Bilinmeyenler...

41 4 0
                                    

CNBLUE'nun Türkiye programı günler öncesinden medyaya duyurulmuştu. Üyelerde kendi hesaplarından Türk hayranlarıyla buluşacaklarını belirtiyorlardı. Akılları karıştıran Yong Hwa'nın  mesajı oldu.

...İstanbul. Güzel şehir seni özledim...

Yong'un Türkçe yayınladığı mesaj daha önceden İstanbul'a geldiğini göstersede çeviri hatası olduğunu düşünmekle yetindiler. Oysa Yong bir ihtimal Esin'in mesajı görmesini umuyordu. Cesur davranıp mesajın sonuna Korece ilhamda yazmıştı. Bu Esin'i kızdırabilirdi ama ona ulaşabilmek için aklına başka fikir gelmemişti.

###############################################

Yolculuk günü gelmişti. Yong Hwa, Minhyuk,Jong Hyun kalabalık bir ekiple beraber uçağa bindiler. Menajer uçakta hayranların hava limanında beklediği konusunda üyeleri uyardı. Hava limanına geldiklerinde bir müddet çıkış için beklediler. Bu bekleyiş Yong'u daha da sabırsızlaştırmıştı. Hala Esin'i görememişti ve tercümanın değiştiğini düşünmeye başladı. Yanlarına gelen tercüman Yong'un endişelerini haklı çıkardı. Gelen tercüman grup üyelerini çıkış kapısına yönlendirdi. Ancak hayranlar o kadar kalabalıktı ki çıkışa ulaşmakta epey zorlandılar. Hayran kalabalığını gördüğünde her zaman heyecanlanan Yong bu sefer sadece bir kişi gelmedi diye kahroluyordu. Hayranların arasında bile Esin'i aradı gözleri. Kendilerine ayrılan araca binip otele doğru yola koyuldular. Minhyuk ta Yong'da ki hayal kırıklığının farkındaydı. Ama şuan ne söylerse söylesin Yong'u teselli edemeyeceğini biliyordu. Üstüne birde menajer durumu anlarsa Yong'un Esin'i görme şansı hiç kalmazdı. Grup üyeleri kendilerine ayrılan odada birlikte kalacaklardı. Menejer ve tercüman odayı gösterdikten sonra birlikte odadan ayrıldılar. Yong tercümana Esin'i sormak için fırsat kollasada başarılı olamamıştı.

################################

Esin havalimanına geleli yarım saat olmuştu ama hala beklenen uçak inmemişti. Şu son bir ayda bu uçak rötarlarının başına açtığı sıkıntılar aklına geldi. Yapmam dediği bir sürü şeyi bu rötarlar yüzünden yapmak zorunda kalmıştı. Neyseki beklenen anons geldi. Anonsla beraber Esin yolcu çıkışına yöneldi. Bu sefer işini kolaylaştırmak için beklediği yolcunun önceden resmine bakmıştı ve görür görmez seslendi.

"Bay Lee Jung Shin"

Kendisine seslenen tercümanı gören Lee Shin hemen yanına gitti ve tanıştılar. Esin'in arabasına binip otele doğru yol aldılar. Lee Shin çekim programından dolayı farklı bir ülkeden geldiğini anlattı. Lee Shin ilk defa bu kadar konuşkan olduğunu fark etti. Normalde hep susar Yong Hwa'nın espirilerine gülerdi ama şimdi bu kıza kendi işlerini anlatıyor onunda cevap vermesini bekliyordu. Tabi Esin her zamanki mesafesinde nezaketen Lee Shin'in sohbetine eşlik ediyordu. Bu onun son tercümanlık işiydi ve bir sorun yaşamak istemiyordu. Otele geldiklerinde Esin oda numarasını öğrenip Lee Shin'i odaya çıkardı. Üyelerin uygunsuz olabileceğini düşünüp kapıyı tıkladı. Kapıyı açan Minhyuk olmuştu.

"Lee Shin hoş geldin."

Minhyuk özlediği jung Shin'e sarılırken yanındakinin defalarca resmine bakmak zorunda kaldığı Esin olduğunu fark etmemişti.

"Hyung Lee Shin geldi sonunda."

Minhyuk'un sesiyle yatak odasından çıkan Yong karşısında Esin'i görünce şaşkınlıktan dona kaldı. Onun arkasından odaya giren Jong Hyun Lee Shin'i selamladı. Üstündeki şaşkınlığı atan Yong Esin'e doğru yöneldi. Son ayrılışlarından beri aklından çıkmayan Esin karşısında duruyordu. Şuan sadece ona yeniden sarılmak kokusunu içine çekmek istiyordu ama bunun yerine elini uzattı ve Esin'le tokalaştı.

For One Fine DayWhere stories live. Discover now