Mona Lisa'nın Yüzü

61 4 2
                                    

Görevli yardımcı olmaya çalışırken Esin rezervasyon bilgilerini verdi ve bileti aldı. Yong Esin'in arkasından geldiğinin farkına bile varamamıştı.

"Kendim halledebilirim demiştim sana."

Bir yandan Türkçe bir şeyler konuşan Esin diğer yandan Yong'a cevap vermeye çalışıyordu.

"Yong bir yere oturup biraz susabilir misin!"

Yong Esin'i dinleyerek oturdu ve beklemeye başladı. Uçağın kalkmasına yarım saat kalmıştı ve biletinide almıştı. Esin görevliyle ne konuşuyor olabilir diye düşündü. Bir müddet sonra Esin gelip Yong'un yanına oturdu ve gülümsedi. Bu neydi şimdi. Tamam normal biri değildi ama neden durduk yere gülmüştü ki şimdi. O kadar tavır yaptıktan sonra neden güldüğünü de soramazdı. Esin'in konuşmasını beklemek istedi ama görevliyle ne konuştuğunu da merak ediyordu.

"Görevliyle o kadar uzun ne konuştun. "

Esin yine gülümsemişti ve bu seferki bir öncekinden biraz daha uzun sürdü. Yong onun gülümsediğinde daha da güzelleştiğini fark etti. Saatlerce burada durup Esin'e bakabilirdi. Hemen bu düşünceden sıyrılıp tekrar sordu.

"Görevli fıkra anlattı sanırım. Güldüğüne göre."

" Hayır."

"Ne olduğunu söylemeyecek misin?"

"Gerek yok birazdan anons edilir zaten."

" Neyden bahsediyorsun sen. Neyse ne sen neden geldin. Hem şirkete dönüşümü bildirdim artık benim için çalışmıyorsun. Bir zorunluluğun yok. Yarım saat kendi başıma idare edebilirim."

1. Esin konuşurken ayağa kalkan Yong'u bileğinden tutu ve geri oturttu.

"Üzgünüm ama bana iki saat daha katlanmak zorundasın. "

"Katlanmak mı. Bu ne şimdi."

"Uçak henüz kalkamıyor. 2 saat daha buradasın. Yani buradayız. Ve benim sorumluluğumdasın."

"Senin için kötü oldu desene."

Normalde kızması gerekirdi ama Yong'un bu sözleri onu gülümsetmişti. İçten içe bu sitemleri hak ettiğini biliyordu. Yol boyunca Yong'u kırdığı için kendini huzursuz etmişti. Şimdi ise neredeyse uçak rotar yaptığı için sevinecekti. Bir şekilde Yong'a kendini affettirmek istiyordu.

"Teşekkür ederim."

"Ne için."

"Bana iyi davrandığın için."

"Anlamadım."

"En başından beri bana işimi yapmamda yardımcı oluyordun ve ben bunu göremedim sana kaba davrandım."

"Evet kaba davrandığın doğru."

"Özür dilerim."

Daha ilk gülümsediğinde Yong'un kırgınlığı geçmişti zaten. Üstüne birde özür dilemesi. Bu kız özür dilerken o kadar yumuşak konuşuyordu ki kabul etmemek için adeta taştan olmak gerekirdi.

"Bende özür dilerim."

"Sen neden özür diliyorsun ki."

"Söylediğim şeyler bazen seni üzdü dikkat etmem gerekirdi."

"Üzülmem senle ilgili değildi. Yani senin suçun değildi. Başkalarına olan kızgınlığım elimde olmadan alevleni veriyor. "

Esin bunları söylediğine inanamıyordu. 2 saat sonra ayrılacağı adama oturmuş psikolojik sorunlarını anlatıyordu. Ama Buse'den sonra ilk defa birinin yanında kendini bu denli rahat hissettiğini fark etti.

For One Fine DayDonde viven las historias. Descúbrelo ahora