3.OKUL...

426 30 10
                                    

"Uraz yani adım Demirhan Uraz"

Diyip ebrunun elini nazikçe öptü ve bana döndü

" Yine haklı çıktım adımı öğrenmişsin"

Diyip göz kırptı onun gibi gülüp

"Arkadaşın tanıştırdı ya bizi ne çabuk unuttun"

Diyip göz kırptım.

"Hayır anlamıyorum neden kabul etmediğini? İkimizde biliyoruz tuğçe tanıştırmadan öncede biliyordun "

Diye söylenmeye başladı of layıp

"Ne önemi var ki? Bu muhabbetten sıkıldım .Dizi gibisin ama sürekli tekrar"

Dedim ban dönüp tam gözlerimin içine baktığında korktum.Cidden çocuğun sabrını sınıyordum .Ama bu saatten sonra geri adım atamazdım.

"Ne zaman geldin Amerika dan Uraz"

Dediğinde gözlerini benden çekip ardaya baktı

"Yeni geldim neyse sonra yine konuşuruz ben bizimkilerin yanına gideyim"

Ardında şaşkın bir ben, kızgın bir arda ve hayran hayran bakan ebruyu bıraktı. Kendimi toparlayıp

"Neyse ben annemgili bulayım betülün uykusu geldi artık gitsek iyi olur"

Arda bana bakmadan yanımdan gitti.Giderkende onu inceledim .Tam bir sarı şövalyeydi.Bana olan duygularını bir kaç kez belli etsede karşılık vermemiştim .Zengin ve yakışıklı olduğu halde derdimin ne olduğunu bende bilmiyordum aslında( Multide Arda)

"Neydi bu şimdi trip falan mı?"

Ebru kıkırdadı

"Ağbim işte Demirhan la fazla iyi anlaşamazlar"

"Neden ki"

Niye bu çocuk hakkında bende merak oluşuyordu.

"Uzun hikaye aslında elle tutulur bir şey yok. Demirhan mükemmeldir ve ağbim sanırım bu yüzden ona şans vermiyor .Hoş Demirhan  ağbimi fazla ciddiye almıyor .O ayrı bir konu"

"Neyse ya"

"Aynen ya ee senin doğum günün ne zaman?"

"Bir ay var"

"On sekiz ha çok güzel"

"Aynen"

Dedim gülümseyerek içeri girdim.

"Anne daha ne kadar burada duracağız"

Babam bana bakıp

"Birazdan gideriz saide bekle biraz daha"

"Tamam"

Etrafımı incelemeye başladım gözlerim eda abla ya takıldı. O ev sahibiydi mini paletli şık bir elbise vardı üstünde ardanın pastasının gelme vakti olduğu için koşturuyordu.

Arda ve ebrunun gerçek annesi değil çok genç ve güzel bir bayandı.Onu incelemeyi bırakıp başka şeylere göz gezdirmeye başladım. Evet iyi bir gözlemciydim .İlk görüşte insan sarrafı olarak nitelenemesem de insanları incelediğimde ayrıntılar onları ele vermemi sağlar

Beden dili dersi almıştım .Bir ara ve bu çok işime yaradı.
Bizden uzaktaki masada Demirhanı gördüm kravatını gevşetmiş .Sıkılmış ama göstermeyen dik duruşuyla çevredekilere sert imajı çiziyordu. Aynı yanındaki adam gibi sanırım babasıydı .Çünkü yüzü tıpkı onu gibiydi.Onu izlediğimi hissetmiş gibi bir anda gözlerimiz birleşti.

Benim duvarlarım vardır. İnsanlara hemen indirmediğim gardlarım ona bakınca duvarlarım daha güçleniyor o tehlikeli ,acıtır,kanatır mahveder beni bunu biliyorum .Bu yüzden gardımı ona karşı asla indirmiyeceğimden bir kez daha emin oldum.Gözlerimi ondan çektim içicek almak için bar taburelerinin birine oturdum .

Fazla içki içen biri değilimdir.Bu yüzden elimdeki kokteyli yavaş ve kontrollü şekilde yudumladım .Burnuna gelen parfüm kokusuyla başımı sağa çevirdim ve tam karşımda o çelik gözler vardı. Mavinin açık tonu gibi ama bakışları sert olduğu için insan çelik gibi geliyordu.

"Ardayı tanıdığını bilmiyordum?"

Soğuk sesi ve mesafeli tavırıyla bir dakika o bana sorumu sordu?

"Evet tanıyorum."

"Ailen sıkça bu davetlerde yer alır mı?"

"Ardanın babası yani Kenan amcanın yanında çalışıyor babam, sadece bu seferliğine geldik bir sorun mu var?"

"Yok"

"İyi"

"Güzel"

"Peki"

Başını umutsuz vakaymışım gibi salladı.

"Çocukmusun?"

"Daha on sekiz bile olmadım yani evet çocuğum sanırım"

"Çocukları sevmem"

Küçük bir kahkaha attım

"Hadi ya üzüldüm. Aptalları sevmiyorsun çirkinleri de ha birde çocukları da cidden hayal kırıklığı yaşıyorum"

Oda hafif gülümsedi

"Her hareketimi ve sözümü ezberliyormusun? Aslında sende haklısın dayanılmaz çekiciyim"

Gözlerimi devirdim .

"Dayanılmaz olduğun kesin ama çekicilikten değil ukalalıktan"

Tabureden kalkıp annemgilin yanına gittim.Gece boyunca bir daha onunla göz göze bile gelmedim .Eve geldiğimizde hemen yatağıma girdim .Demirhan dan uzak kalsam benim için iyi olurdu .

Sabah okula geldiğimde sırama oturdum .Okulum özel bir kolej olmasa da İzmir'in en iyi devlet okuluydu.Bu aslında zekilikten kaynaklanan bir şey değildi  .Özel olmamasına rağmen aylık bağış kampanyaları kapsamında okula baya bir para döküyorduk.Hayatın her yerinde olduğu gibi benim okulumda da tabakalaşma vardı  .

"Selam erken geldin hayrola"

Mervenin soran gözlerine baktım.

"Aman evde canım sıkıldı bende geldim gelmesemiydim?"

Dudaklarımı büzdüm

"Şaşırdım ne bileyim ee ardanın doğum günü nasıldı?"

Heyecanla bana fark ettirmemeye çalışsa da ardadan hoşlandığını anlayabiliyordum.ervede malesef Arda'nın bana olan ilgisini görebiliyordu. Sesimi düz tutarak

"Aynı sahte mutluluklarla geçen sıkıcı doğum günü"

"Sıkıcımı? Saide bazen cidden anlamıyorum seni ardanın instagramda attığı fotarafları gördüm. Kızım herkes ordaydı .Demirhan bile hatta tüm arkadaşları bir ben yoktum eğlencede tavan yapmışlar"

"Abartıyorsun bende vardım ama ben eğlenmedim"

"Bekle tahmin edeyim betüle baktın hıı doğrumu?"

"Birazcık yani evet ne yapayım. Betül onlardan eğlenceliydi"

Aslında baya sosyal bir hayatım olsada cemiyet hayatı beni boğuyor su.

"Herneyse onu boşverde Demirhanın gurubunu orda gördün değil mi?"

"Sadece demirhanı gördüm. Zaten fazla kalmadık gurubu görmedim. Görsemde bir şey değişmezdi. Onlarla konuşmamaya gayret ediyorum"

"Kızım sen malsın cidden yani tuğçe bile bu sınıfta sadece senle konuşuyor lan"

"Konuşuyor mu ?Cidden mi? iki muhabbet ettim ve adım konuşuyora çıktı ha"

"Kimin adı çıkmış?"

Diye arkadan ses geldiğinde merveyle oraya baktık.....

KÜFÜRLÜ AŞKWhere stories live. Discover now