Tutsak

132 15 10
                                    

Şarkı: Chopin-Nocturne No.20 in C-Sharp Minor

Görsel: Loki The Dark World

Avengers'a Colossus, IceMan'ın ölüm haberi Miles tarafından iletilmişti. Geldiğinde derin derin nefes alıyordu çok zor konuşuyordu. "He-hepimizi öldürecekler!" dedikten sonra baş dönmesi yaşayıp olduğu yerde bayılmıştı. Profesör X'in gözlerinden yaş süzülürken "Gerçekten de büyük bir kayıp vermiş bulunuyoruz. Birşeyleri rayına koymanın vakti geldi de geçiyor!" demişti. 

Logan elini Profesör'ün omzuna yaslayıp "Merak etme X, mutlaka intikamını şu balyozlu heriften alacağım. O ölmeden ben rahat etmiyeceğim!" dedikten sonra yavaş adımlar ile Sentry'in yanına gitmişti. Kısık bir sesle "Kaybedeceğiz, öyle değil mi?" demişti. Ses tonundan ne kadar çaresiz bir durumda olduğu anlaşılıyordu. "Bir sonraki saldırıyı bekleyeceğiz. Tüm ekip saldıracak. Yenileceksek eğer, birlikte yenileceğiz." dye yanıtlamıştı Sentry. Derin bir iç çektikten sonra odadan çıkmıştı. Gökyüzünde silüeti gözüken Thanos'un gemisine nefretle bakıyordu. O lanet gemi gökyüzünde kaldığı sürece içi rahat etmiyor, öfkesini yatıştıramıyordu.

Geminin içerisinde

  "Avengers'dan birilerini öldürdün mü?" sorusundan sonra Ronan başını yavaşça Thanos'a doğru çevirip "Colossus ve IceMan" diye yanıtlamıştı. "Güzeel" demişti Thanos. Başını arkaya yasladıktan sonra sırıtarak gözlerini yummuştu. O sırada Malekith içeriye sert adımlar ile girmişti. Thanos bir gerildikten sonra gözlerini açıp umursamaz bir şekilde Malekith'e bakıyordu.

  "Onlar plan yapıyorken biz neden birşey yapmıyoruz?!" demişti Malekith. "Zaten plan var, dahi. Sıranı bekle!" demişti. Malekith'in Thanos'a olan öfkesi her geçen dakika çoğalıyordu.

Haftalar sonra

Ronan, Loki ve Malekith değişmeli olarak Dünyanın belirli ülkelerine akın ediyorlardı. Bu sürekli saldırılar ile Avengers dışında Dünyanın kendini savunacak bir gücü kalmamıştı. Askerlerin birimsel ve silahsal gücü zaten denk değilken şimdi daha da azalmıştı. Türkiye askeri bakımdan neredeyse yok olmuş, halk saldırıdan kendi kendini korumak zorunda kalmıştı. Hindistan ise yoğun saldırılardan sonra pes etmiş, Thanos ile sözleşme imzalamıştı. 

  Dünya üzerisinde saldırı yapılmamış birtek Wakanda idi. Thanos T'Challa ile ayriyetten ilgilenecekti. "Loki ve Malekith, New York!" demişti Thanos iç geçirerek. Bir an önce savaşa başlamak istiyordu. Loki sırıtarak başıyla onaylamıştı. "Halka mı saldıralım, kahramanlara mı?" diye sormuştu. Thanos büyük bir tebessüm ile "İkisine de!" demişti. 

Geminin altından bir kapak aralanmıştı. Chitauri askerleri, Loki ve Malekith tek kişilik gemileri ile adeta bir karınca sürüsü gibi gökyüzünde dağılıyorlardı. Chitauri askerleri kahkalar ile sağa sola, binalara ateş açıyordu. 

Malekith ile Loki iyice aşağıya yaklaşmışlardı. Loki iki elini karşısındaki "|__|" şeklindeki direksiyonu iki eliyle kavradığı gibi kendine doğru çekmişti. Geminin altındaki silah bölümü açılmış ve etrafa ateş açmaya başlamıştı. Loki son hız ile ilerlerken ve sağa sola ateş açarken, aciz insanların kendisine korkarak bakması ve çığırışlar, haykırışlar içerisinde kaçmaya çalışması  kendisine oldukça büyük bir zevk veriyordu.

  Son hızla giderken kendisini birşey tutmuş gibi hissetmişti. Arkasını döndüğünde ise gemisini zar zor tutmakta olan Red-Hulk'u görmüştü. "General Ross, ne kadar da büyüleyici bir karşılaşma. Sizinle daha güzel bir anda karşılaşmak isterdim ki, bu kısmetmiş!" demişti yavan bir şekilde. Ross ise kendisine sinirli gözler ile bakıyordu. "O zaman, görüşürüz!" diye de eklemişti Loki. The Specter ile büyü yapıp Ross'un başına göndermişti. General Ross afalladıktan sonra gemiyi bırakmıştı. 

Dünyalar Fatihi : THANOSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin