Tekli koltukta oturmuş, mavi gözlerini yüzümde gezdirirken biraz daha koltuğa gömüldüm. Yumruk yaptığı eline başını dayamış Justin, uyumak üzere gibi görünüyordu.
"Justin Drew Bieber!"
Yerimden sıçrayarak oldukça genç görünümlü, başından dumanlar çıkan kadına baktım.
"Bu kız kim!"
Justin gözlerini devirdi. "Anne!" Derin bir nefes verdi. "Tamam biliyorum evimde daha önce gördüklerin sürtük olabilir"
Ne? Daha öne de mi annesi tarafından basılmıştı? Kaşlarımı çatarak suratına baktım. Justin, annesi ve ben arasında gözlerini gezdirdi.
"Ama böyle bakmayın!" Annesi devam et dercesine elini salladîğında konhşmaya devam etti. "O benim sevgilim."
Annesinin yüzünde bir gülümseme oluştu ve bana döndü. Yüzündeki memnun ifade, az da olsa rahatlamama yardımcı olmuştu. İşaret parmağını kaldırarak gel işareti yaptı ve koltukta yana doğru kaydı. Justin'e baktığımda yumruğunu ısırıyordu ve kıpkırmızı olmuştu.
Annesinin dediğine uyarak kalktım ve yanına oturdum. Bana aniden döndü ve bağırdı.
"Bu ev ilk defa toplu Tanrım!"
Etrafa memnunca baktı ve Justin'e döndü.
"Tuttum sizi yavrum"
Dudaklarım aralanınca içimdeki gülme isteğini bastırmak için yumruğumu ısırdım. Tek elini Justin'in koluna koydu ve tek eliyle beni çekerek ayağa kalktı.
"Hadi siz odaya gidin." Ve göz kırptı. "Ben de gideyim artık."
Bizi koridora iteledikten sonra arkasına bakmadan kahkahalarla gülerek evden çıktı. Justin bana döndü.
"Vay canına artık evde kalmadığımı düşünüyor galiba."
Ardından bana dönerek ellerini belime koydu.
"Artık devam edebiliriz"
Avcumu yüzüne yerleştirerek yuzünü geri ittirdim. "Sağ elini becermeye ne dersin?"
Benden uzaklaştığında iki elini one getirerek iki elinede baktı.
"Ama ben solağım"
