BENİMLE ÇALIŞ...

Start from the beginning
                                    

"Tanıştığıma memnun oldum adım Arslan" çok samimi bir şekilde elini bana uzattı ama ciddiyetimi takınıp onu görmezden geldim. Neden ciddiye alacaktım ki. Ben dayının zoruyla buralara kadar gelmiştim. Yani getirilmiştim. Yanımda ki Hira'yı bile bildiğine göre işi baya ilerletmiş. Evi de izlettiğine iddiaya bile girebilirim. Bunca şeyi yapabildiğine göre her yerden adamı çıkardı.

"Beni neden çağırdın!" diye sordum tekrar dayıma Arslan elini sıkmayacağımı anlayınca yavaşça indirip pantolonun cebine soktu. Eski Su olsaydı saygısızlık olmasın diye karşılık verirdi ama artık o her şeyi alttan alan Su yoktu. Her şeyin üstesinden Damla var diye geliyordum. Yanımda artık kız kardeşimde yoktu. Beni bundan kim alı koyacaktı. Önceden Damla'nın arkasına saklanıyordu. Kurtarıcı gibi muamele görüyordu. O devirleri artık bitmişti. Tekrar kontrolüne alamayacak yenilmeyeceğim. Bu sefer olmaz.

"Seni özledim" diye cevap verdi dayı bu neydi şimdi bu kadar yolu sadece özlediği için mi getirttirmişti? Bu adam görmeyeli kafayı falan yemiş olmalıydı. Tehditle gelmiştim resmen. Ben neden geldiğimi düşünürken sadece özlemiş. Tamam da bundan bana ne üç sene nasıl dayanmıştı? Ortalıktan kaybolduktan sonra bildiğim kadarıyla bulmaya çalışmamıştı.

"Sırf bunun için mi zorla getirdin beni buraya "hafif bir kahkaha attı gerçekten kafayı yemiş gibi davranıyordu. Bu hali beni korkutmuyordu. Bu halleri yaşlandığının belirtisini gösteriyordu. Bu yüzden yanında birilerine ihtiyaç duyuyordu. Tek yalnız ölmekten korkuyordu belki de. O yüzden beni yanına getirtmişti. Buraya gelmemin asıl sebebi bu olabilirdi tabi ama bu sadece benim düşüncemdi. Ayrıca dayıyı yaşlılık kötü vurmuş, tabi beyin artık geriliyor. Çocuk gibi ilgi bekliyor ama ölme zamanına daha var. Maşallah turp gibi bu gidişle bizi de toprağa koyar. O yüzden ona kızamam zavallı bir evin içinde ömrü tükendi. Kendisi yetmiyormuş gibi bizimkini de tüketti. Bana bir ömrüne mail oldu. Geç oldu kurtulmam özgürlüğün tadına vardım ve bir daha o kafese girmem. Kim için olursa olsun.

"Su istemeseydin gelmezdin kimse seni buna zorlayamaz en iyi ben biliyorum Su bana bakarsan ben adamlarımı morgdan toplarım diye bekliyordum ama onları sağlam getirmişsin" hafif bir tebessümle hala yanımda dikilen adamla dayımın dediklerini dinledik. Doğru onları sağlam bırakmıştı ama bu bir kere daha yapacağım anlamına gelmiyor. Adam öldürmemi seviyordu. Gözlerimde o öfkeyi görmekten zevk alıyordu. Yarattığı canavarla gurur duyuyordu. Değiştiğini düşünmek tam bir saçmalıktı. Buraya tabi istemesem gelmezdim ama Hira'ya zara gelmesinden korktum. Ben başımın çaresine bakardım ama Hira kırılgan ve benden başka koruyacak kimsesi yok.

" Evet onlara acıdım senin gibi aşağılık bir patronları var." Sert bir şekilde cevap verdim. Arslan dediklerime şaşırmış olacak ki şaşkın, şaşkın bana bakıyordu. Oldukça rahattım. Bu rahatlığım onu eminim korkutuyordur. Bana hiç bir şey yapamayacaklarını biliyordum. Buraya boşuna getirilmedim mantıklı bir açıklaması olmak zorundaydı. Hala işlerine yarayacağımı düşünüyorlardır. Bu saatten sonra onun için tek bir adım bile atmam. Her şey ben ve kardeşim için olacak.

"Onları bu dertten kurtara bilirim istersen " bu bir oyundu biliyordum. Blöf yaptığı her halinden belliydi. Onu o kadar iyi tanıyordum ki. Gözlerinde ki ateşi buradan görebiliyordum. Hiç sönmeyen her seferinde daha da körüklenen bir ateş

"Blöf yaptığımı düşünüyorsun de mi?" Beni sandığımdan daha iyi tanıyordu. Hiç bir şey demedim. Öyle düşünüyordum. Beni bundan ne alıkoya bilirdi ki. Her şeyi kusursuzca kurup bizi küçücük bedenlerimizi ateşe atmıştı. Yalan söylemek konusunda da oldukça iyiydi. En fazla 30 saniye sonra ardı ardına 2 tane silah sesi duyuldu dışarıdan. Aşağılık herif blöf yapmıyordu. Dediği her şeyi harfi harfine yapıyordu. Koruma çoktu tabi. Can almaktan kolay ne vardı. Kimseye acımayan neden bir kaç korumaya acısın. Yerine yenileri bulunur tabi ki de. Para olduktan sonra bu ölümlerin ardı arkası kesilmez.

BİN YILIN ŞAFAĞI   (TAMAMLANDI) #Wattys2018Where stories live. Discover now