Elimle pencereyi sildirir gibi yaptım. Brunch Mix yine muhteşem bir soğuğa ev sahipliği yapıyordu. Daha gelirken güneşli olan hava birden nasılda değişmişti.

Montlarını giyip etrafta kaçışan insanları görünce iyice titremeye başlamıştım. Soğuk bir gece olacağa benziyordu. Vakit kaybetmeden odun getirip şömineyi hızlıca yaktım. Üzerimeyse bir hırka geçirip, şöminenin başındaki koltukta yerimi aldım.

Biraz ısındıktan sonra, mikrodalga fırının alarmının ötmesiyle hızlıca ayağa kalktım. Hazır olan pizzamı servis tabağına koymak üzere mutfak dolaplarını kurcalayıp tabak aramaya başladım. Çıkardığım tabak kirli gibi durunca içim sinmeyerek musluğu açıp tabağı yıkamaya başladım. Sonrasında olanlarsa şaşkınlıktan gözlerim çıkacak gibi olmama sebep olmuştu.

Su ile temas eden ellerimden buhar çıkıyordu, üstelik su da oldukça soğuktu.

Kendi ellerimle buharlaştırdığım suyu görünce korkudan tabağı yere fırlatıp salona kaçmıştım.

Yine neler oluyordu ? Ben bir tür ısıtıcıya mı dönüşmüştüm ? Bu nasıl mümkün olabilirdi ?

Anlamsızca yüz hizama kaldırdığım ellerime baktığımdaysa her şey gayet normal gözüküyordu.

"Bildiğin her zamanki ellerim !"

diye kendi kendime söylenmiştim.

Cesaretimi toplayarak mutfağa tekrardan geri döndüm. Dolaptan temiz bir tabak çıkartıp pizzayı tabağa koydum. Hızlıca işimi halledip tabağımla birlikte mutfaktan kaçtım.

Salonda yanan şöminenin başına tekrardan dönüp koltuğumdaki yerimi aldım. Yaşadığım garipliğe daha fazla kafa yoramayacak kadar açtım.

O kadar çok acıkmıştım ki fark etmeden bütün tabağı kısa süre içinde temizlemiştim. Karnım doyduğundaysa bir oh çekmiş anlamsız bir huzura kavuşuvermiştim.

Fakat bu huzurum çok sürmeden odunlardan gelen çatırdama sesiyle bir anda bozulmuştu. Ateş ile geçen defa yaşadığım o an aklıma gelmişti. Acaba hayal mi görmüştüm, yoksa hepsi gerçek miydi ?

Bu düşünceyle boğuşurken, ateşe tekrardan bu kadar yakın olmak beni iyice korkutmuştu.

Soğuktan donmayı bile göze alabilirdim ama tekrardan aynı şeyi yaşamaya yüreğim dayanmazdı. Hele ki suyu buharlaştırdığımı düşünürsek olacaklardan kesinlikle mutlu olmayacaktım.

Korkuyla mutfağa koşup, bir kabın içine su doldurdum. Salona geri dönüp suyu şöminedeki ateşin üstüne döktüm. Ateş kısa sürede tamamıyla sönmüştü.

Bir korkak olabilirdim ama aptal değildim. Anlamadığım şeylerin üzerine bir kerede gitmek istemiyordum. Özellikle bunlar hayal mi gerçek mi bilmediğim şeylerse.

Şömine söndüğü için evimiz tekrardan buz gibi soğumuştu. Donmamak içinse odama çıkıp yatağımın içine girmiştim. Soğuğu buradayken duymak neredeyse imkansızdı. Kısa süre içindeyse çoktan uykuya dalmıştım.

Gözlerimi pencerecemden vuran güneşin ışıklarıyla uyanarak açtım. Sabah çoktan olmuştu bile. Brunch Mix'te bugün muhteşem bir hava vardı. Dünki havanın kasvetiyse tamamiyle gitmiş, yerini huzurlu bir güne bırakmıştı.

Büyük bir esnemenin ardından yatağımdan hızla doğrulup, üstümü değiştirdim.

Bugün benim içinde bir değişiklik olması için dışarda kahvaltı yapmaya karar vermiştim. Hem böyle güzel bir havayı Brunch Mix'te bulup evde oturmak kadar büyük bir saçmalık olamazdı.

MAHFİ BAŞLANGIÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin