2

895 96 104
                                    


Bölüm şarkısı: VIXX- Love Letter


Y/N.: VIXX dinleyin, dinlettirin. ♡


Keyifli okumalar. ~
(İtalik yazılar İngilizcedir.)



Önceki bölümden:



''Kore'ye... gidiyorum. Eğer tüm dünyada bir ilk olacaksa bunu yapan kişi Byun Baekhyun olmalı.''

''Be-ben senin adına sevindim evlat. Ne zaman gitmeyi düşünüyorsun? Çok geç kalmaman lazım. Birkaç ay içinde işlerini toparlayıp gitmeli-''

''Yarın gidiyorum.''

''A-anlamadım.''

''Gidiyorum.'' Hafifçe gülümsedi Baekhyun.

''Bulmacayı çözmeye.''






***






'Şuradaki bir penguene benziyor.'

'Şu bir market arabası. Evet kesinlikle.'

'O... O da Ashley'e benziyordu. Ashley'nin uzun sarı saçları gibi.'



Baekhyun, uçağın penceresinden baktığı bulutları bir şeylere benzetme oyununu Ashley'i anımsayınca bitirmek zorunda kaldı. Başını ultra konforlu koltukta arkaya doğru yaslayıp gözlerini kapattı. Uçak tutmasına karşı aldığı mide ilaçları uykusunu getiriyordu ve o uyumak istemiyordu.

Neden hala bir aptal gibi ondan mesaj beklediğini kendi kendine sordu. Uçağa binene kadar onu beklemişti ve eğer gelseydi, gitmeyi erteleyebilir, belki de vazgeçebilirdi. Şimdi ondan bir mesaj gelse ne olacaktı ki sanki? Uçağı durdurup inecek hali yoktu. Kore'ye indiğinde ise geri dönme gibi bir durum olmayacaktı. Olamazdı.

Siyah saatini düzeltip ne kadar süredir uçakta olduğuna bakarken bu saatin de onun hediyesi olduğunu fark etti.

Tanrı onunla dalga geçiyor olmalıydı.

Ya da sadece aptal bir aşıktı.

İkinci şıkkın doğru olduğu kanaatine varıp Tanrı'dan yaptığı saygısızlık adına özür diledi.

Yanında oturan yaşlı kadına göz ucuyla baktı. Uçağa bineli neredeyse bir saatten fazla olmuştu ve kadın elindeki fotoğraftan hiç gözünü ayırmamıştı.

Baekhyun fotoğrafa dikkatle bakınca genç bir kızla bir erkeğin el ele tutuştuğunu gördü. Siyah beyaz ve uçları yıpranmış olduğundan eski olduğunu düşündü. Belki de fotoğraftaki genç kız kendisiydi. Beline kadar uzanan kumral saçları ve buğday teni vardı. O çok güzeldi. Ama Baekhyun'un asıl ilgisini çeken adamın gözlerinin çekik oluşuydu. Koreli olabilir miydi?

"Yakışıklı değil mi?"

Baekhyun, yaşlı kadın ona bakmadan konuşunca önce şaşırsa da bozuntuya vermeyip resmi incelemeyi bıraktı. Kendini otobüste, yanında oturan gencin yazdığı mesajı okuyan yaşlı teyze gibi hissetmişti.

"O benim sevgilim."

Baekhyun bakışlarını yaşlı kadının üzerinde anlamak istercesine dolaştırdı. Sevgili yapmak için fazla yaşlı değil miydi? Şimdi oturup torunlarına patik falan örmesi gerekirdi.

"Ne güzel." diyebildi Baekhyun pek de samimi olmayan bir gülümseyişle.

Hostesin yaptığı içecek servisiyle sohbetleri bölünmüştü -buna sohbet denebilirse tabi.

GENIE || BAEKYEONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin