0.7

2.5K 219 14
                                    




Harry sandalyesini sadece tutarak yakmasından sonra gerçekten de ters bir şeyler olduğuna ikna olmuştu. O gün sandalyesini saran parmakları, beyaz sandalye üzerinde siyah bir iz çıkarmıştı. Ve o izin aynısı Harry 'nin elinde de vardı. Sağ avuç içinde olan siyah büyük lekeyi annesinden saklamak için bir hayli çaba veriyordu. Ne yapabilirdi ki? Avucunda olan leke çıkmıyordu.

Harry her şeyi denemişti. Avucunu sıcak ve soğuk suda farklı temizleme jelleri ile yıkamıştı ve avucu geçmiyordu. Harry onu ne kadar saklayabilirdi bilmiyordu.

Aradan bir hafta geçmişti. Ve bu süre içerisinde Harry, Louis 'den köşe bucak kaçmıştı. Sabahları annesine söz verdiği gibi erkenden uyanıyor kahvaltısını bile yapmadan Kiliseye gidiyordu. Saatler boyu Kilise temizliği, düzenleme ve George 'nin çenesini çekiyordu. Öğleden sonra üç gibi işi bittiğinde ise koşarak fırına gidiyordu. Melek fırını ortak olmadığından buraya Şeytan veya yarım kanlar giremezdi. Bu nedenle Harry bu fırını seçmişti çalışmak için.

Kilise de işi biter bitmez Margaret ve Barbara 'nın yanına geliyor ve özenle kek yapıyordu. Gelen Meleklere kek veya ne istiyorlarsa veriyordu. Öyle ki Harry Louis den kaçmak için elinden geleni yapıyordu. Saat sekiz gibi çıkıyordu ve eve Barbara ile dönüyordu. Yaşlı bir Melek olan Barbara Şeytan ve Melek topluluğunun beraber yaşamasına karşıydı. Ve Harry ona hayrandı.

Duyduğuna göre Barbara oldukça yaşlıydı. Eski Melek savaşlarına tanık olan belli kişilerden biri olduğu sanılıyordu. Harry hayret edemeden duramıyordu. Barbara en fazla ellisinde gösterse de çok daha eski olduğu Cheeree 'de bilinirdi.

Barbara aynı zamanda Harry 'yi kendi çocuğu gibi görüyordu. Ona hep Şeytanlardan uzak durmasını söylerdi. Harry ona elini göstermemişti fakat Barbara fark etmişti. Harry, o bunu nasıl yaptı bilmiyordu ama bir şekilde fark etmişti. Harry 'ye kara büyülerle ilgili birkaç şeyden bahsetmişti. Açıkçası Harry ağzını bile açamamıştı.

Harry sonunda eve girdiğinde nefesini verdi. Bu gün normalden geç gelmişti. Çünkü Kilise birbirine girmişti ve Harry fırına geç kalmıştı. Bu nedenle de fırında bir saat fazla kalmıştı. Kilise üstüne fırına gitmek onu ne kadar yorsa da tüm kaçış yolu buymuş gibiydi. Normalde Kilise de fazla yorulmuyordu ve tüm gün orada kalsa Louis 'den uzak olurdu fakat tüm gün George 'u çekemezdi. Harry onun sorununu anlamıyordu.

Aslında Harry, George 'un ne olduğunu da bilmiyordu. Onun Melek kanatları vardı fakat Melekler yalan söylemezdi. Ve aslında Harry bunu son zamanlarda çok yapıyordu. Ama Harry 'nin anlamadığı şey George 'un nasıl olup da Tanrı 'ya inanmadığıydı. Evet şu an yaşadıkları toplumda Tanrı 'nın gerçekliği sorgulansa da, o bir Melekti Tanrı Aşkına!

Şeytanlar şu aralar Tanrı 'nın varlığı hakkında sorun çıkarsa da Harry ilk defa bir Meleğin Tanrı 'ya olan inancının sarsıldığını görmüştü.

Bunun olabileceğini bile sanmıyordu açıkçası.

Gemma ona seslenince başını çevirdi. Merdivenlere ulaşmıştı bile. "Yemeği kaçırdın Harry. Bize neden geç geldiği anlatacak mısın?" Harry son zamanlarda iyice içine kapanmıştı ve Gemma bunun farkındaydı.

"Çok yorgunum Gemma." Merdivenleri çıkmaya yeltendiğinde Gemma kolunu tuttu. "Bari bir şeyler ye Harry. Beslenmene dikkat etmen gerek kardeşim." Harry sıkıntı içinde ona baktı. "Aç değil Gemma." Gemma üzgünce kendisine baktı. "Neler oluyor Harold?" Harry kaşlarını çattı. Sadece yalnız kalmak istiyordu. "Bir şey olduğu yok Gemma. Gidebilir miyim?"

Gemma, Harry 'ye doğru kaşlarını çattı ve ifadesi sertleşti. "Bana neler olduğunu anlat Harold. Bir şeyler oluyor farkındayım." Harry sağ kolunu ondan kurtulmak için çekiştirdi. "Bir şey yok, bırak beni." Tam elini çekmişti ki Gemma parmaklarını tekrar sardı ve elini çevirdi. O sırada gördüğü büyük siyah leke ile ağzı aralandı. Harry küfretmemek için dilini ısırdı. "Ne oldu böyle sana!" Harry hızla elini çekti. "Yok bir şey Gemma. Seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma sadece!" Ardından ablasını şaşkınca ona bakar halde bırakıp merdivenleri çıktı.




Wrongdoer || Larry StylinsonOnde as histórias ganham vida. Descobre agora