Percy Jackson Ve Olimpos'un Çocukları

12) Victoria

  Benim adım Victoria, soyadım Gold. Miami Amerika'da doğdum. Turuncu saçlı, yeşil gözlü, beyaz tenli biriyim.

  On bir yaşındayken beni bir çocuk esirgeme kurumundan melez kampına getirdiler. İki yıldırda bu kamptayım. Çok utangaç olduğumdan sadece Hermes kulübesinden arkadaşlarım var. Bu arada babam Hermes değil. İki yıldır bu kampta olmama rağmen sahiplenilmedim. Sahiplenemeyen her çocuk gibi Hermes kulübesine yerleştim. Annem mi babam mı tanrı bilmiyorum. Bir yaşımdan beri çocuk esirgeme kurumunda olduğumdan dolayı insan olan ebeveynimi de tanrı olan ebeveynimide tanımıyorum. Kampa en uzun süre boyunca sahiplenilmeyen kişi bile oldum. Bu sayede ünlü bile oldum, adım " İstenmeyen çocuk" oldu. Çok güzel değil mi? Acaba tanrı ebeveynim neden beni istemiyor bu kendime iki yıldır soruyorum. Bence ben Ares'in kızıyım.  Ares'in çoğu çocuğu gibi sinirli, küstah ve öfkeli değilim ama kılıç, ok ve yay kullanmayı seviyorum ve bu konuda gerçekten başarılıyım.

Birden kulübenin kapısından içeri Hermesin kızı, kulübe arkadaşım Maria girdi.
- Herkes buraya gelsin, duyuru yapacağım. dedi ve herkes hemen Maria'nın önünde dizildi.
- Evet. Herkes burada olduğuna göre başlayabilirim. Kheiron herkesi on dakika içinde kamp ateşinin orada bekliyor. Acilmiş.

Maria konuşmasını bitirdikten sonra hazırlanmaya başladım. Biraz süslüyümdür. Dikkat çekmeyi severim. Kıyafetlerimi giydim, saçımı yaptım ve rujumu sürdüm. Artık hazırdım. Hepbirlikte kulübeden çıktık ve kamp ateşinin yolunu tuttuk.

Herkes meraklıydı. Etrafta o kadar çok konuşma vardı ki kulaklarım ağrımaya başlamıştı. Herkes "N'oldu ?, Ne konuşulacak?, Bu kadar önemli olan şey ne?" Gibi sorular soruyorlardı birbirlerine. Kheiron'un konuşmaya başlaması ile herkes sustu.
- Melezler, sessizlik! Biliyorum sizi acilen burada çağırdım. Çok önemli bir konu için burada toplandık. Uranüs geri döndü, dünyayı ele geçirmek için. Tartarus'la iş birliği içerisinde. Ölen canavarlar kısa bir süre sonra yine Uranüs'ün ordusuna yeniden katılıyorlar. Uranüs parçalarını topluyor. On ikinin çocukları yakında, çok yakında uzun bir yolculuğa çıkacak. Roma ve Melez Kampları alarma geçmeliler, saldırılara karşı hazırlıklı olmalıyız. Savunmayı güçlendirmeliyiz.
- Kheiron, hala Hermes ve Hera görev için melezlerini seçmediler. Onlar seçilmeden göreve nasıl çıkılacak? dedi Clarisse.
Kheiron tam ağzını açıp cevap verecekken birden kamp ateşi yükseldi, herkes irkildi. Kendimi birden ateşin yanında buldum. Kendimi kontrol edemiyordum. Herkes bana garip garip bakıyordu. Üstümdeki dar jean, beyaz bluz ve lacivert Vans ayakkabılarım gitti ve yerine beyaz, tüllü, upuzun, bir elbise ve beyaz bir topuklu ayakkabı belirdi. Saçlarım açıkken birden güzel bir topuz oldu. Kafamda kocaman bir tavuskuşu sembolü belirdi. Herkes hala bana bakıyordu. Taki ateşlerin arasından Hera çıkana kadar.
- Görev için kızım Victoria'yı öneriyorum. Kızım beni en iyi şekilde temsil edeceğine inanıyorum.
Herkes hala bana bakıyordu. Şaşırmıştım. Şaşkınlığı üstümden attıktan sonra konuşmaya başladım.
- Seni en iyi şekilde temsil edeceğime inanıyorsan iki yıldır neden beni sahiplenmesin? dedim
- Victoria ben...
Konuşmasını tamamlayamadan nöbetçi olan Ares kulübesinden Joe koşarak geldi.
- Kheiron !!! Bunu görmelisiniz!!!
Joe'nun suratındaki ifade garipti. Joe geldiği yöne geri koşmaya başladı. En önde Percy ve Annabeth olmak üzere herkes Joe'nun geldiği yöne doğru koştu.

Kampın sınırına kadar koştuk. Joe durduğunda ise önümüzde yaklaşık on kişi çember oluşturmuş biriyle konuşuyorlardı Percy, Annabeth ve Kheiron o kişiye doğru yürüdüler. Etrafındakiler açıldı ve çocuk arkasını döndü. En başta Annabeth olmak üzere herkes şaşırmıştı, herkesin ağzı açık kalmıştı.
- Sen, sen nasıl... Cümlesini tamamlayamadı Annabeth
Sonra çocuk konuştu:
- Beni özlediniz mi?

Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum.
Sizce o çocuk kim?