bölüm 2

3.3K 146 1
                                    

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.


Yalvara bilirdi belki bu kez hata yapmamak için sözler verebilirdi nasıl olsa en vahşi hayvanlar bile uslanabiliyordu. Söz verseydi kalır mıydı ki bu şehirde ama hayır, söz vermek ya da kurallara bağlı kalmak ona uygun değildi. Bir yerde kalmak oraya ait olduğunu göstermezdi bunu anlayabiliyordu, gitmeliydi, hayatında değişmesi gereken bir takım şeyler vardı. Başka bir şehire, yere, anılara ait olduğunu bulabilmek için, karar vermesi gerekiyordu önce gittiğinde yapabileceğine inanmıyordu. Ya orada ayakta kalacaktı ya da buraya geri dönüp ailesine son bir şans için yalvaracaktı. Saatlerdir kendini arabanın içine kilitlemiş bir park kenarında direksiyona başını yaslamış halde düşünüyordu. Yapması gereken tek şey üzgün olduğunu söylemesiydi. Burada kalmayı deli gibi istiyordu ama içindeki bir duygu gitmesi gerektiğini fısıldıyordu. Derin bir kaç nefes alarak başını salladı gidecekti daha fazla bu karmaşada kalmak istemiyordu. Farklı bir yerde daha fazla anılara boğulmak istemeden ayakta kalmak istiyordu. Dayanamıyordu artık bedeni daha fazla hali kalmamıştı dört yıla yakındır bir ceset torbası taşıyordu ayakları, kalbi bir cesette atıyordu, ciğerleri boş yere oksijen tüketiyordu. Kendi kendine çoğu kez değişmek istediğini söylemişti içten içe ama asla değişmeye cesareti olmamıştı. İçinde bulunduğu yaralı ruh bir değişimi daha kaldırabilir miydi hiç bir fikri yoktu. İnsanları yaşanan olayların değiştirdiğini herkes bilirdi ama asla aynı kalamayacağını kimse bilmezdi. Hayat'ın bedeni artık kimsesizler mezarlığına dönmüştü içine çok fazla kişiyi gömmüş bir türlü kaldığı yerden devam edememişti. Sıkı sıkı kavramıştı direksiyonu sanki ciğerlerine hava gitmediği için çabalayan bir hasta gibi son saatlerini yaşıyordu. Farklı bir hikayeye başlayarak akıllandığını göstermek istiyordu bulduğu ilk fırsattada geri dönecekti. Aklında kurduğu planlar buydu ama gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine emin değildi. Bildiği ve yıllarca yaşadığı şehir ona cehennemdi başka bir yerde solan çiçekleri açarak cennet bahçesine döndüremezdi ruhunu.

Direksiyondan başını kaldırarak kontağı çevirmişti. Aklında olan tek şey bu şehirden nasıl ayrılacağıyı düşüncesiydi. Hiç bir zaman şehir dışına çıkmamış bulunduğu yere farklı bir gözle bakmamıştı. Sanki yıllardır at gözlüğünü takmış sadece Kocaeli'ne  bakıyordu. Bu şehirden başka bir yere uzun süreli tatil için bile gitmemişti. Ama şimdi yaptığı bir kaç büyük hata için gönderiliyordu. Hataları büyük ya da küçük olarak sınırlayamazdı sonuçta hata hataydı ve her hatanın ağır bir bedeli olurdu. Hayat bunu küçük yaşta öğrenmişti en acı şekilde de kendini göstermişti hatalarının sonucu. Belkide ailesi haklıydı o uslanmazdı, akıllanmazdı gitmesi herkes için iyi olacaktı en çokta kendi için bir kaç ayı kalmış bir hastanın kimseye faydası olmazdı. Bir kumarbaz nasıl kaybedeceğini bile bile bütün parasını son sayıya yatırıyorsa, nasıl eroinman dozu fazla kaçırırsa öleceğini biliyorsa o da bu şehirde kaldığı sürece iyileşemeyeceğini biliyordu. Ruhu yanlışlık yere düşürdüğümüzde kırılarak binbir parçaya ayrılan vazo gibi dağılmıştı. Her bir parçası ise bilinmeyen Kaf dağının arkasına saklanmıştı. Düşünüyordu gitmesini istedikleri şehirle bir alakası olmadığını oranın tamamen yabancısı olduğunu ve alışamayacağını kabullenemeyeceğini sadece harita üzerinden adını görmüş televizyon sayesinde adını  duymuş olduğu bir yere gidecekti. Hakkında bildiği hiç bir şey yoktu yeni yaşam yerinin ama bunun ötesinde bir şeyler hissediyordu kalbini bir el tutmuş boğuyordu. O yabancı şehire alışması zaman alacaktı, gitmemek için her şeyi yapmak istiyordu  ama hayattında bir kez olsun içindeki sesi dinleyereke babasının isteğini yerine getirmek istiyordu. Daldığı düşüncelerden çıktığı ilk an kendine gelmişti kullandığı arabaya daha fazla hakim olarak ayağını gaz butonuna hırsla bastırdı sanki tüm hırsını acısını gaz butonundan çıkartmak istiyordu yaşadığı her şey için onu suçluyordu. Arabanın altında kaymasını sağlayarak yavaşlamadan virajları geçiyordu hayatını tehlikeye atıyor olması onu ilgilendirmiyordu aksine daha fazla istiyordu. Yaşam onun için oyun niteliğindeydi. Yol boyunca daldığı düşünceler aklını karıştırmış, gitmek istemediğini bir kez daha hatırlatmıştı. Tüm çocukluğu, anıları sevdiği insanlar buradaydı. Şimdi onları bırakıp gitmek kolay değildi. Her ne kadar kasvet havasıda olsa Kocaeli onun için bambaşka bir yerdi. Çoğu sokak onun adını duymuş nasıl bir zaman geçirdiğini biliyordu. Gitmediği okul kalmamış gibiydi bir yerde istenmediğini anladığı zaman kolaydı ufak bir sorun çıkartır ve okuldan atılırdı. Dört yılda artık bu değişmeyen bir olay dizisi halini almıştı. Ama şimdi her şey daha farklı olacaktı ailesinden uzak anılarından uzak bir yerde yaşam belirtisi gösterecekti.

Kasım Çıkmazı (Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin