Türk Vampir

18. Bölüm-Part2

"Tamam o zaman ben yatıyorum. "Diyerek odama çıktım. Biraz daha orada kalırsam iyi Şeyler olmayacak. Mesela Reene cadısının beni öldürmesi gibi.

•^•^•^•^•^•^•^•^•^•^•^•^•^•^•^•^ •

"Sidar kurtar beni. Lütfen. " neler oluyor. Elif'in sesi bu. Gözlerimi araladığım da odamdaydım. Halen Elif'in boğuk sesi geliyordu. Sürekli beni kurtar diyordu. Odamdan çıkıp sesi takip ettim. Salona geldiğim de Malin üstünde kanlarla bana bakıyordu. Yerde ise Dilan ve Selda'nın cansız bedeni vardı. Korkuyla Malin'e baktım. O ise sinsi bir gülüşle bana doğru yürüyordu. Korkarak kendimi dışarı attım. Malin halen peşimdeydi. Ormana doğru koşmaya başladım. Orman da ilerledikçe Elif'in sesi daha da netleşiyordu.

"Sidar. Yalvarırım kurtar beni. Sidar. Bul beni. " onun ağlamaklı sesi daha da artınca var gücümle koşmaya başladım. Ben koştukça Malin yavaş adımlarla bana yaklaşıyordu. Sanki koştukça arkaya doğru çekiliyordum. Biraz daha koşunca ağaca bağlanmış Elif'i gördüm.

"Elif. Merak etme kurtarıcam seni. "Diyordum. Sesimin benden habersiz çıkması beni şaşırtmıştı. Korkuyla Elif'e yaklaştım. Yaklaştıkça Elif gülümsüyordu. Göz açıp kapayıncaya kadar herşey olmuştu. Elif yerine ben geçmiştim. Ağaca nasıl bağlandığımı anlamamıştım bile. Önüme döndüğüm de Elif,Malin ve James vardı.  James sırıtarak ilk önce Malin'in kafasını kopardı. Kendi ellerimle Malin'i James'e teslim etmiştim. Elif'in de içinde olduğu oyuna kanmıştım.  James sırıtarak bana doğru yaklaştı.

"Aferin Sidar. Görevini iyi tamamladın. Peki şimdi ne olacak biliyor musunuz. ?" İç bulandırıcı ses tonu miğde mi bulandırıyordu. O bana yaklaştıkça Elif'in yüzünde ki gülümseme büyüyordu.

"Kurtarmak için geldiğin arkadaşın senin Canını alacak. Nasıl biliyor musun. ?" Elif sırıtarak James'in yanına geldi. Dudaklarını dudaklarını bastırarak kısa bir ön öpüşme gerçekleştirdiler. Gerçekten iğrençti. Ve ben bu görüntüyü izlemek zorunda kalmıştım. Elif dudaklarını çektiğin de bana bakarak dudaklarını yaladı.

"Bunu bana bırak sevgilim. " diyerek bana doğru atıldı. James o iğrenç kahkahasını atarken Elif Çoktan kanımı emmeye başlamıştı.

-

Ne oluyor lan.! Yataktan kalktığım da kan ter içinde kalmıştım. Bu ne Biçim bir rüyaydı böyle. Yemin ediyorum bir an Gözlerimin önünden beyaz Işık gelip geçmişti. Bir an ak sakallı dede çıkacak diye korkmuştum. Gerçek gibiydi. Ah. Nasıl bir derdin içindeydik biz. Saate baktığım da gece yarısını biraz geçmişti. Aşağıdan gelen gülüşme sesleriyle odamdan çıktım. Korkak bir şekilde merdivenlerden inmeye başladım. Şu an Karşımda kanlar için de bir Malin görsem büyük bir ihtimal kalp krizinden giderdim.

"Oooo uykucu şirinemiz de uyanmış sonunda. " dedi Phil gülerek. Ve ona katılan bir adet Dilan.

"Ne işiniz var burada.? Eviniz yok mu sizin. Gitsenize. " dedim. Bu çıkışımı kimse beklemiyor olacak ki hepsi Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Aslında bende şaşırmıştım. Bunu demeyi beklemiyordum. Hey neler oluyor bana. Kesin Kafayı yedim.

"Sidar neyin var.? Iyi misin. ?" Diyerek sordu Will. Ona cevap vermeden Bahçeye çıktım. Nasıl olduğumu ben dahi bilmiyordum. Onlara nasıl  anlatabilirdim ki. Merdiven basamağının sonuna oturdum. Aradan çok geçmeden Yanıma Malin geldi. Hiçbir şey demeden o da sık ağaçların olduğu patikaya bakıyordu.

"Ne oldu.? " sessizliğini bozarak sorusunu sormuştu.

"Hiçbir şey. " dedim tok bir sesle.

"Sidar güven meselesini aştığımızı düşünüyorum. Ne oldu şimdi düzgünce anlat. " kaçışımın olmadığını anlayınca gördüğüm kabusları anlatmaya başladım.

"Buraya geldiğim günden beri çok farklı rüyalar görür oldum. Rüyadan çok kabus gibiydi. Sanki canlı canlı yaşıyorum. Biri beni bir boyuttan diğer bir boyuta taşıyor sanki. Aynısı bugün de oldu. Ve bu daha farklıydı. " derin bir nefes aldım. Ve devam ettim.

"Büyük bir ihtimal bugün gelen paketi ve Yazıyı biliyorsun. " dedim soracasına o da 'biliyorum ' dercesine kafasını salladı.

"Rüyamda  James seni yok ediyordu. Bir nevi öldürüyordu. Ve suç tamamen bana aitti.  Elif ve James bize tuzak kurmuştu. Ve Elif benim kanımı emiyordu. İnanabiliyor musun kardeşim dediğim insan beni yok etmeyi planlamıştı. " dedim. Anlatırken sanki rüyayı tekrar yaşıyordum.

"Bu kadar erken hareket edeceğini tahmin etmemiştim. " dedi sinirle Malin. Kendi kendine dediği belliydi.

"Malin cidden bu soruyu sormaya bıktım. Neler oluyor.?" Dedim ona dönerek. O da bana dönerek konuştu.

"Korkma. Bir şey olmayacak. Ne sana ne bana ne diğerlerine."

"Peki ya o gördüklerim neler.?"

"James bilinç altına yerleşmiş. Daha doğrusu bu onun işi değil. Yani bir vampir hiçbir insanın bilinç altına yerleşemez. Ona yardım eden biri Olmalı. Ve yardım eden kişi çok yakınımız da. " dedi. Ona kim yardım edebilirdi ki.?

"Peki yardım eden vampir olmadığına göre ne.? Yani bunu bir insan yapamayacağına göre. " dedim.

"Bilemiyorum. Büyücü olmadığı kesin. Civar da ki Büyücüler sadece iki üç numara yapabiliyorlar. Başka bir halt bildikleri yok. Bunu sadece bir ırk yapabilir. Numon Irkı. " dedi.

"Ne Irkı. Anlamadım. Bir daha söyle.?"

"Numon. Şeytan isimlerinden biri. Şeytan inancı içersinde yaşayanlara verilen adlardan biri. Bunu herkes bilmez. Daha doğrusu kimse bilmez. Sadece insan dışı varlıklar bilir. En güçlü ırklardan biri. Şeytanın en çok yardım ettiği Irk. " dedi. Töbe yarabbim.  Bu ne böyle. Bildiğim tüm sureleri içimden teker teker okudum. Ne olur ne olmaz değil mi.

"Peki sence bu kim olabilir.?"

"Bilmiyorum. Ama bir kadın olduğu kesin." Dedi.

"Nereden biliyorsun. Belki erkektir.?"
söylediklerime Karşılık hafifçe Güldü.

"Bu ırkta erkekler genellikle Köle olarak kullanılır. Sadece basit deneyleri erkekler yapar. Genel de her şeyi bayanlar yapar. Bunun yanı sıra bu örgütün yani Irkın kurucusu Şeytanın Karısı olarak bilinir. Bir zebani düşün. Onun tüm herkesi etkileyebileceği birer oyuncağız. Ama sende ilk kez görüyorum. " dedi.

"Neyi.?" Allah'ım ne görüyordu bu bende. Sen beni Koru. Âmin.

"Şu andan içlerinden biri sana sarmış durumda. Ve sen halen yaşıyorsun. Şaşırtıcı. " 'çünkü ben Müslümanım.' Diye haykırmak istedim. Değil Şeytanın Karısı şeytan gelse korkmam. O benden korksun pis iblis.

"Bunu yapanın James olduğunu biliyoruz. Yani James'in takıldığı biri olabilir. Bu örgütte bizimkilerin olacağını sanmıyorum. En başta Dilan  olsaydı belli ederdi kendini. " dedim.

"Zaten örgüte girmek kolay değil. Herkes giremez. Belirli Düzey de ki insanların yeri orası. Bizim ortak tanıdıklarımızdan biri ama kim.? Neyse hadi içeri gidelim de bizimkilere de haber verelim. " dedi. Elini bana uzattı. Tutup bende Kalktım. Ah eli bile çok seksi. Neyse şimdi konumuz bu değil. Kalmak için savaşacağımız bir olayın içindeydik. Umarım şans bizden yana olup bu Savaş'tan kurtulabilirdik.

------------

Selamlar yine ben. Bölüm kısa gelmiş olabilir ama diğerine oranla daha uzun. Zaten iki part olunca bu kadar oluyor. Örgütü hiç beklemiyordunuz değil mi.? Bende beklemiyordum ama oldu. 😄 neyse yorumlarınızı ve oylarınız bekliyorum. Katagoride neredeyse yokuz. Onun için oy vermeniz yeterli. Bir de diğer kitabıma bakın. Yazmaktan usanmadım bari bakında içimde kalmasın. Diğer bölüme Görüşmek üzere. Hoşçakalın.