda)

Hayaller Arası Seyahat Biletiniz

Tek bir saniye istiyorum sadece.

Eğer son bir saniyem kaldığını fark edersem, yaşayabileceğim,

Bir saniye olsun, "gerçekten" yaşamak için...

Hayallerinize yolculuk, şehirlerarası bir yolculuğa çıkmak gibidir. Öncelikle bir bilete ihtiyacınız vardır. Biletin üzerinde gideceğiniz yerle ilgili bilgiler bulunur. Nereye gideceğiniz en önemli kısımdır. Çünkü nereye gideceğinizi bilmiyorsanız, hiçbir yere gidemezsiniz. Hayallerinizdeki yaşam nedir? Onun nasıl olmasını istersiniz?

Yıllar önce kişisel gelişim dünyasına bebeksi dokunuşlarla ilk adımımı attığımda, hemen her kitapta bu soruyla karşılamıştım. "Ne istiyorsunuz?" Bu soruyu o kadar çok duydum ki, artık ondan neredeyse bıkmaya başladığımı fark ettim. "Bir gün bir kitap yazarsam, kesinlikle bu soruyu sormayacağım" derdim hep. Bu yazdığım benim on altıncı kitabım ve bu soruyu şimdi tekrar tekrar soruyorum. Demek ki, sorulmaya değer bir soruymuş ve vazgeçmemişim.

"Ne istiyorsunuz?" Bu soru çok özel bir sorudur. Bu soruyu bilinçaltınız size her zaman sorar. Siz sıkıntılar içinde boğulurken, o sessizce kulağınıza fısıldar bunu, "Dile benden ne dilersen" Ama biz o anda yaşadığımız sorunun çözümsüzlüğüne o kadar sıkı sıkıya bağlanmışızdır ki, bu sessiz ama mucizevi soruyu duyamayız bile. Bilinçaltınız size istediğiniz cevabı vermeye hazırdır. Yeter ki siz isteyin. Onun bilgeliğinden bir şeyler alabilmek için, doğru soruları sormalı ve doğru cevabı beklemelisiniz.

Nereye gideceğinize karar vermek ilk adımdır. Nasıl bir hayat istediğinize siz karar vermezseniz, çok acı ama buna başka hiç kimse sizin adınıza karar veremez. Hiç kimse, en yakınlarınız da dâhil olmak üzere gelip de size, "Nasıl bir hayat yaşamak isterdin?" diye sormazlar.

Hayat acımasız mıdır? Hem de nasıl... O kadar acımasızdır ki, siz sorunlar içinde boğulurken, hayat kendi bolluğunun arkasına saklanıp size sinsice sırıtır.

İşte hayatın en acımasız olduğu nokta budur. İsteyene istediğini verir. Toprak çok acımasız ve gaddardır. Çünkü ektiğinizden bir tane bile fazla vermez. Ne ekerseniz onu biçersiniz. Hayatın acımasızlığı budur işte.

Konumuz ilişkiler olduğu için, daha doğrusu en doğru insanı bulmakla ilgili olduğu için, biz bilinçaltının bu yönü üzerine yoğunlaşacağız. Bilinçaltınızın güçlü sezilerinin, doğru insanı bulmanıza yardım etmesini ya da mevcut ilişkinizi daha mükemmel bir hale getirmesini sağlayacağız.

Bilinçaltı kuralları, bazı eski kuralları unuttuktan sonra daha kolay anlaşılabilir.

En eski ve en işe yaramaz kural şudur: "Biz daima dışarıdan bir desteğe ihtiyaç duyarız."

Yeni kural ise, "Aradığınız her şey, zaten içinizde fazlasıyla var..."

Öyleyse içimizde zaten var olan şeyi keşfetmeye başlayalım...