Kötü Kız (Ukala Serisi -1)

Okul

Kuşların ötüşüyle mutlu bir şekilde uyandım demek isterdim ama olmadı kafama dökülen buz gibi suyla uyandım.

"Hangi ebesinin nikâhını s.ktiğimin çocuğu uyandırdı lan beni."

"Kıız Eylül sen küfür mü ediyosun bakim."
Buyrun cenaze namazına şimdi ne desem inanmayacak bana . Lan bana inanamıyosun da bizimkilere nasıl inanıyosun helede b.k kafalı Burağıma nasıl inanıyosun anlamıyorum.

Şimdi diyeceksiniz ki sen kimsin? Lafı dolandırmadan anlatayım. Ben EYLÜL ECEVİT namı diğer Asi. Pembe renginden nefret eden, maç yapan küfür eden anlıyacağıız doğaya, evrene, piskolojiye aykırı biriyim. Evrne paralel olarak gönderilmişim. Kendimden bile çok sevdiğim üç yakışıklı arkadaşım, kardeşim, abim var. Durun onları size sırayla tanıtıyım.

Burak; Yakışıklı, salak, kız düşkünü, kız düşkünü olmasına rağmen hiçbir kızı ayartamayan saf, iğrenç espirileri olan arkadaşım, kardeşim benim.

Cesur; Yakışıklı, ismi gibi cesur, ben hariç bütün kızları yatak objesi olarak gören, kızlar onun için bir veli nimet olan, çorap değiştirir gibi kız değiştiren grubun sapığı anlıyacağınız.

Göktuğ; Yakışıklı, oldukça yapılı, bana çok düşkün olan, akıllı, aramızda en mantıklı konuşan, ailelerin yanında efendi ama onlar yokken serseri Gökkuşağım, Gökum.

Küçüklükten beri bizimkilerle değiştirdiğimiz 10. Okul- pardon atıldığımız. Geçen gün yine okuldan atıldık ve annemin siniri daha geçmemiş olacak ki her sabah yaptığı gibi dürterek değil de bir kova suyu boşaltarak uyandırdı. Düşüncelerimi bölen annemin sorosunu yenilemesiydi.

"Sana diyorum kız sen küfür mü ediyosun? Kime çektin sen anlamıyorum ki. Yok yok sen kesin babana çektin. Kesin."

Kurtarıcım, Gökum,Göktuğum aşkım-haa bu arada aşkım dediğimde bakmayın ikiz kardeş ilişkisi- herşeyim arıyo.

"Ana vatan ben hiç küfür edermiyim hem bak Göktuğ oğulcuğun arıyo . Bizimkiler beni aşağıda bekliyorlar büyük ihtimal. Hadi sen çık gelirim ben birazdan."

Ana vatanın yani annemin odamdan çıkmasıyla telefonu açtım.

"Gökum. "

"Eylülüm hadi çabuk aşağı gel okula geç kalıcaz. Zaten bu Burak davarını da zor tutuyoruz Buse sevgilisinden ayrılmış ben Buseme gidcem diye tuturdu."

"Tamam Gökum pantolonumu ve gömleğimi giyip, saçlarımı yapıp geliyorum. "

" Eylülüm biliyorsun bu okulda kızlar için pantolon giymek yasak. P.ç müdür bide bütün etekleri aynı boyutta olacakmış da vıdı vıdı."

"Yaa ama ." Sesim ağlamaklı çıktı ayy kıyamaz şimdi bu bana. Kesin pantolonunu giy gel ben o müdüre gösteririm der.

"Şş sakın ağalama o şerefsizin çocuklarından kimse sana bakamaz . Bakarlarsa ilk önce onları, sonra gavat müdürü döverim sen bana güven." Sana sonuna kadar güveniyorum Gökum. Ama bu kadar romantizim bünyeye ağır geliyo.

"Tamam Gökum geliyorum ama bu romantik sözler bünyeye ağır geliyo."

Yazarın ağzından ;

Göktuğ tam Eylül' e cevap verecekken Burak denen insaniyet telefonu elinden çekti ve konuşmaya başladı.

"Lan Eylül müsün? Asi misin? Her ne bok kafalıysan çabuk in lan aşağı okuldan sonra depresyona gircem . Şimdi depresyona falan giremem binlerce kız var okulda çabuk lannn! "

Asi' nin ağzından;

"Pomcuk ağızlı, gavat beyinli, nah sana Buse, nah sana depresyon geber emi kavuçuk."

Oh be rahatladım. Neyse hazırlanıyım artık yoksa birazdan evi basacak bu koca bebekler.

Hazırlanıp babamların yanına gittim. Ana vatan beni şöyle bi süzdü sonra konuşmaya başladı. "İyi bari kıza benzemişsin Eylül hanım ." Araya babam girdi.

"Bir kere benim kızıma pantolon daha çok yakışıyo."

"Heyt be Baba Vatan göster şu sikik kafalı müdüre gününü." Ana vatan niye bakıyosun ya öyle yemin ederim gözle öldürmek diye bişey olsa kesin ben şimdi mezardaydım.

"Kime çektin sen hiç anlamıyorum. Yok yok sen kesin babana çektin. Sana hiç iyi gen verememişim." Ana vatan böyle deyince babam söze girdi.

"Tek genleri sen vermedin bu kıza benimde yapımda yardımım var." Bunlar daha çok konuşur düşüncesiyle evden çıktım.

----

"Ben geld- lan olum ne bu haliniz? " Burak tam lafa başlıyacaktı ki Cesur onu susturup konuştu .

" Asim bir bilsen başımıza neler geldi. Bu kavuçuk sen telefonu yüzüne kapatınca Eylül' e inat gircem lan depresyona deyip çamura atladı. Herkes bize bakınca bizde bu salağı oradan çıkarmaya çalıştık..." derin bir nefes aldı ve Burağa sen öldün bakışı atıp devam etti .

"Daha sonra bu mal, biz onu çıkarmaya çalışırken boş bi anımızı yakalayıp çamura çekti."

Cesur böyle deyince kahkahayla gülmeye başladım. Daha sonra aklıma gelen şeyle sustum.

" Peki Gökum nerde? "

" Göktuğ gömlek almaya gitti gelir birazdan." Biz Cesurla konuşurken Burak arkadan yaklaştı ve konuşmaya başladı.

"Asim gel senide çamura buluyalım genclesirsin."

"Burak saçmalama. " ben böyle deyince pis pis sırıttı. Tam beni tutup çamura atacakken Gokum motordan atlayıp kolubu tutu. Evet zengin bebesiyiz ama hiçbir zaman parayla övünmedik.

"Eylülüme bulaşmayı aklının ucundan bile geçirme! Eyer öyle birşey yaparsan seni sikerim. Şu anda lafta diyorum ama kız olmasaydı gösterirdim."Diye resmen kükredi buda hala Burağa sinirli olduğunun göstergesiydi.

Gömlekleri diğerlerine fırlattı ve motoruna attladı. Bende hemen motoryma havalı bir biniş yapıp çok sevdiğim okuluma (!) Doğru sürdüm.

Yolda giderken arabaların yanından geçiyorduk. Arabalardaki adamlar ana- avrat sövüyolar kesin.

Vee işte çoooooook sevdiğim, canım (!) Okulum. Ahhh kimi kandırıyorum okul kelimesini duyunca intihar edesim geliyo, sanki ebeme tecavüz etmişler gibi oluyo yada oruçlu teyzenin ayağına işiyen masum çocuk gibi hissedoyorum. Oruçlu teyzenin ayağına işiyen çocuk masum olmaz neyse. İyi edebiyat yaptım.

İlk bölüm geldi. Şimdiden vote ve yorum için teşekkür ederim. İyi okumalar.