17. BÖLÜM

378 25 4
                                    


MEDİADAKİ BÖLÜM ŞARKIMIZ.

SENİ SEVMEYİ AĞIR ÖDÜYORUM...

*******

DAMLA

Bana sarılan Emre'ye sımsıkı sarıldım. Belki de hayatımda ilk kez bu kadar güvende hissediyordum, tüm benliğimi. Umutlarımı kaybettiğimde beni koruyan adamdı Emre. Ölümden çekip almıştı beni. Sımsıkı sarılmış, kalbimdeki yarayı iyileştirmekle meşgul etmişti kendini. Ama ben hiç iyi değildim ki. Sadece artık yaşamaya çalışıyordum. Beynimde beni ele geçiren kitleye savaş açmıştım. Gerçekten artık nefes almak istiyordum. Bu kez bir adam için ölmek yerine, zamanı gelince normal bir şekilde ölmek istiyordum. O yüzden çok pişman olmuştum. İki kere canıma kıymaya kalktığım için kendime çok kızıyorum. Ama bu kez Emre kurtarmıştı beni. Nefes almamı sağlamıştı. Gözlerimi o yoğun bakımda açtığımda, elimi tutan bir tek o vardı. Bana tanıdık gelen gözleri, kokusu aklımı karıştırırken, neden onu hatırlamadığımı düşünüyorum.

"Seni çok seviyorum." Dediğinde gözlerimi onunkilere çevirdim. Gülümseyişi ile kalbim titremeye başladığında kendime şaşırdım.

"Ben..."

"Hatırlayacaksın. Geçmişimizi, neden ayrıldığımızı, bize neler olduğunu hatırlayacaksın Damla. Kelebeğim..."

Kelebeğim...

Bu kelime bile kalbimi hızlandırıp duruyordu. Neydi hatırlamadığım? Bu adamdan uzaklaşamama sebebim neydi?

"Korkuyorum. Geçmişte unuttuğum çoğu şeyi hatırladım. Ve hepsi canımı acıttı. Sende de mi öyle olacak? Canım yanacak mı?"

"Yanacak. Ama inan bana bizim aşkımızı bilmek her şeye değecek. Sen beni sevmeden duramazdın ki. Lisedeki cadı kızdın sen. Sürekli kavga edip duran, beni heyecanlandıran, âşık olduğum tek kızdın. Ama o son yaşadığımız olaydan sonra seni kaybettim. O gece beni unuttun. Yaşadıklarımızı, beni her şeyi unuttun."

"Sonra ne oldu Emre? Neden seni hatırlamam için yanımda kalmadın?"

"Ailen seni benden çaldı. Bulamadım seni. Çok aradım ama sen yoktun. Sonrada ben yurt dışına gittim. Uzmanlığımı orda yaptım. Ama sonra buldum seni. Kilometrelerce uzağımda olsan da buldum. Ama paramparça bir haldeydin."

"Beni çok üzdüler Emre. Çok canımı acıttılar. Öldürdüler beni. Onları bir daha görmek istemiyorum."

"Korkma canım. Burada kimseler alamaz seni benden. Hem evlendik. Artık kimse bize karışamaz. Ailen bile."

"Beni bırakma."

Ona sımsıkı yeniden sarıldım. Ve hatırlamak istedim. Geçmişimizi. Bizi...

"Hadi canım eve gidelim. Daha fazla üşüme."

"Tamam."

Eve geldiğimizde, komşumuzun ışıkları açıktı. Emre "Yeni komşu gelmiş. Umarım düzgün insanlardır." Dedi. Gülümsedim.

"Düzgün insanları ne yapacağız Emre?"

"Belli mi olur hayatım? Psikopatı var, şizofreni var. Varda var. Sürekli iş seyahatine çıkıyorum ben seni yalnız bırakamam burada."

"Ay bir şey olmaz. Emekli Mahmut amcam gibi konuştun aynı."

"Ne alaka ya Mahmut amcan?"

"Vallahi senin yaşlılığını düşünemiyorum ben. Gözlükleri takar, elinde gazetenle, sürekli evde dizinin dibinde oturmamı istersin."

FIRTINA-2-Where stories live. Discover now