bölüm 20

2.3K 104 7
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum...

*

Bölüm şarkısı
Emre Aydın = tam dört yıl olmuş
Teoman = paramparça

*

" son pişmanlık fayda etmez miraç kurşun " dedi.

Genç kadın sert bir sesle çekti burnunu sildi gözündeki yaşları çocukluk arkadaşı bile olsa göremeyecekti gözündeki yaşları yavaşça yaklaştı Miraç mezarın başına çöktü genç kadın gibi sessizce durdular bir kaç dakika dua okudular ikiside birbirinden habersiz ama birbirine bağlı iki kardeş gibi ama artık kardeş değillerdi. Her ne kadar susmuş olsa da genç kadın içinde hala terkedilmişliğin acısı vardı. Sönmemişti kolay kolay sönmeyecekti içindeki yangının mavi alevleri, tutuşması kolay sönmesi zaman alan bir yangındı. Bu terkedilmişliğin küçük ama fırtınalı mavi yangınlarıydı.

Genç kadının konuşmaya niyeti olmadığını anlayınca Miraç konuşmaya başladı.

" Hayat içinde hala acı var biliyorum. Çünkü benimde var ama daha ne kadar böyle yas tutacaksın kendinden nefret ederek insanlardan uzak durarak söylermisin daha ne kadar "

Genç kadın ifadesiz bir şekilde bakarak konuşmaya başladı.

" gerçekler dökülsün ortaya mı istiyorsun pekala o zaman dinle "

Genç kadın sinirle ve birazda nefretle söylediği sözleri genç adam dinlemeye başladı.

" bana bak Miraç Kurşun bana bak senin sadece kendini düşünüp terk ettiğin insana bak sen onların anıları olan bir yerde yapamadın. Ama ben hem sevdiğim adamın hem kız kardeşimin hem de beni terk eden bir erkek kardeşimin anıları olan bir yerde yıllarca yaşadım neden? Diye sordun mu bir gün olsun beni arayıp nasılsın dedin mi hayır çünkü beni Yaser'i Melika'yı unutmaya çalıştın. Ama yapamadın senin hayatının en büyük yerini kaplayan insanları unutamadın sadece alıştın bizim yokluğumuza ama ben her gün öldüm sizin yokluğunuzda sizin anılarınıza tutunarak acılarınıza ortak olarak her gün öldüm sadece onlar gittikten seninde bir hafta sonra beni terk etmende sonra değil her gün öldüm o bir hafta içinde yanıma hiç gelmedin yüzünü hiç görmedim ama bir hafta sonra karşıma çıktın ve gideceğini söyledin burda yapamadığını şimdi sana soruyorum onların acılarına alıştında benim yokluğuma nasıl alıştın ' Miraç Kurşun ' " diyerek sustu genç kız konuşsa daha içinden dökemediği şeyler vardı. Şuan için susmak en iyi çareydi.

Bir kaç dakika bekledi sadece genç adam sonra kafasını eğdi gözünden akan yaşın görülmesini istemiyor gibi konuşmak için araladı dudaklarını ama yapamadı. Toparladı sonra kendini araladı dudaklarını

" ben alışmaya çalıştım ama alışamadım onların yokluğuna alıştım bir nebze ama senin yokluğuna daha alışamadım sen bana kardeşimin emanetiydin sahip çıkamadım. Kaçtım her şeyden önce kendimi düşünerek kaçtım sen ne kadar burda kalarak cesaretini göstersende ben kaçtım korkak gibi amaçsızca kaçtım. Seni Yaser'i, Melika'yı arkamda bırakarak kaçtım. Ama sen hep vardın aklımda nasıl olmayasın kardeşimin emanetisin bana öylede kalacaksın hatalıyım hemde çok ama söz veriyorum telafi edeceğim artık yanındayım senin o psikiyatrist kızada gerizekalı dolu olan grubada katlanmana gerek yok artık ben varım çünkü seni asla bırakmayacağım kardeşimin küçük cadısı seni asla bırakmayacağım benden ne kadar nefret edersen et seni asla bırakmayacağım "

Genç adam sustuğunda genç kadın bir kaç dakika bekledi hiç konuşmadan kafasını çevirerek mezarlara baktı. Hayatında gördüğü en fazla ölüm kokan ve ölümün zamansızlığını anlatan mezarlara baktı. İçini çekti derince sustu daha çok sustu yağmur başlayana kadar susarak oturdu ikiside genç adam bozdu sessizliği
" hadi gel seni eve bırakayım Yeşim hanım merak eder şimdi "

Kasım Çıkmazı (Tamamlandı )Where stories live. Discover now