Türk Vampir

30. Bölüm

"Will. Eve kimin girdiği hakkında Konuşmak istiyor. " Kafamı biçimsiz gözlü mavi şekerpareye baktım.

"Anlat bakalım. Daha ne Yalanlarını dinleyeceğiz. " dedim. Gözlerini devirerek başını koltuğa yasladı.

"Sidar. Ne konu da yalan söyledim. Bir Söyler misin.?"

"Bilmem. Karakterin,ajanlığın hatta isminde yalan olabilir. " dememle Will inanmaz gözlerle bana baktı. Hah. Sanki beklemediği laflar. Ne dememi bekliyordu. 'Ay Will'ciğim Hoşgeldin. Biz de tam kurban kesiyorduk. Gel kanını Lora'ya götür " mü diyecektim. Saçmalık.!

"Sidar Tanrı Aşkın'a. Saçmalamayı keser misin. Nereden geliyor bunlar senin aklına. Evet Haklısın tam bana ihtiyacınız olduğu zaman ortadan kayboluyorum ama benim elimde olan bir şey değil. Hem olayları biliyorum. Biriniz James ile beraberken diğeriniz Malin ve ailesiyleydi. Nasıl yardım edebilirdim size. Hem bu arada Ahmet Türkiye'ye döndü. " demesiyle tüm dikkatleri şimdi toplamıştı. Ahmet hangi ara gitmişti ve niye bize haber vermemişti. Allah'ım verdiğim Değeri niye alamıyorum. Devlet Kontörü keser gibi benimde değerlerim mi kesiliyor anlamadım ki.

"Bunlar ne Biçim insan Evladı be. Bunların soyunu kurutmak gerek. Değersiz değerliler resmen." Dilan saçmalamaya başlamıştı bile. Bu Kızın Anlamsız kelimeleri beynin de nasıl üretiliyor bilmiyorum ama garip bir fonksiyon dengesi olduğu kesindi.
Bu Sırada Selda Söze gitmişti.

"Tamam. Şimdi konumuz bu değil. Birileri bizimle fena uğraşıyor. Evi dağıtmalar,resimlerimize Saçma Saçma yazılar yazması. " Selda durup bana bakarak devam etti. "Özellikle de Sidar'la uğraşması. Garip. "Dedi. Demesiyle hareket geçen nöronlarım büyük bir hızla beynime ulaşmış ve korku hormonunu Çoktan salgılamıştı. O kadar olay oluyor ve yine ve yine Sidar düşman belleniyor.  Ne yapıyordum da bu kadar nefret ediliyorum bilmiyorum ama iyi yaptığım kesindi. Benden nefret eden büyük bir gurur Yaşaması gerek. Ne de olsa benden nefret ediyor ki bu demek oluyor ki zamanında ya dövmüşüdür ya da rezil etmişimdir. Pek lügatımda olmasa da eziklemişte olabilir. Bundan ötürü kendisiyle gurur duyması normaldi. Ne de olsa dünya da sadece bir tane Sidar Dinmez vardı. Tamam. Konu yine sapmıştı.

"Bu durumda bunu yapabilecek üç şüpheli var. Malin,James ve de Kate. "

"Sen Kate olayını nereden biliyorsun Will. " şüpheci gözlerle onu süzmeye başladım.

"Sen yine hayal alemine Dalış Yaptığın Sırada, kızlar herşeyi anlattılar. "Dedi. Demek o kadar uzun süre düşünüyorum ha. Bu da bir yetenek.

"Emin Değilim. Kate olmuş olabilir. Ne de olsa bende nefret ediyor. Ama James de olabilir. O da benden nefret ediyor. Hatta Malin bir ters bir hareket yapıp beni yere de serebilir. Yani bu durum da herkes olabilir. Hatta sen bile. " Will artık imalarımdan bıkmış olacak ki bileklerini kesmek için yol bile Arıyor olabilir.

"Sidar. Bir daha yanınıza yaklaşmam. Hiç bir olayda olmam. Ama bana yapmadığım bir şeyin yapmış gibi davranma. Yeter artık. "

"Tamam sakin ol. Sadece bir tahmin. Bunda büyütülecek bir şey yok."

"Geldiğimden beri aynı tahmini yürüttüğüne göre bunda bir şey var. " Will'e 'sen ciddi misin,şimdi trip mi atıyorsun." Temalı bakışımı gönderdim. Umarım anlamıştır.

"Bence Kate. Ne de olsa nefret ediyor bizden. Özellikle de Sidar'dan. Hayır niye bizden nefret ediyor anlamadım da."

"Niye olacak Elif. Kim bilir o aileden kimi seviyorda ya da tam intikam alacakken ortaya çıkmışızdır ondan dolayıdır. Aman bir Fatiha üç tane de İhlas oku bak bakalım bir daha geliyor mu.?"dememle kızlar kahkaha atarken Will anlamsızca bizi izliyordu. Artık bu Türk davranış ve hareketlerimize alışmış olacak ki tepki vermiyordu.