BÖLÜM 4 ( SENİ BIRAKMAM...)

1.7K 531 173
                                    

Hava bir hayli soğuktu, rüzgar esiyordu kış yavaş yavaş etkisini göstermeye başlıyordu. Genç adam her ne kadar okula gitmek istese de her iki ayda bir rutin olarak yakalandığı grip hastalığı yüzünden yatağından çıkamıyordu . Elini yatağının kenarında duran ahşap bir o kadar da modern duran komodinin üzerindeki telefona uzattı ve ortadaki tuşuna basarak saate baktı. Okul zili çoktan çalmış olması gerekiyordu bu saatten sonra gidemezdi de . Yani genç adam geç kaldığı hiçbir yere gitmiyordu böyle de bir huyu vardı ya işte ...

Sonunda öğle teneffüsü olmuştu hemen kantine gittim ve sıraya girdim .Sırada beklerken her gün itina ile cam kenarında oturan Ecmer hocayı görebilmek için etrafa bakındım , biraz etrafı incelediğimde ise okulda bugün hiç görmediğimi ve onun için meraklandığımı fark ettim ve kendimi içten içe bir güzel terbiye edip azarladım .

Sıra bana gelmişti sonunda tost = ayran aldım ve boş bir masa bulma umuduyla etrafıma bakındım ama hiç boş masa yoktu hepside doluydu maalesef .

Elimde tepsi ile beklerken karşıdan bir çift ela göz buldu gözlerimi ve eliyle de gel işareti yapmıştı bile .
Yavaş yavaş masaya doğru ilerlerken Sevda fingirdeği bitti yanımda ve bana çarparak geçti gitti.

Dengemi sağlayamadım ve birden yere düştüm.

Dizim acıyordu ayağa kalkmak için hamle yaptığım sırada tekrar düştüm . O anda belimde bir el hissettim beni ayağa kaldırıyordu . Kafamı yukarı kaldırdığımda , ela gözlü okulun en yakışıklı çocuğu olan Meteyi gördüm bana en içten gülümsemesiyle bakıyordu .

Yavaşça ayağa kalktım ve Meteye bakmaya devam ettim .

"İyi misin Asi ?"

"İyiyim sağ ol teşekkür ederim"

"Dizin kanıyor hemen revire gidelim" dedi yüzünde endişeli bir ifade vardı . Benim için endişelenmişti.

"Yok gerek yok iyiyim ben. " Der demez beni kucağına aldı .Tüm okulun önünde beni kucağına aldı.Herkes bize bakıyordu ben ise sessizce etrafıma bakınıyordum.

Sonunda önünde revir yazan bir odaya geldik .İçeri girdiğimizde hemen hemşire yanımıza geldi.

"Evet hasta olan hanginiz bakalım?"

O anda Mete cevap verdi.

"Asiyi kucağımda taşıdığıma göre hasta olan benim bence sizce de öyle değil mi?"

Hemşire Metenin bu sözlerine bozulmuş olsa da belli etmemeye çalışıyordu. Yanıma yaklaştı ve dizimle ilgilenmeye başladı . Önündeki masadan bir tendürdiyot aldı ve dizimi bir güzel acıta acıta temizledi . Her ne kadar canım yansa da belli etmedim.

Sonunda yara bandını da yapıştırdı ve eteğimi aşağı çekiştirdim.

Yavaşça ayağa kalktım çıkışa doğru ilerledim kapıyı açıp dışarı çıktım. Mete telefonla görüşüyordu ben de benimle bir ilgisi olmadığını düşünüp sınıfın yolunu tuttum .Tam köşeyi dönmüştüm ki Mete pat diye karşıma çıktı.İster istemez ufak çaplı bir çığlık attım .

"Ne o korktun mu?"

Hem hayalet gibi önüme çıkıyor hem de

(Ni i kirktin mi )diyor ya.

"Yok tabikide korkmadım neden korkayım "

"Her neyse şimdiki dersiniz ne?"

"Bilmem ki neden sormuştun?"

"Öylesine."

Birden nöbetçi kız geldi yanımıza .

"Asi Yıldırımı bir adam görmek istiyor."

Mete bana doğru döndü ve konuşmaya başladı.

"Asi birini mi bekliyordun?"

"Yok Mete tabikide kimseyi beklemiyordum."

Meteyle birlikte çıkışa doğru ilerlemeye başladık.İster istemez heyecanlanıyordum acaba gelen kimdi? Tam çıkışa geldiğimizde o arabayı gördüm yine. Nihat bey biraz sinirli biraz da endişeli bir ifadeyle yanımıza doğru geliyordu. Mete bir bana bir de Nihat beye bakıyordu.

"Asi bu kim?"

Meteye tam her şeyi anlatacağım sırada Nihat bey elimden tuttu.

"Ben Asi'nin sevgilisiyim . Hatta bu akşamdan itibaren sözlüsüyüm sizi de bekleriz diyeceğim ama aile arasında bir söz bu!"

Mete bana acıyarak bakıyordu.

"Bu doğru mu Asi?"

O anda çığlık atıp oradan uzaklaşmak istiyordum fakat bu mümkün değildi.

Mete bu sefer sesini yükselterek aynı soruyu yöneltti.

"Bu doğru mu dedim Asi ?!"

Ben kafamı evet anlamında yukarı aşağı doğru salladım çünkü konuşmaya dermanım yoktu. Mete sinirle arkasını dönüp gitti bense o bunakla birlikte baş başa kalmıştım.

"Evet sevgilim hadi alış-verişe gidelim de sana nişan elbisesi alalım."

Hızla elimi elinden çektim ve gücümün yettiği kadar koşmaya başladım.Nihat bey de arkamdan koşuyordu fakat yaşlı olduğundan yetişemiyordu. Bir anda caddeye atladım karşıdan araba geliyordu , ne yapacağımı bilemiyordum korkudan donup kalmıştım.Araba giderek yaklaşıyordu . Ben ise hala yolun ortasında duruyordum. Daha doğrusu hareket edemiyordum. Gözlerimi kapatmış sonumun gelmesini beklerken , korna sesleri kulaklarımı doldurmuştu. Tam o anda birisi bana sıkıca sarıldı ve büyük bir şiddetle yere düştük.Gözlerimi açtığımda Ecmer Hoca karşımda duruyordu.

"Ne yapıyorsun Asi sen? Ölmek mi istiyorsun ha! Ölmek mi istiyorsun?"

Sesim soluğum çıkmıyordu Ecmer Hoca ise hala korkulu gözlerle bana bakmaya ve sarsmaya devam ediyordu.

"Asi sana diyorum duymuyor musun sen beni?"

Bir anda etraf karardı ve sesler uzaklaşmaya hatta yok olmaya başladı. Sanki Ecmer Hoca yanımdan uzaklaşıyormuş gibi , beni bırakıyormuş gibi hissediyordum.

SESSİZLİK , KARANLIK VE KORKU!

(YAZARIN AĞZINDAN)


Ecmer Hoca her ne olursa olsun onu bırakıp gitmemişti . Asi sokağa atladığında o da koşarak yanına gitti ve ona sıkıca sarıldı. Hiç bırakmayacakmış gibi hemde!

Asi olayın ciddiyetini anlayamamış ve hayat ona toz pembe değildi. O her şeyin farkındaydı hem de her şeyin. Annesi onun bedenine karşılık resmen para almıştı. Bunu kimse kaldırmazdı hem de hiç kimse. Adalet sadece adında kalmıştı . Adaletli davranan kimse yoktu bu hayatta!

Uzun bir aradan sonra yepyeni bir bölümle karşınızdayım yoğun istek üzerine tekrardan yazıyorum kitabı 😊 sizleri çok seviyorum SarmAşık ailesi 😘😘 vote ve yorumları da unutmuyoruz değil mi ❤️😘❤️

❋ SarmAŞIK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin