Bugun gelmez dedim ama bitirince dayanamadim :D
Bu siralar bolumler pek ic acici degil. O yuzden medyalarda bir az gulelim istedim. :D
"Alexandra e-minmisin?" Dedi emre. Alexandra ha! Kalas!
"Emin ben. Çocuk var burda" diyerek karnını işaret etti sürtük.
"Benim olduğunu nerden biliyosun"
"Sen gittin. Ben kimseyi almadım" emreye baktığımda duvara yaslanmış gözlerini kapatmış ofluyodu.
"Kaç aylık" dedim.
"Dört buçuk ay dedi doktor" dört buçuk ay önce biz burda değildik. Ne yapmalıyım peki? Emreye kızamıyorum. Ama kırgınım, zaten bu da elimde olan bişey değil.
"İyi tamam. Hamileysen hamilesin! Biz cocuğun masraflarını karşılarız. Emrede babalığını yapar. Ama sakın ona aşkım felan deme! O benim! Anladınmı!" Oha! Benmi dedim bunları?
"Sen yalan söylüyor! Emre beni seviyor! Onu sana vermem!"
"Bana bak kızım! Şansını zorlama!" Deyip üstüne yürüdüm ama emre tuttu.
"Alexandra tamam ben sana bi otel ayarlıyım orda kal bi süre sonra ev tutarız sana"
"Ama..."
"Aması yok güzelim hadi" deyip evden cıkardım. Emrede bi kağıda bişeyler yazıp sürtüğe verdi ve hemen kapıyı kapattım.
"Defne?"
"Emre şu an konuşma! Olumlu düşünemiyorum."
"Peki..." deyip yanımdan ayrıldı ve odasına gitti. Bende salona geçip filme devam ettim.
*****
Film bittikten sonra emrenin yanına gittim. Uyuyodu hayvan! Ya şu na bak! Nasıda rahat rahat uyuyo!
"Emre!"
"Hı?"
"Kay bir az" dedim. Bana yanında yer açtı. Yatınca yüzümü ona döndüm. Gözlerini açıp bana baktı. Bende uyanmışken konuşalım bari düşüncesiyle dudaklarımı araladım.
"Emre? O yelloz rusmu?" Dedim kaşlarımı çatıp.
"Hıhı" dedi.
"Demek ona dokundun" deyince bana daha dikkatli baktı
"Sarhoştum" dedi.
"Açıklama yapmak zorunda deyilsin"
"Ama ben kendimi zorunda hissediyorum"
"Emre...ben...seni öyle masum sevdimki...gözlerine bakarken bile utandım...ama...herneyse" dedim ve ona arkamı döndüm. Ağlıycaktım ve görmesini istemedim.
"Bende seni çok masum sevdim aynı senin gibi...ama sen gittin defne" bi hışımla ona döndüm.
"Sende beni aldattın!"
"Hayır ben seni aldatmadım! O sürtük sinem bi anda yapıştı. Oda vampir ve gücüm yetmedi kendimden ayırmaya. Tam kurt olucaktımki sen gördün bizi"
"Yani...sen beni aldatmadınmı?"
"Kızım ben seni o kadar severken nası aldatabilirimki?" Gözümdeki yaşlar bu sefer sel olmuştu. Boşu boşuna hem onca sene sevdiğimden ayrı kalmıştım hemde bebeğimi kaybetmiştim.
"S-sin-"
"Artık yaşamıyo" emreye sıkıca sarıldım. Ama bide başımızda rus sürtük var. Hemde hamile bi rus sürtük! Emreye kızmamamın sebebi hem o zaman burda olmamam hemde kuzeyinde bana dokunmuş olması.
Gözyaşlarımı silip emreye daha sıkı sarıldım ve kendimi uykuya bıraktım.
Sabah****
Alacaklı gibi kapıyı çalan kişiye söylenerek kalktım ve kapıyı açtım. Lan bu rus salatası baya baya bela oldu başımıza ha!
"Ne var?" Dedim sakince. Bakın sakince
"Benim kizim baba görmek istiyor"
"Ne kızı?" Dedim. Karnını işaret etti ve içeri girdi.
"Alexandra! Fazla mahreme girme istersen!"
"Mahrem ne?"
"Özel özel" deyip yatak odasının kapısını kapattım.
"Peki biz bekler babayı" deyip kıvırtarak salona gitti. Şeytan diyoki yapış boğazına çürüyene kadar em! Bende arkasından gittim. Kanepelerden birine oturup etrafı inceledi.
"Bak kizim biz burda yaşayacak"
"Hoop! Burda felan yaşamıycaksın!"
"Sen beni tanımıyor küçük kız. Sen gidecek emre beni sevecek."
"Kurtlar yılanları sevmez alex"
...
Defne ve bu dişli rakibini neler bekliyo acaba?
