Eski Defterler ~Bölüm 4

3.1K 180 25
                                    

Hatırlatma:

 Anna yavaşça kaşığı ağzına götürdü ve götürmesiyle gözleri bir anda kırmızıya dönüştü.Gözlerinin altından görmeye alışık olduğum damarlar çıktı ve o hemen ne olduğunu fark edip bir "Ahh!!" eşliğiyle başını aşağıya eğdi,elleriyle yüzünü saklamaya çalıştı.Gülümsedim:

"Anna?Ne oldu iyi misin?" Elleriyle gözlerini saklıyordu.Arkasını dönüp lavobaya gitmeden önce bana göz ucuyla baktı.Tam da tahmin ettiğim gibi sadece bir çaylaktı...

____________________

O Dakikalarda Anna'nın Görüşünden

 Çorbama başlayacağım sırada Martin'in delici bakışlarını üzerimde hissettim.O çocukta kötü bir şeyler vardı ama merak etmiyordum,yakında çıkardı kokusu.Çorbanın tadı ağzımda yayılırken birden yandığımı hissettim,nefes alamadığımı.Bunun içinde...bol sarımsak ve bir şey daha...mine çiçeği  vardı!Ah,Kahretsin!Mine çiçeğinden nefret ederdik biz çünkü tenimize değdiği ya da kanımıza girdiği anda kavrulmaya başlardık.Gözlerimin kırmızıya döndüğünü hissettiğimde elimle yüzümü saklamaya çalıştım.Ben umarım kimse görmemiştir,diye düşünürken Martin'in sesini duydum:

"Anna?Ne oldu iyi misin?"

Cevap vermeden yerimden kalktım zaten cevap verecek halim kalmamıştı.Yarı koşar bir halde lavobaya gitmeden önce göz ucuyla Martin'e baktım.Yüzünde sinsi bir gülümseme ile bana bakıyordu.Acaba...bir şey biliyor olabilir miydi?Sonucu ne olursa olsun şu anda buna kafa yorabilecek durumda değildim.Ciğerlerim çıkacakmış gibi hissediyordum.Lavobaya girdiğim an aynaya koştum.Gözlerim kıpkırmızıydı ve parlıyorlardı.Ayy...Nasıl giderdi ki bunlar?Annemin bu konu hakkındaki sözlerini  hatırlamaya çalıştım.Keşke annem bana ders verirken onu daha dikkatli dinleseymişim!Kendi kendime söverken zihnimde annemin sesini duydum:

"Sakin olmalısın Anna...Gözlerinin normale dönmesini istiyorsan sakinleş."

Sanırım böyle demişti son dersimizi bitirmeden önce.Yalnız şu anda hiç sakin olacak halim yoktu.Her bir hücrem can çekişiyordu.İçimdekini bir yangın olarak düşünürsek tek bir çare vardı.Ağzımı musluğa dayadım ve musluğu aceleyle açtım.Buz gibi su boğazımdan aşağı akarken biraz rahatladığımı hissettim.Derin nefesler alarak musluğu kapattım ve küvete yaslanıp beklemeye başladım.O sırada kapıdan gelen sesle irkildim:

"Hey,iyi misin?Değilsen bile lütfen iyiyim de çünkü buraya zorla gönderildim ve senin gerçekten nasıl olduğun umrumda bile değil."

Ona vereceğim cevabı düşünmeden önce hızla arkamı döndüm,gerçeği öğrenmesi benim için ve onun için hiç iyi olmazdı.Temsil Heyeti ikimizi de hayatta bırakmazdı.Vampire dönüştüğümden dolayı sesimin hırıltılı çıkmasını engelleyemiyordum:

"Ah,sinir bozucu erkek kardeş de buradaymış.Ölüyorum desem yardım edecek misin?"

"Tabii ki de hayır.Bence şu anda gayet iyi görünüyorsun o yüzden onlara iyi olduğunu söyleyeceğim.Aşağıda görüşürüz...Maalesef."

"Pekala ama gitmeden önce ben gelene kadar beni özlemeyeceğine söz ver lütfen."

Yapay bir kahkaha attım.O ise sessice bir şeyler geveledi ve aşağıya indi.Kapıyı kapatmayı bile unutmuştum!Şu sıralar ne kadar da dikkatli davranıyordum öyle!Bir süre sonra gözlerimin eski parlaklığı kalmamıştı hatta neredeyse normal görünüyorlardı..neredeyse.Dafnie'nin sesini duyduğumda çıkmaya hazırdım:

"Anna?İyi olduğundan şüphelenmeye başlıyorum.Lütfen ölmediğine dair bir işaret gönder."

Kapıyı açtım:

Acemi Vampir ★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin