Bölüm 7: Elveda~~

En başından başla
                                        

Bembeyaz bir kâğıdın üzerindeki siyah mürekkep izleri... Onun el yazısı mıydı bu? Havin'e mi yazmıştı? Daha farkına varamadan parmakları gezinmeye başlamıştı kelimelerin üzerinde. Anlamaz gözlerle bakıyor ama sanki ona dokunuyormuşçasına bir hassaslıkla kelimeler üzerinden yüzünü okşuyordu o gece olduğu gibi... Ne zaman sonra gözlerini çevirdi kâğıdın üst tarafına ve derin bir nefes aldıktan sonra başladı okumaya.

'Havin'im, gül yüzlüm,

Ben, başaramadım cennet suyum. Aşkımı anlatmayı, sevmeyi başaramadım. Defalarca denedim. Bir anda karşına çıkmayı düşündüm, sonra başka bir gün bir iş yemeğinde sanki ilk defa karşılaşıyormuş gibi yapmayı... Sonraki gün bir kafedeyken çarpışmayı, sonra başka bir gün tek bir mesaj atmayı... Sonraki gün iş çıkışında takip etmeyi, başka bir gün sultanınla konuşmayı, sonraki gün bir iş seyahatinde yanındaki koltuğa oturmayı, başka bir gün ilk defa gittiğin bir şehirde karşısına çıkmayı... Ama, ama yapamadım gül yüzlüm.

O gün havaalanına giden o servise bindiğimde aslında bir yanım yalnızca seninle birlikte o uçağa binmem gerektiğini söylerken diğeri, neden bu korkun? Çık karşısına, söyle onu sevdiğini, diyordu ve ben, o gün ilk defa cesaretimi dinleyip sana doğru gelmiştim. Telefonda Gazel Sultan ile konuşuyordun büyük bir keyifle. Ne olduysa ondan sonra oldu ya zaten... Bir anda kendinden geçtin gözlerimin önünde. İlk defa insanın tüm kanının çekilip, ömrünün akmasının, yaşarken kalbinin durmasının ne demek olduğunu anladım o kısacık anda...

Sonra... Sonrası tam bir karmaşa...

Gerçekten iyi olduğunu kendi güvendiğim birinden duymadan huzurlu bir nefes almam imkânsızdı. Ben de hiç düşünmeden seni kucaklayıp yoldan geçen bir taksiye bindim. Herkese nişanlım olduğunu, evlilik öncesi balayına gittiğimizi söyleyip herhangi bir sorun yaşamadan servisten ayrılmıştım ki, bunda en önemli etken hemen senin yanında ayırtmış olduğum uçak biletimdi. Taksideyken her ne kadar kendine gelir gibi olup iyi olduğunu söylesen de hala bilincin tam olarak yerinde değildi. Bir arkadaşımın hastanesine götürdüm seni. Ciddi bir soğuk algınlığı geçirdiğini ve aldığın ilaçların da iyi gelmek yerine yan etkilerinin ortaya çıktığını ama endişelenecek bir şey olmadığını söylemişlerdi.

İlk birkaç saat öylece yanı başında oturup o bakmaya doyamadığım yüzünü seyretmişken birden aklıma gelenlerle seni alıp Defne'deki evime götürdüm. Evet, orayı bilerek seçmiştim ve evet, annenin orada yaşadığını biliyordum. Seni oraya götürmüştüm çünkü amacım uyandıktan sonra sana her şeyi anlatmak ve eğer sen de istersen o andan sonra ömrümü ömrüne adamaktı. Sonra da annenin yanına bırakacaktım seni, ama sen uyanıp da hiçbir şey söylemeden gitmeye kalkışınca ben, hayatımın en büyük korkularından birini yaşadım ve bunun sonucunda da saçmaladım. Hatamı kabul ediyorum, ama seni daha kazanamadan kaybetmeyi kabul edemezdim.

Biliyorum, tüm bu söylediklerim senin için birer deli saçmasından başka bir şey değil ve sana hiçbir şey ifade etmiyor ama bil istedim gülüm. Seni nasıl sevdiğimi, bil istedim. Anlatamasam da belki hissettirir, inandırırım sandım.

Ben, sana asla zarar veremezdim, Havin'im. Ömrümün sonuna dek yanımda kalacak ama elimi bile tutmayacaksın desen yapar, sen istemeden nefes dahi almazdım. Gül yüzlüm, sen benim tek vazgeçilmezim, tek kıymetlimdin...

Benden korkup yatağın kenarına büzülmelerin, döktüğün gözyaşların, kalbimin cehennemi iken sana nasıl el sürüp zarar verebilirdim ki zaten...

Eğer, o gün kalıp yalnızca bir an olsun beni dinleyip neden, diye sorsaydın sana söylemek istediklerim bunlar ve çok daha fazlasıydı ama sen –haklı olarak- yalnızca gitmek isteyince seni durduramadım...

~~Havin~~ #TAMAMLANDI!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin