HAYRAN-11.BÖLÜM

4.1K 231 72
                                    

Gözlerimi yavaşca açtım. Berke'nin uyuyan suratını görünce bir oh çektim. Eğer uyanık olsaydı utancımdan kendimi yatağa gömecektim. Normal bir kız olsa bu olayda uyumazdı ama ben Doralığımı gösterip uykuya dalmıştım. Fazla yatağı sarsmadan ayağa kalktım. Annem böyle uyandığımı görse gözleri yaşarırdı. Kapıyı açıp dikkatle kapattıktan sonra arkamı döndüm. Tabi yerimde sıçramamda bir olmuştu. Mert dibime kadar girmiş yüzüme bakıyordu.

"Mert ne yapıyorsun ödüm koptu?!" fısıltıyla bağırmış gibi olmuştum.

"Asıl sen ne yapıyorsun? O odada ne işin var?" böyle sorunca bir an kendimi Elena gibi hissetmiştim.

"Ben o odaya mı? Şey için gelmiştim. Şey için-"

"Dora! O!odada!ne!işin!vardı!" kapı açıldı.

"Ben çağırdım." dehşetle Berke'ye döndüm. Ne yani hatırlıyor muydu? Aslında deve kuşu olarak dünyaya gelebilirdim. Daha çok işe yarardım belki. Bunların anne babası nerdeydi? Bu kadar seste neden gelmemişlerdi?

"Seni anne ve babasıyla tanıştırmak iç-"

"Bir dakika Berke. İlk Mert'in bana bir şey söylemesi gerek. Mert çocuğun olacakmış hayırlı olsun!" suratıma şaşkınca baktı.

"Sen nasıl..."

"Beni neden kaçırdıklarını sanıyorsun!? Böbreklerimi falan çalacaklarını mı düşünüyordun!? Hamile bıraktığın kıza aşık olan adam kaçırdı!" gözlerime dolan yaşlarla kusursuz yüzüne baktım. Arkamı dönerek hızlıca merdivenden indim. Bacaklarım acıyordu ama umrumda bile değildi. Kalbimin acısının yanında o kadar hafif kalıyordu ki. Bahçeye çıktım. Bileğimden çekilmemle Mert'in göğsüne yapışmıştım haliyle. Sarılınca bende sarıldım. Göz yaşlarım tekrar akmaya başlayınca daha sıkı sarıldım.

"Mert lütfen beni bırakma! İhtiyacım var sana tamam mı?! Yanımda olmana ihtiyacım var! O kıza gitme lütfen!" çenemden tutup yüzümü yüzüne odakladı.

"Hiçbir yere gittiğim yok! Seni bırakmayacağım." tekrar sarıldı.

Berke'den
Aşk sahnesini pencereden izledikten sonra perdeyi hızla çekip yatağa atladım. Komidinin üstündeki telefonumu elime aldım. İsmi bulduktan sonra arama tuşuna bastım.

"Buyur abi."

"Bana Dora'yı kaçıran adamı bul."

°•°•°•°•°
Sırıtan yüzüne bir yumruk daha geçirdim.

"Ne gülüyorsun lan!"

"Şu kızı düşünüyorum. İki kardeşide birbirine aşık edecek neyi var? Vücudu-"

"Konuşma lan onun hakkında! Düşünme bile onu anladın mı?! Birdaha o kıza bir şey olursa seni gebertirim!"

Telefonum çalınca açtım.

"Berkeeeğ! Bugün Türkiye-Hollanda maçı var bizimkilerle toplandık onu izleyeceğiz ve tabiki sende geleceksin! Çabuk ol!" dedi ve telefon kapattı. Dudaklarımın yukarı doğru kıvrıldığını sonradan hissetmiştim. Ne yapıyordu bu kız bana? Arkadaki adamlara döndüm.

"Dora'ya yaptıklarının aynısını yapın! Ben gidiyorum."

Dora'nın evlerine geçtiğimde hepsinin üstünde forma olduğunu gördüm bunlar tam olarak moda girmişti.

°•°•°•°•°
Dün Hollandaya 3-0 ile fena kapak yapmıştık. Sabah olmuştu. Kafamı diğer tarafa çevirdim.

"Dora! Annem kalk artık!" annemi çok özlemiş olmalıyım gaipten seslerini duyuyorum çünkü. Yatağın sarsılmasıyla çığlık atarak yataktan kalktım.

"Deprem! İmdaat! Evde mahsur kaldım!" karşımda babamı görünce ağzım açık kaldı.

"Ağzına sinek girecek kızım."

"Siz ne ara geldiniz?"

"Bu sabah."

"Beni kaldırsaydınız."

"Sanki kalkıyorda." dedi annem. Gülerek babamın boynuna atladım. Masaya oturmuş olan anneminde yanaklarını öpüp masaya oturdum. Kapı çalınca mecburen ayağa kalktım. Kapıya açınca yavru kedi ve Olcay'ı gördüm. Sağdaki Olcay. (ssjskskk taam sustum vurmayın.)

"Bunu nerden buldun? Çok tatlı!" dedim elime alırken. Daha yeni doğmuş olduğu belliydi. Daha gözleri açılmamıştı. Ne diye getirmiştiki?

"Neden getirdin?"

"Annesi onu kabul etmiyor. İnsanlar dokununca bir daha anneleri yanına almıyor. Anneside onu yanına almıyor."

"Ne biçim anneler var. Benim çocuğuma bir kedi dokundu diye kabul etmediğimi düşensene. Komik." Annem kediye küçük bir sepette yer yaptı. Bende küçükken oynadığım oyuncaklarımın içinde küçük bir biberon buldum. Ne var? Oyuncaklarımı saklıyorum. Böyle yerlerde lazım oluyor işte hıh -_- Kediyi omuzuma koyup fotoğraf çekildim.

Tekrar kapı çalınca koşarak kapıyı açtım. Kargocuyu görünce elindeki kutuya baktım.

"Dora Kartal?"

"Benim."

"Şurayı imzalar mısınız?" kafamı sallayıp imzaladım. Kutuyu bırakıp gitti. Kutuyu alıp odama götürdüm. Açtığımda içinde sarı bir elbise vardı. Beyaz ayakkabı ve papatya tacı. Hepsine şaşkınlıkla bakıyordum. En altta küçük bir kutu daha vardı. Açtığımda içinde küçük bir kağıt ve yusufcuk kolyesi vardı. Kağıdı açtım.

"Sana çok yakışacak. -Hayranın-"

Hayran mı?

Hiyyoo yeni bölüm sjhdjfh
Sizce hayran olan kişi normalde kim?
Mert'i mi yoksa Berke'yi mi daha çok seviyorsunuz?
Yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin lütfen ^_^ En çokta yorum çünkü sorularımın cevaplarını merak ediyorum *-* Öpüldünüzz :*

Arkadaş Mı Didin?Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora