Kötü Kız (Ukala Serisi -1)

Kod Adı: Çapkın Nine

Önceki Bölümden ;

"S- sen şimarığın tekisin! Ne yazikki erkekler şimartılınca nerde durcaklarını bilmiyorlar."

"Buz mavisi gözler. Imm bunu beğendim."

"İhh nefret nefret ediyorum."

--------------

Ya ben burada adama senden nefret ediyorum diyorum adam gelmiş buz mavise gözler bunu beğendim diyo. Hayır yani nasıl bir malsın kardeşim yaa.

"Farkındaysan hala inmeni bekliyorum. "

"Bende lenslerimi vermeni bekliyorum. Yaa onlarsız eve girersem annem beni öldürür." deyip arabadan indim, o da arkamdan indi.
"Hayır anlamıyorum, tam bir hafta başka birinin evinde kalıyosun ona kızmıyo da lensleri çıkarttın diye mi kızcak." "Alay mı ediyo o? Hayır yani ben onu çoktan hallettim Melis çok ısrar etti o nedenle onlarda kaldım."

"Ne yani bahanen bu mu? Ailene doğruları söyle Eylül ."

"Ne! Ben sesli mi düşündüm? Hem doğruları söylersem bana çok kızarlaaaaar." Tam Savaş ağzını açmış birşey söyliyecekken bi ses duydum. Bu ses ah kafama inen bu baston. No. No . Hayır ya hayır.

"Gıız çırpısız seyrek, kara bücük."

"Ninem ne kadar da özlemişim seni! ""Hah tabi canım bende yedim. Hem sen nineni bırakta Savaş'a bak rezil oldun rezil. Hele o çırpısız seyrek. Offf"

Savaş'a baktığımda gülmemek için kendini zor tutuyordu. Hatta va hatta kıpkırmızı olmuş durumda. Off nine off ya zaten gerizekalının diline düşmüştüm bide senin yüzünden iyice rezil oldum.

"Kız kara bücük çekil bakem. Hem ben seni hiç özlemedim . Oyş coook yağuşuklu."

"Nineeee ."

"Çekil bakem. Ben senin içun gelmedim kapılara gadar. Oyş yağuşuklu bırak sen bunu."

"Efendim. Şey anlamadım Hanımefendi. "Savaş yapma Savaş ocağıma incir ağacı dikme Savaş. "Ninem bişey demiyo Savaş sen.. ıhhh ... sen... ya artık git istersen hem işinde vardı. " Savaş'a gözlerimle' gitsene lan am.ık kafalı.'bakışını attım oda bana' aa olur mu öyle şey ne kadar tatlı bir ninen var. Gidersem ayıp olur bakışı attı. -yada tek attığı bakış 'ne diyon sen gerizekalı' bakışıydı. Ben hala bakışlarımla gitmesini söylemeye çalışırken ninem araya girdi.

"Ne kaş göz yapıyosun kara bücük."

"Nine ben hiç..."

"Neyse neyse maviş olum sen bu kara bücük'ü bırakıver beni al diyom. Benim ol yağuşuklum."
Savaş durumu çakmış olmalı ki yerinde bi rahatsızlandı.

"Şey efendim benim bi işim vardı. Eylül deyince hatırladım ben gitsem iyi olucak."

"Aaa nereye gidiysen daha garpuz gesecektik. Hem efendim değil Sanem, sultanım diyeceksin. "

----------

Savaş yapabilecek birşey olmadığını anladığı için yemeğe kalmak zorunda kaldı. Şimdi nerdemiyiz? Yemek masasında . Hepimiz yemek yiyoruz-ah pardon ninem hariç . Ninem yemek yemek yerine gözleriyle Savaş' ı yiyo. Dikkatimi bana seslenen babama verdim.

"Eylül kızım tam bir haftadır eve gelmiyorsun . Nerede kaldın? Tanıyor muyuz evinde kaldığımız kişiyi?"

"Immm ... şey babacım evinde kaldığım kişiyi tanımıyorsunuz. İsmi Melis. Annesi ve babası evde yokmu bu nedenle çok ısrar etti onlarda kaldım." Ben böyle deyince Savaş bi sırıtmaya başladı. Ne sırıtıyosun be . Aneeeğğ bu şimdi babama onlarda kaldığımı söylerse. Vee tamda düşündüğüm gibi oldu. Savaş doğrucu davut gibi babama herşeyi yumurtladı.

"Eylül babana niye yalan söylüyosun? Tam bit hafta boyunca bizde kaldı efendim, annem ve babam evde değildi. Ama bizde kalmasının asıl nedeni arabayla kızınıza çarpmam ve başıma bela almak istememem. Ve ayrıca kardeşim Damra' da yanımızdaydı."

1.Olum sen doğrucu davut musun? Niye gerşeyi yumutladın?

2.Aslında herşey değil Melis yalanıma o da katıldı.

3.Babam, onunda benimde ağzımıza sıçacak.

"Ahh evet babacım Damra' da yanımızdaydı."

"Damra kaç yaşında evladım? "
Evet anne sorulacak soru bulamadın zaten. Ya sana ne kızın yaşından? Ha sana ne?

" 5." "18."

"Evladım kaç yaşında bu kîz? "

"Ah babacım 5 ay sonra 18 yaşına girecek."

"Ee Savaş sevdiğin biri var mı? "

Aaa bu benim babam mı? Hayır yani pat diye sorulur mu hiç?

"Babacım sana ne adamın sevgilisinden, kardeşinden."

Savaş kaş göz işareti yapıyordu. Ee bende ona karşılıklı cevap veriyorum. Ah pardon ne dediğini anlamaya çalışıyorum. Ao! Sanırsam babama yakalandık.

"Ne karıştırıyorsunuz siz? "

"Ne karıştırıcaz baba Savaş'ın eve gitmesi lazîmmış da size saygısızlık olur diye söyleyemiyo."

"Evet efendim ben artık kalkıyım." Savaş ayaklanınca cici kız tavıtlarına bende onunla gittim maksat tehtit etme hacı yoksa kılımı bile kıbırdatmam bu tipsiz için.

"Afgyfggt arkadaşlar biraz çarpıldı da."

"Ses kes lan." neyse nerede kalmıştık Savaş tam giderken arkasına döndü ve yine bilmiş bir şekilde konuşmaya başladı.

"Eylül ailene yalan söylemrn çok yanlış, lütfen kendiniçin bile olmasa ailen için yalan söyleme, güvenini sarsma olur mu? "

Tam konuşacaktım ki kapıdan çıkıp gitti. Arkama dödüğümde babam kollarını birbirine bağlamîş tek kaş havada bana bakıyordu.

"Bidaha bana yalan söyleme Eylül. "

"Baba sen nasıl? "

"Seni ben yetiştirdim Eylül, yalan söyleyince yüzün kızarır, saçma sapan kaş- göz işaretleri yaparsın. Sen benim kızımsın. Lütfen bidaha bana yalan söyleme..."

"Özür dilerim baba . Kızarsı diye."

"Eylül ben sana asla kızmam."

"Ha o zaman geçen nereye gidiyorsun diye sormuştun ya? Hah işte o zaman Göktuğ'un yanina bara gidiyordum . Sen istemiyorsun diye söyliyemiyorumdum. Hadi neyse ben yatıyım."

"Eylül! Buraya gel! Konuşucaz."

Babamı dinlemeden direkt olarak yatağıma girfim nede olsa bana kızmayacak tı. Ayy sefiyom kendimiiiiiiiiiii.

Selam. Geç geldi üzgünüm, sınavlar, sözlüler, performans ödevleri. O yüzden geç geldi. Multi çapkın nine. Sefiliyosunuzzzzzzzz =)