Elmas

21. Bölüm

"Ne halttan bahsediyorsun sen? Ne momarşisi?" dedi Başbakan nazikliği elden bırakarak.

"Bildiğimiz monarşi işte. Halkın yönetime karışmadığı ve yönetimin bir kişi veya bir grup kişi tarafından yapılması." dedi James yandan bir gülümsemeyle.

"Tamam, şaka kaldıracak bir gününde değilim gerçekten Prens James. Yani rica etsem başka bir gün gelir misiniz?" dedi Başbakan dişlerini sıkarak.

'Alt kattaki gazetecilere Başbakan'ın sırf güç hırsı yüzünden bütün bir ülkeyi savaşa sürüklediğini söyle. Ben birazdan geleceğim.' dedi James zihin yoluyla.

Ufak bir baş hareketiyle James'i onayladıktan sonra odadan çıkıp girişe yöneldim. Gazeteciler yukarıdan birisinin indiğini görür görmez çekim yapmaya başlamışlardı.

Merdivenlerden hızla inerek kalabalığın önünde durdum.

Bana en yakında duran spikere

"Canlı yayında mıyız?" diye sordum.

"Hayır ancak hemen canlı yayın formatına geçebiliriz." dedi ve kameramanla bir şeyler konuşmaya başladı.

Diğer haber kanallarıda aynı şeyi yaptıktan kısa bir süre sonra biraz önce konuştuğum haber spikeri baş parmağını kaldırarak canlı yayında olduğumuzu belirtti.

Vakit kaybetmeden

"Biraz önce bir çoğunuz Prens James ile beraber üst kata, parlemento üyelerinin yanına çıktığımı gördünüz. Ve üzülerek söylüyorum ki yukarıda durum hiç iyi değil. Bu kötü durumdan halkında haberdar olmasını isteyen Prens James'in emriyle bu konuşmayı yapıyorum." dedim ve kısa bir süre durakladım.

İçeride ki kimseden ses çıkmıyordu, bütün herkes ilgisini bana yönlendirmişti.

"Parlemento üyeleri kendi içlerinde çatışıyorlar. Bir grup savaşa girmek istiyor başka bir grup istemiyor. Ancak isteyenlerin başında Başbakan olduğundan ülkemizin savaşa gireceği yönünde bir açıklama yapıldı. Bunun bütün parlemento üyelerinin kararını yansıtmadığını özellikle belirtmek isterim. Ayrıca daha da önemlisi Kraliyet Ailesi kesinlikle Birleşik Krallık'ın adını kötüye çıkartacak bir savaşa girmek istemiyor. Amerika'nın güpegündüz yaptığı sömürgeciliktir. Birleşik Krallık haksızlıkların yanında yer alan bir devlet olmak yerine karşısında duran bir devlet olmalıdır. Umarım hepiniz bunu hatırlarsınız ve Kraliyet Ailesinin yanında yer alırsınız." dedim.

Kısa bir süre sessizlik yaşandıktan sonra benimle konuşan spiker korku dolu bir sesle

"Yani Başbakan ve Kraliyet Ailesi'nin çatıştığını mı söylüyorsunuz?" diye sordu.

"Ne yazık ki evet." dedim.

Salon birden şiddetli mırıldanmalar ile dolarken arkalarda olan bir spiker

"Bir dakika!" dedi sesini duyurmaya çalışarak.

Etraf biraz sakinleştikten sonra

"Kraliyet Ailesi'nin Birleşik Krallık'ın savaşa Amerika'nın yanında değil karşısında girmesini umduğunu söylediniz. Bu durumda Birleşik Krallık her şekilde savaşa girecek mi?" dedi spiker.

Soruyu yanıtlayacağım sırada omzumda hissettiğim bir elle arkama baktım. James hemen arkamda duruyordu, yanında da babası vardı.