"Dostum burası bok gibi kokuyor!"

Justin çantamı pizza kutularının üzerine fırlatıp her yeri çeşitli lekelerle dolu koltuğa uzandı. Eve gidip valizimi toparlamak istedigimde onunla gelmemi yoksa eve giremeyeceğimi söylemişti.

"Burası benim doğal ortamım"

Kendinden vahşi bir hayvanmış gibi bahsettiğinde ona garipçe baktım. Çantamı kırılmak üzere olan askılardan birine asarak içeriye geçtim. Camlardan birini açtığımda içeri giren hava ile saman bulmuş inek edasıyla sevinmiştim.

**

"Justin! Kalk aptal!"

Elimi kafasının altına koyarak uyumaya devam ettiğinde yapmak istemediğim ama zorunda olduğum şeyi yaparak üzerine doğru eğildim.

"Justin!"

Kulağına doğru bağırdığımda anneme bir küfür savurarak doğruldu ve etrafa bakındı. Gözleri beni bulduğunda dişlerini sıktı.

"Seni sikeceğim!"

"Ama uyanmıyordun!"

Koltuğun arasından çıkardığı sertleşmiş sucuğu suratıma fırlattı.  Yüzümü buruşturarak kirlenen yanağımı elimle sildim.

"Temizlik malzemeleri nerde Justin?"

Tekrar etrafa bakındı. Sonra alt dudağını aşagı indirdi ve omuz silkti.

"Evde bulunduğunu sanmıyorum"

*

Kendimi yere bırakarak vilada sopasını yere fırlattım. Justin'den zorla aldığım para ile kendi paramı birleştirerek malzeme almış ve evi temizlemiştim. Temizlemeye alışkındım çünkü yaklaşık 3 aydır mağzada Justin her yeri bana sildiriyordu.Şu an ne mibyapıyor? Hala uyuyordu.

Yere yatararak az önce attığım vilada sopasını alarak Justin'in kalçalarına uzattım.

"Uyan sarışın."

Garip bir rengi olduğu için rengini çözemediğim saçlarına sarı demek hoşuma gidiyordu.

"Sikeyim!"

Sopayı ittiğinde elimde sopayla beraber yere düştü.

"Burası neresi?"

Göz devirerek ofladım. Kendi evini tanımayacak kadar geri zekalıydı.

"Senin evin aptal."

"Ha, tanıyamadım birden."

İstemsizce güldüğümde koltuktan kafasını uzattı.

"Ben açım,"

Omuz silktim. "Banane?"  Hemen ardından karnım guruldadığında kahkaha attı.

"Orası öyle demiyor ama"

**

"Onu giymem ben!"

Elindeki şortu yere fırlatıp banyo kapısından uzattığım başıma baktı.  Ben üzerimdeki havlu ile donmak üzereydim ama hala kıyafet bulamamıştı

"Neden, neyi var ki?"

"Eve getirdiğin sürtüklerin çamaşırsız vajinalarının deydiği bir şortu giymem"

"Senin aynı şekilde giymeni tercih ederdim Ray"

Tekrar işi sapıklığa getirince oflayarak gözlerimi kapattım. Dolaba tekrar elini atıp kendi kıyafetlerinden çıkardığında almak için kolumu uzattım. Üst dudağını yukarıya kıvırdı ve kıyafetleri olabın en üstüne koydu.

"Gelip alman gerekecek Miley"

Başımı iki yana salladım. "Hayır Justin verir misin?" Bu sefer o başını iki yana salladı.

"Simdi bir öpücük ile kıyafet alabilirsin Miley"

Aklıma gelen fikirle banyodan çıktım ve üzerine ilerlemeye başladım. Beni süzerken, tek elimle havluyu kavrayarak tek elimj omzuna koydum ve başımı yüzüne yaklaştırdım. Tam dizimi kaldıracakken ne olduğunu kavrayamadan kendimi onunla öpüşürken buldum. 

Elim havluyu sıkıca kavramışken beni duvara itti ve duvarın soğukluğu ile titrerken belimi kavradı. Hey! Bu adil değildi. 4 aydır sevişmiyordum ve şu an hormonlarımla oynuyordu. Dudaklarım kendimi sıkmamın etkisiyle titrerken dudaklarımı oynatarak ona karşılık verdim.

Tekme atmak için kaldırdığım bacağımı tutarken brlinr kaydırdı. 4 ayın acısı şu an çıkıyordu. Üstelik onunla çalıştığım süre boyunca malzeme odasından gelen sesler beni iyi etkilemiyordu. Kalçalarımı tutarak beni kaldırdığında odanın kapısı açılıp içeriye bir kadın girdiğinde ikimizde durmuştuk.

"Justin, oğlum merh-"

Bizi görüp kaşlarını çattığında kendime küfür ettim. Beni sürtük zannetmişti!

*

Pattoş tam zamanlama kanka

Store//BieberWhere stories live. Discover now