1.2

1.8K 108 135
                                    

Şimdi Cashton'dan devam ediyoruz çümkü bölümleri uzatmaya çalışıyorum dslknzkl (Daha ne kadar uzatabilirsin 2016 saba??? 3 bin bölüm var zaten)

^CALUM^

Ashton karşıma oturduğu anda Luke, Michael'ı aldı ve mutfağa doğru ilerledi. O sırada tüm cesaretimi toplayıp Ashton'ın gözlerinin içine baktım.

Ah o gözler.

İyi değilim.

Sanırım üstüne atlayacağım.

Hayır Calım. Kendine gel. Ciddi bir konuşma yapacaksın. Eğer ters giderse..

Ayr- ayrılacaksınız. (Yemin ederim ben bile kekelemişim burada bunlar nası ayrılabiliiir)

"Sabah söylediklerimi hatırlıyor musun?" dedim ciddi bir tavırla. Gözlerini meraklı bir çocuk gibi açtı ve sessizce kafasını salladı. Kafamı hafifçe sallayıp dudağımı yaladım.

"Söylediklerimin hepsi doğru Ashton. Eksiği var fazlası yok. Ben- ben artık kaldıramıyorum. Şuan ergenliğe girmiş bir çocuk gibi davranıyor olabilirim, bunu sen de farkındasın ki çok umursamaz oldun. Şu son 2 aydır beni umursamıyorsun bile. En son Mali ile buluşmaya geldin bundan 5-6 gün önce ona da senin yakandan sürükleyerek götürdüm. Yani- yani ben bilmiyorum Ash. Sürekli böyle olmaya başladın. En basit örneği verecek olursam beni beceriyorsun ve sırtını dönüp yatıyorsun. Calum ne olacak? Ah, tabii Calum'ı düşünen yok değil mi? Calum çünkü seni tatmin ettikten sonra mutlu oluyor. Onun tatmin olmaya ihtiyacı yok çünkü o lanet olası bir robot. Değil mi? Sanki 30 yıldır evli gibiyiz. Sanki hayatımızda hiç bir aksiyon yok gibi davranıyorsun. Korkuyorum Ashton, bir gün benden sıkılıp gitmenden korkuyorum, ki bunun çok yakın bir zamanda olacağı hissine kapılıyorum. Üzgün olduğumda çok konuştuğumu biliyorum, özür dilerim. Ben sadece eski Ashton'ı, benim için, bizim için her şeyi düşünen Ashton'ı geri istiyorum." Tüm bunları söylerken Ashton'ın yüzüne bakma cesareti gösteremediğim için ellerime odaklanarak söylemiştim.

Ashton bir anda büyük elleri ile ellerimi kavradı. Elime bir öpücük bırakıp, "B-ben, b-ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum Cal. Sadece, ben-ben bunların farkında bile değildim. S-seni her şeyden çok sevdiğimi biliyorsun. Her şeyden çok önemsediğimi de biliyorsun. Ben sadece bu yaptıklarımın farkında bile değildim inan. Özür dilerim bebeğim." dedi üzgün bir sesle. Ardından devam etti, "Hatalarımı düzeltmemde yardımcı olur musun?" kulağıma doğru fısıldadı. Sesli bir şekilde burnumu çektim ve kafa salladım. (Abi şu, şu cashton olmasa kusucam ama cashton işte)

"Beni affedecek misin?" diye sordu şirin bir sesle. Yüzüne baktım. "Onu sen belirleyeceksin Fletcher." kıkırdayıp Ashton'ın boynuna sarıldım. (İyi değilim ben kesinlikle cashton hikayesi yazmamalıyım)

Ashton belimden sarıldı ve boynuma bir öpücük bıraktı, tek hamleyle beni kucağına aldı. Ardından koltuğa rahat bir şekilde uzandı. Kumandayı eline aldı ve televizyonu açtı. Bense Ashton'ın göğsüne kulağıma dayayıp kalp atışlarını dinlemeye başladım, gözlerim ister istemez kapandı. (ŞU SAHNEYİ GÖREBİLMEK İÇNİ SOL BÖBREĞİMİ VEREBİLİRİM)

Belimi hafifçe sıktığında gözlerimi açtım. "Uyumuyorsun değil mi? Sıkıldın mı?" Yüzüne bakıp gülümsedim. "Hayır sadece yerimden mutluyum." diye mırıldandım. "Hayır Cal, mayışmak yok! Hadi kalk çabuk. Sana bir sürprizim var!!" dedi neşeyle. Kıkırdadım. "Neymiş o?" dedim sırıtarak. (Ne O ne gerçektne ne o çok merak ettim ben şuanda)

Sinsice sırıttı. "Sürpriz dedim ya" dedi ve göz kırptı. Kıkırdadım ve elini tutup Ashton'ı takip ettim. Merdivenlerden yavaşça yukarıya çıkmaya başladı. Ne yapacağını az çok tahmin ettiğim için gözlerimi devirdim. "Ashton, havamda değilim, lütfen." dediğimde bana bakıp tek kaşını kaldırdı.

BodyGuard ^MUKE^ "2022 Sürüm Güncellendi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin