Doğum ve Ölüm

1K 48 18
                                    

Not :Bu hikaye Moğol istilası dönemi anlatmaktadır.

Ebe hatun, beyin dışarı çıkmasını söyledikten sonra bey çadırdan dışarı çıktı . Dışarıda büyük bir kalabalık beyden iyi bir haber gelmesini bekliyordu. Beyin dışarıya çıktığını gören halk beyin yanına toplanmış beyden bir şey öğrenmek istiyorlardı . O sırada beyin kardeşi Uluhan Tutuş beye yaklaşarak .

--Tutuş beyim iyi misin ?

Kardeşinin geldiğini gören Tutuş bey üzgün bir şekilde.

--Oğlum olmuş kardeşim.

Diyerek başını öne eğdi Tutuş. Uluhan ne olduğunu anlamamıştı. Abisinin neden üzgün olduğunu çözemiyordu. Oğlu olduğuna sevinmemişmiydi yoksa diye geçirdi içinden. Uluhan kızgın bir şekilde.

--Bana ne olduğunu söyleyecekmisin,seni üzen şey nedir?

Tutuş nasıl söyleyeceğini bilemiyordu ve susmaya devam etti. Biraz daha başını eğdikten sonra çadırdan ebe hatun bir erkek çocukla çıkmıştı. Halk beylerinin erkek çocuğu olduğuna sevinmişlerdi. Halk ilk gelen çocuk için büyük bir şenlik yapılacağını tahmin ediyordu ne de olsa beylerinin ilk çocuğuydu. Tutuş ise bebeğe nefret dolu gözlerle bakıyor ve geldiğine lanet ediyordu. Tutuşun sert bakışlarını gören Uluhan ebeden bebeği alarak Tutuşa doğru uzattı bebeğin ismini koyması için.

Bir süre bebeği eline almadı Tutuş . Uluhan beyin yanına gelerek .

--Abi halk çocuğun ismini merak ediyor .

Tutuş bey bebeği eline alarak . Kulağına ezanı okudu ve sonra havaya kaldırarak.

--Senin adın Gökturan .

Halk sevinmişlerdi. Hep bir ağızdan.

--Beyimiz çok yaşa .

--Beyimizin oğlu Gokturan çok yaşa .

Diyerek seviniyorlardı , Uluhan abisinin neden hala sevinemediğini düşünüyordu .

Bir süre sonra arkasındaki ebe hatuna dönerek .

--Ebe hatun beyimizin nesi vardır . Sen biliyor musun?

Ebe hatun nasıl diyeceğini bilemiyordu . Söylerse beyninin ona ceza vermesinden çekiniyordu. Ama daha fazla dayanamadı ve .

--Uluhan beyim dün gece Tutuş beyimizin karısı vefat etti. Ondan dolayı böyledir.

Dedikten sonra yerine geçmesini söyledi. Neden bu kadar asabi olduğunu anlamıştı. O sırada halka oğlunu tanıtan Tutuş oğlunu yanındaki hizmetliye vererek içeri girdi. Arkasından Uluhan beyde girdi. Uluhan bey içeriye girdiğinde, Tutuş beyin bir askerin kulağına bir şey söylediğini gördü. Asker Tutuş beyin emrinden sonra selam verip dışarıya çıktı. Uluhan bey de iyice yaklaşarak Tutuş beyin yanındaki döşeğe oturdu.Uluhan bey biraz durduktan sonra söze girdi.

--Beyim böyle yapmamalısın ,o senin oğlun.

Tutuş öfkeli bir sesle.

--Ölen benim karım , onun öldüğü gün benim oğlum doğamaz

Uluhan , Tutuş un gözlerindeki acıyı görebiliyordu. Abisinin bu kadar acı çekmesini istemiyordu.

--Abi kendini heder etme , o seni babası bilsin yeter ki , ben ilgilenirim.

Dedikten sonra dışarıya çıktı, beyin muhafızı halka bir şey söylemek için bekliyordu. Halk ise askerlerin dağıttığı yemekleri yemekleri yiyor, eğleniyor yeni gelmiş olan bu bebeği kulaktan kulağa söylüyorlardı ki bir süre sonra beyin özel muhafızı halka yüksek sesle

--Ey ahali beyimizin karısı dün gece vefat etti . Kırk günlük yas ilan edilmiştir . Kim kutlama yapacak olursa ceza alacaktır.

Dedikten sonra beyin çadırın nın önünde toplanan halk duydukları karşısında meydanı teker teker terk etmeye başladılar.

Bazı beyler Beyin çadırı na girerek taziye dileklerini ilettiler. Bulmaz bey hariç o dışarıda duran Uluhan Beyin yanına gelerek

--Beyim olanlar nedir?

Uluhan ,Bulmaz Beyin kolundan tutarak çadırdan uzaklaştırdı. İkisi de orta yaşlı insanlardı. Uluhan biraz kısık sesle.

--Beyimiz oğlunu kabul etmiyor.

Bulmaz bey duydukları karşısında şaşkına döndü.

--Beyim ne dersin sen böyle, ileride obanın beyi kim olacak .

Uluhan biraz düşündükten sonra

--Abim oğluna vermez, büyük ihtimal bana verecektir, yeğenim büyüdü zaman obanın başına geçer.

Bulmaz bey bu fikre sıcak bakmasa da onayladı , sonra ikisi de yapılacak cenaze töreni için hazırlanmaya gittiler.

O sırada çadıra giren beyler içeride çadırın baş köşesine oturan bireylerinin karşısına dizildiler. Beylerin geldiğini fark etmeyen Tutuş muhafızlar komutanı Katı ın öksürmesiyle fark etti. Herkez sesizce birbirlerine bakarak kimin söze başlayacağını düşünürken. Söze beylerin en yaşlı si Mustafa bey girdi.Biraz kısık sesiyle.

--Beyim bugün sizin oğlunuz olmuş sevindik , sizin gibi yiğit olacağına da hiç kuşkumuz yoktur,ama öğrendik i hanımınız vefat etmiş. Diyecek söz bulamıyor uz beyim , Allah rahmet eylesin.

Diyerek yerine geçti mustafa bey , bu sefer söze Kutlu bey girecekti ki Tutuş bey eliyle susmasını işaret etti ve yalnız kalmak istediğini söyledi. Beyler çadırdan ayrıldığında Tutuş ne karar vereceğini bilemiyordu.

10 yıl sonra

Yıllar geçtikçe Tutuş içine kapanık bir hayat sürüyor ve oğlunu hala benimseyemiyordu . Obanın işlerini ise kardeşi Uluhan a devretmişti. Halk ise beylerinin bu denli üzgün olmasından hiç mutlu değillerdi. Bazı beylerde bu ortamda isyan etmeye kalkışsalarda Uluhan beyin sayesinde çabucak bastırılıyordu . Oba doğudan gelen moğul tehlikesine karşın vergi ödemeye başlamışlardı .Gökturan ise amcasının yanında eğitim görüyor onun bilgesinden yararlanıyordu .

Yıllar geçtikçe Tutuş un hastalıkları artıyordu. Karısını kaybettikten sonra ortaya çıkan hastalık lar onu iyice zayıflatmisti. Çok geçmeden bir gece Tutuş yatağında ölü olarak bulundu.

Halk cenazeye akın etmişti , eski beylerini uğurlarken insanlar göz yaşıyla uğurladılar eski beylerini...

Kurultay seçimlerinde Gökturan büyüyünce ye kadar amcası Uluhan bey yönetecek. Ama ikisi de beylik çadırında duracaklardı . Gökturan büyüdüğünde istediği zaman beylik makamına geçecekti

Kurultay kararı bu yöndeydi.

İNTİKAM KARDEŞLİĞİOù les histoires vivent. Découvrez maintenant