Percy Jackson Ve Olimpos'un Çocukları

1) Percy

Gaia'nın ölümünün üzerinden üç yıl geçti. Roma ve Melez kampı arasında değişimler hala yapılıyor.

Kamplardaki melez sayıları çok arttı. Yeni melezler bulmak için nerdeyse dünyanın her tarafına melezler yada satirler gönderiliyor ve kulübeler genişletilmeye çalışılıyor. Bunlar dışında herşey normal. Bunu dediğime inanamıyorum. Aradan üç yıl geçti ve ne bir görev var, ne de bir savaş.

Ben ne mi yapıyorum? Şu an Annabeth'le birlikte kano gölünün ordayız. Daha geleli iki gün oldu. Üç haftalığına babasının yanına gitmişti ve onu gerçekten çok ama çok özledim.

Diğerlerine gelince Jason ve Piper hala birlikteler. Piper artık çok iyi kılıç kullanıyor. Tabikide Annabeth öğretti. Yeni gelen melezlere Annabeth'le birlikte kılıç, okçuluk dersi veriyor. Jason ise söz verdiği gibi küçük, adı duyulmamış tanrılar için kulübe yaptırıyor ve onların adının duyulması için melezlere ders veriyor. Frank ve Hazel onlarla her ay görüşüyoruz. Bazen onlar buraya geliyor, bazende biz oraya gidiyoruz. Frank Preator'luk görevine Reyna'yla birlikte devam ediyor. Hazel ise potansiyeli olan melezlere Sis'i kullanmayı öğretiyor ve ara sıra Hekate'yi ziyarete gidiyor. Leo ise...

Leo'yu kanlı canlı görmedik fakat bize Gaia'nın ölümünden, yani Leo'nun öldüğünü sandığımız günden bir ay sonra bize görüntülü bir mesaj gönderdi. Yüzünden iyi ve mutlu olduğu belli oluyordu. Bu görüntüyü görünce hepimiz şok olduk. Hazel ve Piper hemen ağlamaya başladılar, tabi bizde duygusallaştık. Ama beni asıl şaşırtan şey ise Leo'nun yanında, Festus'un üstünde birinin olmasıydı. Bu kişi bir kızdı ve bana tanıdık geliyordu yüzünü ekrana çevirince anladım. O kişi KALİPSO'YDU. Leo onu ordan nasıl çıkarmıştı, nasıl?

Leo, Kalipso'yla birlikte biryerlere yolculuk yapacağını söylüyordu ve bize telaşlanmamamızı söyledi. O günden sonra ondan bir mesaj almadık. Bence Kalipso'yla birlikte mutlulardır.

Her neyse, Apollon kulübesinin baş danışmanı Will bana doğru yaklaşıyor. Hatta koşuyor.
- Pecy!!!
Yüzündeki endişe anlaşılmayacak gibi değildi.
- Will sen iyimisin? Dedi Annabeth
- Percy, Piper! Piper ve diğer Afrodit çocukları, hepsi bayıldı, aynı anda. Gelip bakmalısınız!
Annabet, ben ve Will koşa koşa revire doğru gittik. Revir çok doluydu. Afrodit çocukları yataklara taşınıyordu. Jason'ı gördüm ve yanındaki yatakta baygın bir şekilde yatan Piper'ı.
-Percy, Annabeth! dedi Jason telaşlı ve üzgün biz şekilde.
- Jason ne oldu?? Nasıl oldu?? O iyimi?? diye hemen öne atıldı Annabeth.
- Biz... (Jason'un sesi titriyordu) Biz ormanda yürüyorduk ve birden Piper donakaldı. Göz kapakları sonuna kadar açıldı ve öylece dikildi. Ona dört kere seslendim sanki beni duymuyomuş gibi bir ifadesi vardı. Ve sonra bayıldı.
Jason'un gözünden yaş geldi. Birden Will'in yanımızda olduğunu farkettim ve korktum.
- Diğer çocuklara da aynen anlattığın gibi olmuş. dedi Will bilgili bir şekilde.
- Bu tesadüf olamaz. dedi Annabeth
- Bencede. diyerek onayladım
Birden birinin ismimi haykırarak bana doğru yaklaştığını gördüm. Bu kişi Clarisse'ti. İçimden " Bu sefer ne yaptım." diye geçirdim.
-Percy!!! Percy!!! derken birden yanımda belirdi Clarisse.
-Bu sefer ne yaptım Clarisse.
-Sen bişey yapmadın, Roma...( Soluklandı ) Roma kampından, Frank, Hazel ve Rayna'dan sizlere acil bir mesaj var.
-Tamam Clarisse birazdan geliriz. dedim
-Percy ACİLMİŞ!!!

Annabeth başıyla onayladı ve koşa koşa kampın merkezindeki konağa doğru koştuk. Annabeth,Clarisse ve ben, Jason Piper'in yanında kalmak istedi.
Konağa vardığımızda Kheiron Reyna'yla iris mesajında konuşuyordu. Suratında ciddi ve telaşlı bir ifade vardı.
-Çok acil olan şey ne? diye sordum ortaya
-Percy... dedi Reyna endişeli bir şekilde. Onu daha önce hiç böyle görmemiştim
-Percy, Roma Kampı'ndaki...
Uzun bir sessizlik çöktü. Tabi bu sessizliği Annabeth bozdu.
-Evet Reyna seni dinliyoruz, Roma Kampı'ndaki...
-Roma Kampı'ndaki tüm Venüs( Afrodit ) çocukları, hepsi aynı anda bayıldı...